12 Mart 2017 Pazar

Herkesleşme – Tunç İlkman | Kitap Yorumu



"Zeyneb'le o akşam güzel bir parkta oturduk ve âşık olduk. Güzel bir parkta oturmak ve âşık olmak harika bir şeymiş. Küçük kese kâğıdından çıkardığım pişmiş kestanelerin kabuğundan kolayca ayrılan kısımlarını ona veriyor, tüylü zarını soyamadığım kırıntılarını ise kendi ağzıma atıyordum. İsimlerimizi henüz bilmiyorduk. Sorma gereksinimi de duymamıştık herhalde. Nasıl olsa öğrenecektik. Ve ben ilk başta bunu Zeynep olarak algılayacaktım. 'Yalnız sonu b ile' diye uyardığındaysa önümüzdeki senelerde ona 'Zeynebim' derken adını bozmayacak olmaktan büyük sevinç duyacaktım."


  Herkese Merhabalar!
  Uzun zamandır merak ettiğim bir kitap olan Herkesleşme’nin okuyanlar kervanına artık ben de katılmış bulunmaktayım. Kitap hakkında çok fazla yorum okudum ama o yorumlarda tam olarak ne denmek istendiğini okuyunca daha iyi anladım. Öncelikle kitabın içinde geçen güzel cümlelere adeta vuruldum.  O güzel cümleleri tekrar tekrar okumaktan kendimi alamadım. İlk cümleden itibaren kitabın içine girebildiğimi hissettim. Bu benim için kitabın önemli bir artısıydı. Çünkü kitapların ilk izlenimine göre kolay bir önyargıya kapılabiliyorum. Kitaba dair sevdiğim bir diğer detay Ömer’in bazı tuhaf düşüncelerinin aynısını benim de önceden düşünmüş olmamdı. Kendimden iz bulduğum her düşünce kırıntısını bile çok severim ben. Çünkü biriyle dertleşmiş gibi hissederim. Kitabın baş karakteri Ömer’in biz okuyucularla iletişim kurması da sevdiğim diğer detaylardandı.  Kendimi bu kitaba dahil bir karakter gibi hissetmek hoşuma gitti. Ayrıca Ömer’in biz okuyuculara ettiği bir iki laf vardı. O kadar cevap vermek istedim ki... Tabi bu imkansızdı.

7 Mart 2017 Salı

Yabancı Veyl - Öznur Yıldırım | Kitap Yorumu


 Henüz yaşın küçük, belki bunu anlayamazsın. Ama seni besleyen şey her neyse, o elinden alındığında bir hiçsin. Acı... Sen acıya muhtaçsın küçüğüm.


  Yabancı’nın 2.kitabı Veyl’i dün bitirdim ve kafamdaki düşünceleri toparlar toparlamaz yorumu girmeye başlıyorum.  Yabancı’yı genel olarak çok sevsem de elbette kusurları da var. Ancak ben kusurlarıyla bile seviyorum. Bunda en önemli olan şey ise kitabın okuyucuya hisleri aktarabilmesindeki başarısı, karakterlerin bize hissettirdikleri... Veyl’i okumak çok özlediğim o 16-17 yaşlarıma beni geri döndürdü. O zamanlar bayılarak okuduğum, heyecanla beklediğim o bölümleri şimdi okumak nasıl desem benim için nostalji gibi bir şeydi. Sırf şu hisler için bile okumaktan zevk aldığım bir kitap oldu.