31 Aralık 2018 Pazartesi

2018 ve Ben | Neler Oldu?


  2018'in son günlerinden herkese Merhaba!
  Bilirsiniz şu zamanların en popüler aktivitesi bütün bir yılı yorumlamak ya da favorilerden bahsetmek. Benim de aklıma 12 ayı nasıl geçirdiğimi anlatan bir yazı yazmak geldi. Marjinal olacağım ya güya. 😏Aslında düşününce çok saçma gelmiyor mu? Yıl dediğin hayatının son 365 gününden bir kesit. Neyse çok derin kuyulara dalmadan bu yazıyı kendim için yazıyorum. Bazen yol haritamı kaybettiğimde şöyle geriye dönüp "Ya sen neleri atlattın, bunu mu atlatamayacaksın." demek için.

Genel olarak 2018'de şunları yaptım:
1.Yeni arkadaşlar edindim.
2.Sonunda ideal kiloma kavuştum ve mutluyum.
3.Sağlıklı yaşam nasıl olurmuş, uyku ve spor düzeni nasıl oturtulurmuş bunların farkına vardım.
4.3 kitabı orjinal dilinde okudum.(Hedefim birdi.)
5.Yemek yapmayı öğrendim. Artık bir Survivor'ım.
6.Hayallerime giden yol için ders çalıştım. (Sıkıcı ama mecburum.) Sonucu 2019'da göreceğiz inşallah.
7. Gözlerim bozuldu.Ve gözlük kullanmak zorunda kaldım.

Bir de şu dersleri çıkardım:
1. Geleceği çok düşünerek umutsuz düşüncelere kapılma! Yaşadığın anı da mahvediyorsun. Hele o kötü zamanlar gelsin de o zaman başının çaresine bir şekilde bakarsın zaten.
2.Başına gelen kötü bir olay aslında iyi bir olay olabilir ama zamanı gelmeden bunu öğrenemezsin. O yüzden sabretmek önemli.
3.Hiç geçmeyecek gibi sandığın bazı kötü olaylar geçiyor ve sonra şanslıysan hiç yaşanmamış gibi hissedebiliyorsun.
4.Başkalarının ne dediklerini umursama ve inandığın yolda yürümeye devam et.
5.Bir kez daha anladım ki hayat düz bir yol değil. İnişli çıkışlı. Tam mutlu oldum derken bir anda kötü bir şey de olabilir. (Ya da tam tersi.)
6. Arkadaşlarının kıymetini bil. Herkes seninle aynı arkadaşlara sahip değil.
7. Çok da çabalama, akışına bırak. Ne kadar çabalarsan çabala mutlaka bir arıza çıkacak, kaçış yok. Sadece krizi en az hasarla atlatmaya bak.
8. Kendini sevmeyi ihmal etme.

Çok konuştum biliyorum. O yüzden ay muhasebelerine geçiyorum hemen!

Ocak

Ocak ayı 2018'e alışma evresiydi denilebilir. Köklü değişiklikler yapmam gerektiğinin ve bazı şeyleri artık değiştirmem gerektiğinin farkındaydım ama işin neresinden tutacağımı bilmiyordum. Kafamda bir takım planlar yapmaya başlamıştım. Bir gün tesadüfen bir ajanda gördüm ve işe planlı olarak başlamam gerektiğine o an karar verdim.

Not: Yılın başında seni yeneceğim 2018 nidaları atıyordum. Baktım bir ara gerçekten yeniyorum galiba. Sonra baktım 2018 beni yeniyor. Bir daha beylik laflar etmek yok. Aldım ben boyumun ölçüsünü.😂

Şubat

 Zayıflamaya ilk başladığım ay olduğundan Şubat benim için özel bir ay olarak kalacak. O anki iradem ciddi söylüyorum şu an yok. Nasıl da kararlıydım ya gözlerim doldu şu an :) 
 Bu ay başıma gelen kötü bir olay vardı ve ben sızlanıp duruyordum. Tabi nereden bilecekmişim ki aslında benim için iyi bir olaya dönüşecekmiş. Boşuna o kadar üzülmüşüm resmen. Sevgili gelecekteki kendim lütfen bir daha çok üzülmeden önce sevinebileceğin ihtimalini unutma.
  Bir de bu ay ödev için kurumlarla anlaşmak için grup arkadaşlarımızla o kadar çile çektik ki çok sıkıntılı bir süreçti. Ama her şey gibi bu da geldi bu da geçti işte.
  Bir de şunu unutmayalım ki Uncontrollably Fond izleyerek aşırı duygusallaştığım bir ay oldu.

