30 Ocak 2017 Pazartesi

Yüzleşme – Calia Read |Kitap Yorumu


Yüzleşme – Calia Read


Eğer bizimle ilgili bir endişe duyarsan tek yapman gereken elini kalbinin üzerine koymak. Kalbin attığı sürece seni seviyorum demektir.

  Merhabalar!
  Yüzleşme ile birlikte Fairfax serisini gerçekten de sevdiğime bir kez daha emin oldum.  Serinin ikinci kitabı olan Yüzleşme’den bahsetmeden önce genel olarak Fairfax serisinden bahsetmek istiyorum. Fairfax, ruh sağlığı yerinde olmayan hastaların bulunduğu bir hastane. Yazar, serinin her kitabında Fairfax’da bulunan bir karakter üzerinden oldukça etkileyici bir hikayeyi bizlere aktarıyor. İlk kitap olan Kördüğüm’ü çok beğenmiştim. Sadece birkaç sayfa okuyup bırakmak niyetindeyken kendimi kitabı yarılamış vaziyette bulmuştum. Yazarın üslubunu da oldukça beğendiğim için serinin diğer kitaplarını da okuma kararı almıştım. Yüzleşme’nin çıktığı haberini almak beni çok sevindirmişti. Ancak iş güç derken anca bu zamana okuyabildim.

29 Ocak 2017 Pazar

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku – İlhami Algör | Kitap Yorumu


  Hikayelerimin başka hikayelere benzemesi ağırıma gidiyordu. Ne zaman bir şeye el atsam, Müzeyyen, Meksikalı ya da bilmem nereli bir yazarın ya da kitabın adını veriyor ve oralarda da benzer şeyler olduğunu söylüyordu. Her şey benden önce olmuşsa, bana olacak bir yer, durum kalmıyor muydu? Bana ait tek kişilik bir iskemle, oda yok muydu bu dünyada?

   Her yerde adını duyup merak ettiğim bir kitabı yakın bir arkadaşım nasıl yorumlayacağımı merak ettiği için bana ödünç verdi. Üstelik onun adı da kitaptaki kadınla aynı: Müzeyyen. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, 58 sayfadan oluşan, içinde yer yer kitabın ruhuna uygun resimler bulunan incecik bir kitap. Genelde bu kadar kısa olan kitapları bir oturuşta bitirebilme özelliğine sahibimdir. Ancak akıcı olmayan bu gibi kitaplarda bunu başaramıyorum. Okurken ruhumun bunaldığını çok net bir şekilde hissettim. Aslında kitabın da bunalımlı bir atmosferi olduğunu düşünürsek bu bir başarı sayılabilir.  Ama kim bir kitabı okurken sıkılıp, bunalmak ister ki... Adını bilmediğimiz bir adamın ağzından Müzeyyen’e olan aşkı bana oldukça hastalıklı geldi. İçinde hayata dair tam on ikiden vuran gözlemlerin olması hoşuma gitse de bu gözlemler anlam veremediğim içsel yolculuklarla kesişti. Ana karakterin Müzeyyen gittikten sonra dağılmasına yine anlam veremedim. Çünkü Müzeyyen varken de aynı bunalımlı ruh haliyle ortalıkta ‘aylak aylak’ geziyordu. Varlığının önemi yoksa yokluğunun ne önemi var ki? O zaman neden Müzeyyen? Hiç derdi yokken kendi kendine dert icat eden, durduk yere kendine bir sigara yakma bahanesi bulan karakterleri sevmiyorum, sevemiyorum.

24 Ocak 2017 Salı

İnstagram Hesabı Açtım: @readandbeyond



   Merhabalar!
   Bugün her zamankinden farklı olarak size benim açıdan güzel bir haber vereceğim. Uzun zamandır aklımda olan ancak elimde olmayan imkanlardan dolayı bir türlü yapamadığım şeyi yaptım: Bookstagram hesabı açtım. Sizlerle burada da paylaşmak istedim. İnstagram hesabıma hepinizi beklerim.

23 Ocak 2017 Pazartesi

W Two Worlds - Dizi Yorumu



  Merhaba Arkadaşlar!
  Bir dizi yorumuyla daha karşınızdayım. Evet yine bir Kore dizisi izledim.  İnanın nedenini anlamadığım bir şekilde bu aralar kendimi Kore dizilerini merak edip izlerken  buluyorum. Tek bir türe bağlı kalamadığımdan İngiliz dizisi olan Black Mirror’ın 3.sezonuna başladım şu sıralar. Sonunda şu kızda farklı bir şey izledi dersiniz artık. Siz de kurtulun ben de.  Evet kemerleri bağladıysak sizi şimdi W dünyasına götüreceğim.

22 Ocak 2017 Pazar

Bülbülü Öldürmek - Harper Lee | Kitap Yorumu


İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.

   Merhaba Arkadaşlar;
   Sunum ödevlerimi, final haftamı zorlu bir süreçle ardımda bıraktım ve dolayısıyla uzun bir aradan sonra bir kitap yorumuyla tekrardan karşınızdayım. Umarım tatilimi iyi değerlendirebilirim. Bülbülü Öldürmek’e çok yanlış bir zamanda başladığım için neredeyse 1 ay ara vermek zorunda kaldım. Bir kitaba başladıysam onu ne yapar eder  bitirmeye çalışırım.  Final haftam bittikten dört gün sonra  kalan 150 sayfayı da okuyup kitabı bitirdim. Böylece uzun zamandır merak ettiğim sevilen bir kitabı daha okunacaklar listesinden çıkarmanın mutluluğuna eriştim.

Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçesindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvarlanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır.