25 Şubat 2018 Pazar

Ciğerimi Bıraktığım Dizi: Uncontrollably Fond Dizi Yorumu




DRAM!
GÖZYAŞI!
AŞK!
CİĞER!

 Ağlamayı bekliyordum ama hayatımda beni en çok ağlatacak dizi olacağını beklemiyordum. Beni bilenler sıkı bir dram izleyicisi olduğumu bilir. Çoğu insan bundan kaçınır. "Zaten kafamı dağıtmak için izliyorum. Gülmeli eğlenmeli bir şeyler izlemek istiyorum." diyenler çok fazla. Ben ise ne kadar ağlarsam, üzülürsem, tokat yersem ve dolayısıyla etkisinde kalırsam o kadar seviyorum bir diziyi. Kısacası hüznün mutluluktan daha kalıcı etkisi olduğu gibi. Bence psikologlar bu durumu açıklamalı.

Dizinin Konusu: Shin Joon Young (Kim Woo Bin) Kore'nin en ünlü oyuncu/şarkıcılarından biridir. No Eul (Suzy) ise belgesel yapımcılığı yapmaktadır. İkilimizin geçmişte yolları kesişmiş olsa da acı bir olayla son bulmuştur. Yıllar sonra yeniden karşılaşırlar. Ancak Shin Joon Young hasta olduğunu öğrenmiştir ve geçmişindeki hataları düzeltmeye, No Eul için adaleti sağlamaya çalışacaktır.

15 Şubat 2018 Perşembe

İmkansızın Şarkısı - Haruki Murakami | Kitap Yorumu


  Japonya'nın dünyada intihar oranının yüksek olduğu ülkelerden birisi olduğunu hep duymuşumdur. Japon yazar Haruki Murakami'nin  İmkansızın Şarkısı kitabında da çok fazla intihar eden karakterin olması sanırım bunu destekleyecek nitelikte sayılabilir. Zaten yazarın kitabı yazarken kendi hayatından esinlendiğini de birkaç yerde okumuştum.

Sırtımızdaki Hedef – J.M. Darhower | Kitap Yorumu


  Bu serinin 3.kitabının çıkmasını o kadar çok beklemiştim ki anlatamam. 2.kitaba deyim yerindeyse bayılmıştım. Hatta 3.kitabın çevirisini bekleyemeyerek İngilizce olarak okumaya çalışmış (bu benim üşengeçliğim söz konusu olduğunda büyük bir olay) ve hatta kitabın %30'unu okumuştum. Sırtımızdaki Hedef'te Naz'ın peşini bırakmayan karanlık dünyayla mücadele edişi konu alınıyor.

Ya Hiç Gelmeseydin - Colleen Hoover | Kitap Yorumu


  Colleen Hoover'ı genel olarak sevdiğim için genelde kitaplarını okumaya çalışırım. Ya Hiç Gelmeseydin, aslında Çarpılma serisinin 2. kitabı. Yazarın kitaplarının çevrilmesinden ümidi kestiğim bir ara bir baktım ki 2.kitap çoktan çıkmış bile. Ancak gelin görün ki ilk kitabı ana olayı dışında belli belirsiz hatırlıyordum. O yüzden bir süre cesaret edememiştim başlamaya. Bu kitapta ara sıra okuyucunun unutmuş olma ihtimaline karşı eskiye dönük hatırlatmalar mevcuttu ki bu benim çok işime geldi. Ve bu sefer erkek karakterimiz Will'in ağzından dinliyoruz yeni olayları.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig | Kitap Yorumu


  Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Stefan Zweig’dan okuduğum ikinci kitap. Tek kelimeyle kitaba bayıldım. Özellikle iki yönden çok beğendim. Birincisi Stefan Zweig’ın bir kadının ağzından muazzam derecede güzel yazmasıydı. İkincisi ise kitabın bir oturuşta bitecek kadar kısa olmasına rağmen beni çok fazla etkilemesiydi.  Öyle güzel yazılmış, cümleler o kadar naif ki çok beğendim.

Harry Potter ve Felsefe Taşı – J.K Rowling | Kitap Yorumu





  Sonunda ben de Harry Potter okuyanlar kervanına katılmış bulunmaktayım. Ancak şunu da belirtmeliyim ki kitabı okumaktaki amacım ortamlarda cahil kalmamak değildi. Sadece ortada çok güzel bir dünya vardı ve herkes bundan bahsederken “ Bu kadar güzel olan ne? Bir de ben bakayım şuna. Benim de hoşuma gidebilir.” dedim ve daha fazla Harry Potter'a kayıtsız kalamadım. Kitaptan sonra filmini izledim ve %98 kitaba sadık kalmışlar. Bu çok çok iyi bir yüzde. Ama yine de kitabı okumayıp filmini izleyenler için bazı yerler hızlı geçilmiş gibi geldi.