Mart

 Bugün gözlük kullanıyorsam bunun sebebi şu ay yaşadığım işkencedir. Topluma hizmet ödevi için karınca duası kadar küçük kitapların yazım yanlışlarını düzelt düzelt öldüm. Sürekli bilgisayar ekranında bunu yaptığınızı düşünün. Bir süre sonra gözlerime iğneler batıyormuş gibi hissediyordum. Düşünüyorum da ilkokuldayken utanmasam gözlük takabilmek için Allah'a dua edecektim. Hey gidi günler!
 Okulda da o kadar çok ödev veriyorlardı ki artık hayattan bezmiş durumdaydım. 

Nisan

Hayatımda ilk defa Şekersiz 21 Gün yaptığım bir aydı ve iyiki yapmışım. Bununla ilgili zaten iki tane ayrıntılı yazım var onları okuyabilirsiniz.

Miyop olduğumu ve göz tansiyonumun çok yüksek olduğunu öğrendim. Doktor beni o kadar korkuttu ki "Yaşayacak mıyım Doktor? Lütfen gerçeği benden saklamayın" moduna girdim. Bir saniye daha gözlük takmazsam kör olacağımı düşünüp gidip iğrenç bir gözlük almışım ki sormayın. Utancımdan insan içinde takamıyorum. Peki bu neden oldu? Resmen okulda verilen ödevler yüzünden göz sağlığımdan oldum. Okumanın da böyle yan etkileri var işte. Benimle aynı yaşta bir arkadaşımın aynı ay nişanı vardı ve kız benden daha mutluydu. Cidden bazen hayatı sorguluyorum.

Her seferinde daha fazla ödevim olamaz diyordum ama o da oldu. Oldurttular. Bir sabah uyandım. Hemen hazırlanıp okula gittim. Okul zaten geç bitti, eve tekrar geldim ve gece 12'ye kadar yapmam gereken bir ödevi yetişmeyecek korkusuyla yapıp uyudum. Sonra sabah oldu yine okula gittim. Ki ben gün içinde kendime zaman ayıramazsam yapamayan bir insanım. Böyle berbat zamanlardı. Buradan 1. ve 2. sınıfta çok ödev veriyorlar diye sızlanan kendime selamlar olsun.

Bir tiyatro ödevimiz vardı. Koskoca amfi,herkes tepeden sana bakıyor ve oyuncu olmadığın halde senden oyunculuk bekliyorlar. Senaryo falan her şey sana ait. Nasıl yapacağız diye kara kara düşünürken ki bayağı da bir uğraştık baktık ki o da bitti gitti. Kurtulduk çok şükür. Sonra bu ödev sayesinde yeni arkadaşlarla aramızdaki bağ güçlendi.

Bir de bu ay  İstanbul'un müzelerini arkadaşlarımla gezdik. İnsan yaşadığı şehre ne kadar yabancı kaldığını görünce şaşırıyor gerçekten. Yürümekten ayaklarımıza kara sular inmişti. 3 gün topallayarak yürümek zorunda kalmıştım ama değdi.

Ne Nisan ayıymış ya yaz yaz bitmedi.

Mayıs

Mayıs ayında ödevler zamanla azalmaya başladı ve finallerimiz vardı. İlk defa okul sınavlarım Ramazan ayına denk gelmişti. En büyük korkum açlıktan sınavda bildiklerimi unutmaktı ama hiç de öyle bir şey olmadı neyse ki.

Bu ay üstten aldığım için girmediğim derste staj yerlerinin seçimi yapılmış. Ve bizi kalan yerlere yazdırmışlar. O kadar sinirlerim bozuldu ki anlatamam. Ne kadar itiraz etsek de kabul edilmedi. Şaşırdım mı? Hayır. Çünkü böyle şeyler hep beni bulur.

Haziran

Bu ay bütün dönem boyunca beni yerlerde süründüren dersin proje sergisi vardı. Mühendislik okumadığımız halde bizden mühendislerin yapabileceği tasarımları yapmamızı bekliyorlardı.Düşünün yani sınıftaki çoğu kişi bir mühendise yaptırmak zorunda kaldı. Neyse sergimiz güzel ve eğlenceli geçti. Okulda arkadaşlarla ve hocamızla güzel bir iftar yaptık.

Sonrası Ramazan Bayramı, seçimler, arkadaşlarla buluşmalar...

Tam okul bitti derken ödevler beni kesmedi Haziran'ın sonunda da yaz okuluna başladım. Şaka tabiki .KPSS'ye rahatça hazırlanabilmek için 4.sınıfı boşaltmak istedim biraz. 

Temmuz

Bir kere 21 yaşına girdim ki ben bu yaşı hala benimseyemiyorum. Geçen biri yaşımı sordu birkaç saniye durakladım cevap veremedim. Yaşlanmak istemiyorum. NAYIRRRR NOLAMAZ!!!

Kardeşimin YKS sonucunu görüp "Bu çocuk nereye gidecek şimdi Yarabbi" diye ailecek telaşa düştük, şehir dışına giderse kötü arkadaş çevresi edinir mi diye evham yaptık ki hepsi boşunaymış.


Ağustos

Üniversite ve bölüm araştırmaları yaptık. O kadar telaşlandık hepsi boşunaymış. Tam tercihleri yazarken ben daha önce nasıl gözümüzden kaçmış emin olamadığım bizim ünideki mühendislik bölümünü gördüm. Ve ekledik. Evet bu tercih çıktı ve bizim oğlan yine dört ayağının üstüne düştü. Bugün hala başına kakarım "Benim sayemde bu okuldasın"diyerek.Şaka bir yana hep derim sen o bölümü kendi çalışmanla değil annemin duasıyla kazandın diye. 

Bu ayın sonunda çok kötü bir şey oldu. Özel hayata girdiği için yazmayacağım. Aynı gün hiç beklemediğimiz güzel bir haber aldık. Hayatın ne kadar tuhaf olduğunu düşündüm. Bugün hala o kötü olayı düşünüyorum ve hala üzülüyorum. O kadar sebepsiz yere huzurum bozuldu ki... Hala daha çözüme kavuşmuş değil. Umarım 2019 için de aynı yazıyı yazdığımda "Bu da geldi bu da geçti bunu da atlattın bak."yazabilirim.


Eylül

KPSS çalışmakla geçen sıkıcı bir aydı fazla yazmaya lüzum yok.
Okullar tekrar açıldı. Okulun son senesi olduğu gerçeği nedense tokat gibi çarpmaya başladı.


Ekim

 Annem ablamın yanına gidince erkek kardeşimle evde tek kaldık ve evin annesi olmak nasıl bir duyguymuş öğrendim. Çok zormuş çok. Yemek yapmak başta olmak üzere hayatta kalabilmek adına pek çok şeyi tecrübe ettiğim bir ay oldu. Allah annesiz insanlara yardım etsin. Her türlü çok zor.


Kasım

 ALES'e girdim. ÖSYM sınavlarına girmeyeli tam dört sene olmuş. Hiç özlememişim inanın!
 KPSS çalışmaları, dersler, sunum hazırlıkları...
 Kısacası bu ay benim için akademik gelişim ayı olmuş.


Aralık

  Ve geldik yılın son ayına. Bu ayın pek bir önemli olayı yoktu.Ta ki hasta olana kadar. Ciddi söylüyorum hasta olmayı unutmuşum. Sanki tekme tokat dövmüşler gibi kemiklerim,kaslarım sızlıyor. Boğazım zaten felaket. Ağrıdan çocuk gibi hüngür hüngür ağladım. Allah'a şükür vücudumdaki savaş bizim antikorların lehine döndü. Şu an biraz toparladım da bu yazıyı yazıyorum. Çok klişe ama bazı klişeler hayat kurtarır: Her şeyin başı sağlık.  Şu yazıyı okurken bir hasta değilseniz gerçekten şükretmeniz lazım. 
Yılın son günü hayattaki en önemli şeyin sağlık olduğu dersini de bir kez daha almış bulunuyorum.

  Son bir itirafta bulunacağım her ne yaşanırsa yaşansın çok güzel deneyimler elde ettiğim ve genel olarak iyi geçen bir yıl oldu. 2019 ise her bakımdan hayatımın dönüm noktalarından biri olacak. Ölmez sağ kalırsak bakalım neler yaşayacağız?
Kendinize iyi bakın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder