18 Eylül 2019 Çarşamba

Five Feet Apart Film Yorumu


  Herkese Merhaba,
  Bugün uzun bir zaman sonra tek bir filmi yorumlayacağım bir yazı girmeye karar verdim. Five Feet Apart'ın fragmanını Youtube'da tesadüfen izledikten sonra asla beklemediğim halde bende bir merak uyandırdığını fark ettim. Hastalığın aşıklara engel olduğu filmlere alışkınım. Bu türde çok film var. Ama Five Feet Apart, biraz daha farklı bir şekilde işlemiş bu konuyu. Ben klasik bir gençlik filminin hastalık etkeni eklenmiş halini izleyeceğimi sanmıştım. Ama film beklediğimden daha farklı çıktı ki bunu olumlu anlamda söylüyorum. Boş bir gençlik filmi değildi, anlatmak istedikleri bazı şeyler vardı.

 Stella ve Will'in uyumları da hoşuma gitti.İki oyuncuyu da ilk defa izledim. Pek tanınmış yüzler olmasa da bu filmden sonra önlerinin bayağı açıldığını düşünüyorum. Çünkü ekrana çok yakışan yüzleri var. Ayrıca güzel bir çift olmuşlardı. Çiftimiz kistik fibrozis hastalığından dolayı birbirlerine hastalık bulaştırma ihtimalleri bulunduğundan altı adımdan fazla birbirlerine yaklaşamıyor. E o zaman filmin adı neden "Five Feet Apart" diyeceksiniz. Kızımız bunu beşe indiriyor. Filmi özgün yapan bir yönü de yüzde doksanının bir hastanede geçmesiydi. Klişe de vardı elbette ama bazı klişelerin modası hiç geçmez biliyorsunuz. O yüzden bana batmadı.


"Dokunuş. İlk iletişim yöntemimiz.Güven,korkusuzluk,huzur... Hepsi nazikçe okşayan bir parmağın ucunda veya dudağın yanağa değişinde. Mutluyken bizi bağlar.Korktuğumuzda destekler. Aşık olduğumuzda bizi heyecanlandırır.Nefes almak için havaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsak sevdiğimiz insanın dokunuşuna da ihtiyaç duyarız.Ama dokunmanın önemini hiçbir zaman anlayamamıştım. Onun dokunuşunun... Sahip olamayana kadar."

  Ben başroldeki kızı çok sevimli buldum, rol için isabetli bir seçim olmuş. Stella karakter olarak hoşuma gitti. Özellikle hastanedeki mücadelesini bir yandan Youtube'a yüklemesi çok güzel düşünülmüş bir detaydı. Güncel olayların filmde geçmesi sanki ayrı bir gerçekçilik havası katmıştı. Filmde kullanılan şarkılar da çok güzeldi ve sahnelerle çok uyumluydu. Bu arada filmin yönetmenliğini Justin Baldoni yapmış, bence ortaya güzel bir film koymuş. Belki biliyorsunuzdur Colleen Hoover'ın It Ends with Us kitabının film olma ihtimali var ve sanırım onun da yönetmenliğini Justin Baldoni yapacak. Bu bakımdan sevindim,içime su serpildi.

 Bazı replikler çok güzeldi ve beni bazı düşüncelere daldırdı. Ölümü düşündüm. Ölümcül bir hastalığa kapılıp günden güne erimenin nasıl bir his olduğunu düşündüm. Son nefesi verirken insan acaba ne hisseder diye düşündüm. Vedaları düşündüm. Düşündükçe hüzün bastı. Aslında günlük hayatta o kadar çok unuttuğumuz bir şey ki bu. Öleceğiz hepimiz ama hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. O kadar şanslıyız ki aslında. Şu an mesela anneme dokunmamam için hiçbir neden yok. Filmde aşık olduğun kişiyle dokunamamanın üzerinden gidilmiş ama bunu genellemekte bir sakınca görmüyorum. Sevdiğimiz insanlara sarılmanın iyileştirici bir gücü var.Yapabiliyorken, hayattayken, sevdiklerimiz hayattayken yarın ölebilirmiş gibi davranmak gerekiyor. Five Feet Apart, hüzünlü bir hikaye evet ama beni silkeledi, bir kendime getirdi. O yüzden filmin bu yönünü  sevdim.


   Ağladım mı derseniz gözlerim doldu sadece. Çünkü tam bir "Drama Kraliçesi" olduğumdan acı eşiğim yüksektir. Ama normal bir insanı ağlatabilecek cinsten bir film olduğunu düşünüyorum. Ağlamaklı film arayanlara buradan duyurulur. Son olarak şunu söylemeliyim ki etkilensem bile günlerce etkisinden çıkamadığım bir film de değildi.
 Şuraya da bir fragman koyup veda edelim:

8 yorum:

  1. Erkekler ağlamaz derler ya. Ağlamazdım da. Baba olduktan sonra, yaşımda kırkı bulunca, bir film izlerken çaktırmadan bir kaç damla akan göz yaşlarımı gizlice sildiğim çok olmuştur. Özellikle hastane yaşantıları (ki bir çoğumuz çokça hastane köşelerinde kalmışızdır) beni çok sarsar. Kız Kardeşimin Hikayesi, Lorenzonun Yağı filmlerini çok zor izlemiştim.
    Belki konudan çıktım, affola. Yazınız beni bu düşüncelere götürdü. Filmi mutlaka izleyeceğim. "Ölümü düşündüm ..." diye devam eden paragraftaki çıkarımınız için ayrıca tebrik ediyorum sizi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok samimi bir yorum bırakmışsınız,çok teşekkür ederim. Kız Kardeşimin Hikayesi'ni ben de ne zamandır izlemek istiyorum.

      Sil
  2. Beğenmenize sevindim, teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. Neslican'ın ölümünden sonra yazdıkların daha da anlamlı geldi. Çok güzel bir tanıtım olmuş. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Izledigim en güzel filmler arasında demeliyim sanırım..
    tavsiye edebileceğim bir film. Filmi izledikten sonra bir çok şey söylenebilir. Bu kuşku götürmez bir gerçek ki sevdiginiz insanlara sevginizi gosterin sonra belki de yanınız da olamayacaklar. Allah cc bize verdigi ömür kısıtlı biz bu dunya da geciciyiz..
    Filmi izledikten sonra araştırmaya başladım "nedir bu hastalıklar" diye.
    Mukaddesatım o dur ki sevenler ayrılmasın..

    YanıtlaSil