3 Aralık 2019 Salı

Vagabond Dizi Yorumu



  Herkese Merhaba,
  Bugün Vagabond'dan bahsedeceğim sizlere. Geçen seneden beri tanıtımlarını görüyordum ama bu kadar seveceğim bir dizi olacağını düşünmemiştim. Çünkü fragmanına bakınca ne yalan söyleyeyim pek benlik bir dizi gibi durmuyordu. Vurdulu kırdılı bir aksiyon dizisi olarak düşünmüştüm ki bu tarz dizi filmler pek de tarzım değildir ama kurguyu çok beğendiğim için diziyi sevdim. Tabi diziyi çok sevmem bana göre birkaç eksik yönünün olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Enine boyuna Vagabond'u yorumlamaya çalışacağım. En sonda spoilerlı bir yorum olacak, izlemeyenler o kısmı okumasınlar.
Diziyi Neden İzledim?
  Çünkü Suzy'nin izlediğim tüm dizilerini aşırı beğendiğim için Vagabond'u tercih ettiyse bu dizi de güzeldir dedim. Benim aksime çoğu insan önceden Gu Family Book dizisinde Lee Seung Gi ve Suzy'yi çok yakıştırarak izleyip bu dizide de ikilinin tekrar partner olması nedeniyle izlemiş. Ben en azınlık kısımda olanım yani Suzy için izleyenlerdenim. Çünkü Lee Seung Gi'nin hiçbir dizisini doğal olarak Gu Family Book'u da izlememiş bir insanım. Ancak dediğim gibi içinde Suzy olup da kötü olan bir dizi hiç izlemedim. Bu sefer de yanılmadım, Vagabond beklediğim gibi güzel bir dizi çıktı.
Dizinin Konusu

 Ülkede büyük bir üzüntüye yol açan bir uçak kazası meydana gelir ve bu uçak kazasında Cha Dal Geon'un küçük yeğeni de hayatını kaybetmiştir. Bu kazanın arkasında çok başka işlerin döndüğünü anlayan Cha Dal Geon, N.I.S ajanı Go Hae Ri ile birlikte gerçekleri ortaya çıkarmak için karanlık güçlere karşı mücadele vermeye başlıyor. Ama ne mücadele! Anlatılmaz izlenir.
10 Maddede Vagabond
1.Arkadaşlar bu dizi kaliteli. Çekimlerinin neden bu kadar uzun sürdüğünü izleyince daha iyi anladım. Senaryosu, her bölümün efsane oluşu, oyuncuları, müzikleri vs. kendini belli ediyor. Ben çok aksiyon dizisi izleyen biri değilim ama bu diziyi çok sevdim. İlk bölümler güzel olsa da dizi ilerledikçe daha da güzel bir dizi olduğunu anladım.



2.Vagabond, inanılmaz heyecanlı bir diziydi. Daima seyirciyi dizinin içine çekmeyi başarıyor. Her bölüm sonunu insanı o kadar merakta bırakacak şekilde bitiriyorlar ki bir an önce dizinin yeni bölümüne geçmek istiyorsunuz. Ben bölümleri biriktirerek izlemiştim ama son 2 hafta dizi kanalda maç var diye yayınlanmamıştı. Neyse siz yeni izleyecekseniz bittiği için böyle bir sorununuz olmayacak. Aman dikkat 16 bölümü bir günde bitirmeye çalışmayın. Göz sağlığınızdan olursunuz. Sindire sindire izleyin.



3.Bu dizide ters köşe olmaktan bir hal oluyorsunuz. Bir süre sonra her şeyden, herkesten şüphelenmeye başlıyorsunuz. Ben şöyle söyleyeyim; bir iki tahminim dışında iyi dediklerim kötü, kötü dediklerim iyi çıktı. Hatta artırıyorum. İlk başta kötü dediğim bir karakter için “Yok ya iyiymiş bu, vazgeçtim.” diyip sonradan gerçekten de kötü olduğunu gördüm. Oyun içinde oyun var ama bu durum beni hiç bunaltmadı. Çünkü ters köşeleri çok severim. Uçak kazasının  perde arkasında çok başka şeyler var ama karışık olsa da takip etmesi, anlaması zor değildi. 



4.Başrolde Lee Seung Gi ve Suzy olduğundan beklentiler aşk üzerine oluyor. Evet dizide aşk var ama aksiyonun önüne pek geçmiyor. Bence bu aşk hikayesi dozunda işlenmişti ama mesela bir arkadaşım sırf bu yüzden diziyi 3.bölümde bıraktı. Öyle aşırı romantik dizileri seven biriyseniz ya da salt aşk üzerine olan dizilerden hoşlanıyorsanız o zaman bu diziden uzak durun ama çok şeyi kaçırdığınızı da bilin lütfen. Böyle söyleyince de ikilinin birarada olduğu sahneler azmış gibi de anlaşılmasın. Çünkü senaryo beraber hareket etmeleri üzerine kurulmuştu da denilebilir.



5.Oyunculuklar çok iyiydi. Bence rol Lee Seung Gi için yazılmış gibiydi. Suzy desen o da iyi oynadı bence. Kız her yeni rolünde daha bir cool oluyor sanki. Zaten ikisi çok iyi bir takım olmuşlardı. Hatta ikisinin sahnelerini izlemek bazen gerçekten güldürüyordu. Komedi unsuru da vardı yani dizide anlayacağınız. Çok başka karakterler de var ve sayı olarak da fazlalar ama her birinin dizi için ayrı bir yeri vardı. Sadece birini çıkarsan domino taşı etkisi yapıyordu.



6.Aksiyon sahneleri tamam iyi güzel. Işık görmüş tavşan gibi izliyordum. Adrenalini ekrandan hissediyorsunuz ve çekilirken bu sahneler için çok emek harcandığı belli. Özellikle kamera arkası görüntülerini izleyince “Vay be!” diyeceksiniz. Ancak diziyi çok sevmiş olmam bazı sahnelerin gerçek dışı olduğunu görmemi engelleyemez. “ Hadi oradan, buradan kimse sağ çıkamaz.” dediğim sahneler var mıydı? Evet. Ancak dizinin olayı biraz da aksiyon olduğundan bunu göz ardı etmeyi tercih ettim. Her şeyi geçtim. Biliyorum belki çok klişe ama bunu demeden geçemeyeceğim: Dizi işte ya, çok da takmamak lazım. Buna takılırsanız diziyi izleyemezsiniz. Akışına bırakın ve diziden zevk almaya bakın. Çünkü dizideki tek kusur belki de sadece bu. Bana kalırsa Descendants of the Sun'ı sevdiyseniz bu diziyi de seversiniz.



7.Dizinin bir kısmının Fas'ta geçmesi benim çok hoşuma gitti. Bir farklılık olmuş en azından. Son dönem Kore dizilerine bakarsak genelde Kanada, İspanya gibi refah seviyesi yüksek ülkelerde geçtiğini görüyoruz. Ama Fas gibi Müslüman, zengin bir kültüre ve doğu mimarisine sahip bir ülkenin seçilmesi benim hoşuma gitti. Türkiye'ye de bekleriz. Öyle sadece adını geçirmekle olmaz.


8.Dizinin sinema kalitesinde çekildiğini söylememe gerek var mı bilmiyorum. Çekim açıları falan çok iyiydi. Özellikle Fas'taki sahneleri çok beğendim. Deniz sahneleri, çatıdaki sahneler, dövüş sahneleri... Hollywood filmlerinden geri kalır yanı yoktu. Ben susuyorum fotoğraf konuşsun.


9.Diziyi izlerken düşünmeden edemiyorsunuz. Bu Ulusal İstihbaratta, lobilerde, yeraltı dünyasında, devletler arası ilişkilerde bizim bilmediğimiz neler neler dönüyor. Sıradan vatandaşlar olarak bizlerin bilmediği neler var? Evet dizi boyunca bunları düşünmeden edemedim. Dizi olduğundan bazı yerlerin abartıldığının farkındayım ama kesin yaşanmıştır bu tarz şeyler.
 Dizideki uçak kazası aklıma 2014'te Güney Kore'deki feribot kazasını getirdi. Hatırlarsanız bu kazada 300'e yakın çocuk ölmüştü. Devlet başkanı çok geç bir açıklama yapmıştı ve açıklaması tepki toplamıştı. İki yıl sonra da anlaşıldı ki ülkeyi aslında bir tarikat yönetiyormuş. Vagabond'u izlerken acaba senaristler bu olaylardan mı esinlendiler diye düşünmeden edemedim.

Edit: Yorumu yazmaya ara verdiğimde haberlerde ne gördüm dersiniz? 2007'de Isparta'da nedeni bilinmeyen bir sebepten uçak düşmüş ve içinde Türkiye için önemli projeler üretecek olan bilim insanları varmış. Yaşanıyor işte böyle şeyler, bu da sadece başka bir kanıtı.

10.Diyelim ki diziyi izlemeye karar verdiniz. Karşınıza ilk başta bir sahne çıkacak ve sonra zaman geriye saracak. Ve siz sonra o ilk sahnedeki kısma nasıl gelineceğini merak ede ede diziyi izleyeceksiniz. Ben bu şekilde işlenen hikaye anlatıcılığı yöntemini çok seviyorum. Sonradan bu  sahneyi öyle bir bağlamışlar ki ben şok ben iptal. Ve dizinin öyle bir sonu var ki eğer 2.sezon gelecekse ben bu sona bayıldım.  Ama 2.sezon gelmezse tüm övgülerimi geri alırım. Bunun ortası falan yok. Vagabond'un 2.sezonu olmayacak da hangi dizinin olacak ya? Umarım 2.sezon olur. Ben ümitliyim bu konuda.



Karakterler

Cha Dal Geon

  İşte dizideki favori karakterim. Karizmanın vücut bulmuş hali. Bundan sonra sıkı takipçisiyim dizilerinin. İlk bölümlerde yoğun şekilde yeğeninin acısını yaşayışı çok dokunaklıydı. Ve adam salya sümük ne kadar gerçekçi ağladı öyle. Lee Seung Gi öyle biri ki adamı al drama,romantizme ya da aksiyona sok, hiçbirinde sırıtmaz. Her türe uyum sağlayacak bir oyuncu. Dizide mesleği dublör. Sanırım ajanlardan bile daha kabiliyetli olmasını buna bağlamamızı istemişler. Tabi dublörlükte bir yere kadar. Adam ölmüyor arkadaşlar, yok böyle bir şey.😂 Ölürse dizi biter farkındayım ama bu kadar da olmaz. Onca soğukkanlı kötülerin içinde duygularını açıkça gösteren, bazen bu tezcanlılığı yüzünden başına bela çekerken bazen de halkın gerçekleri öğrenmesini sağlayan birisiydi.
Hayattaki tek varlığı olan yeğenini kaybedince onun katillerini bulmak için elinden geleni yapıyor. Tabi Go Hae Ri'nin desteğiyle birlikte neler neler yaşadılar. Onlarla birlikte adrenaline doyduk desem yeridir.  Bir de normalde cool olsa da Go Hae Ri'ye karşı utangaç tavırları beni güldürüyordu her seferinde.
inanalım mı?
Go Hae Ri

Ulusal İstihbarat Servisi'nde ajan. Babası da sanırım bir kahramanlık yaparken ölmüş. Aslında bu işi daha çok ailesini geçindirmek için yapıyor. Aşırı üst düzey  bir ajan değil. Hatta bir keresinde bir adamı vurunca “ Onu vurdum.”diye dondu kaldı mesela. Tabi bu da onun bize acemi olduğunu gösteriyor. Amirleri bile ona güvenmezken Cha Dal Geon'un ona yürekten inandığını söylemesiyle ve gelişen olaylarla kız daha profesyonel hale geliyor. Diğerleri gibi sadece prosedürleri yerine getiren bir ajan değil, kalbinin ve vicdanının sesini dinleyen bir ajandı. Yer yer şapşalca davrandı mı evet. Yine oyunculuğuna laf atanlar olmuş, tamam belki “wow” demiyoruz ama kız iyi oynuyor. Kabul edelim şimdi.

Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Şimdi diziyi izlemeyenler buradan sonrasını okumasın. Dizinin tüm tadını izlemeden kaçırırsınız benden söylemesi.
Diziyi izleyenlerle devam edelim.

Vagabond Spoilerlı Yorum

İlk bölümlerde Cha Dal Geon'un yeğeniyle ne kadar güzel bir ilişkisi olduğunu gördükten sonra yeğeninin acısıyla nasıl yıkıldığını görüyoruz. Bu sahnelerden neden bu kadar sorumluları bulmak için uğraştığını anlıyoruz. Beni en çok etkileyen sahnelerden biri Hae Ri'nin onu banyoda tek başına ağlarken gördüğü sahneydi. Çok içim acımıştı. 



 Bu arada küçük yeğeni ne kadar tatlı bir çocuktu. Sadece Dal Geon'un yeğeni de değil kiminin çocuğu, kiminin hamile karısı vardı uçakta. Uçağın düşerken ki sahnesini hep kendimi o insanların yerine koyarak izledim. 



Hayatımda hiç uçağa binmediğim halde rüyamda bir kere düşen bir uçağın içindeydim ve tam yere çakılacakken uyanmıştım. Bir de baktım ki kalbim küt küt, yerinden çıkacak. Rüyada böyleyse gerçeği kim bilir nasıldır? Korkunç bir ölüm şekli. Okyanus'a düşüyorsun üstelik, cesedin bile bulunamıyor. Üstelik ne uğruna? Birilerinin güç savaşı için.

Not: Şu sarı saç bir insana bu kadar yakışmaz. Aşırı cringe bir saç. Yalnız Le Seung Gi'ye en çok yakışan saç modeli de Vagabond'daki saç stili. Diğer saçları da ben yakıştıramadım kendisine.

  İlk bölümde Fas çatılarında Dal Geon ve Jerome'un dövüş sahneleri yok artık dedirtti. Tamam diyorum sahne bitecek ama yok bunlar hala dövüşüyor. Hayır biri de pes etmiyor, insan değil mi bunlar? Ama soluksuz izledim orası ayrı. Hızlı ve Öfkeli’de uçaktan arabaların salındığını izledin sen bunu da izlersin dedim kendime. Bir de ben hep böyle dövüş, silah çatışmaları şeklinde ilerleyecek sandım ama işin bir de zeka oyunları kısmı da vardı. Politikaya bile girmişlerdi. Devlet başkanının görevden alınmasına kadar gitti olaylar. Cidden bu kadarını tahmin etmemiştim.


  Bir de ben ilk bölümler Go Hae Ri'yi kötü tarafta sanmıştım. Açıkçası uçak kazası pek de umrunda değilmiş gibiydi ve fazla soğukkanlı gelmişti. Cha Dal Geon'la karşı tarafta olacaklar ve birbirlerini sevdikleri için karar vermekte, görevlerini yerine getirmekte zor zamanlar geçireceklerini sanmıştım. Zaten ilk sahneden sonra bunu düşünmemek elde değil. Neyse ki öyle olmadı da omuz omuza birlikte hareket ettiler. Onları böyle izlemek daha zevkliydi.


  3.bölümde ikilinin sahnelerini zevkle izledim ve bölümün nasıl bittiğini anlamadım. Bir de herkes hain çıkıyor, tam bir şey olacak oradan bir hain olaya müdahale ediyor hemen. “ Yok artık sende mi?” demekten bir hal oldum dizide. İlk bölümler böyleydim siz bir de son bölümlere doğru beni düşünün. 

Buradan Hae Ri ve Dal Geon ikilisine bir parantez açmak istiyorum. Bir kere ekrana çok yakışan bir çift ve bence şu ana kadar Suzy'nin yanına en çok Lee Seung Gi'yi yakıştırdım. Çok güldüğüm sahneleri vardı. Onlardan bahsetmezsem içimde kalır. 

Şu uyuma sahnesine, orada geçen "Seninle uyuyacak insana acıyorum." tarzındaki atışmalarına çok güldüm.


Her zorluğun üstesinden geldikten sonra birbirlerine beşlik çakmaları da çok hoşuma gitti.

Hae Ri vurulduktan sonra Dal Geon'un onu yalnız bırakmayıp iyileşmesi için yardımcı olması. Ve şu sahne...

Cha Dal Geon'un "Buldum." diye Arşimet gibi duştan fırlaması bunun üzerine ikisinin de utançtan yerin dibine girmesi ve Cha Dal Geon'ı uyur sanırken Hae Ri'nin onla alay etmesi...




  12.bölümü izlemesi sadece 5 dk falan sürdü herhalde. En ama en hop oturup hop kalktığımız bölümdü. Temposu bir an bile düşmedi. Yalnız diziyi sevdik diye öyle her şeyi toz pembe anlatacak değiliz. Örneğin mahkemeye pilotu yetiştirecekler diye başlarına gelmeyen kalmadı. Tamam diyorum hadi şimdi buradan kurtulsunlar da görelim diyorum. Yok abi yok yine kurtuluyorlar. 


  Şimdi kimse kusura bakmasın, dört bir yandan kuşatılmışsın ve tüm polisler sana ateş ediyor. Arabanın arkasına saklanana kadar hiç mi birinize kurşun sekmez? Ulan beş kişisiniz. Hadi anladık başrollerin dokunulmazlığı var ama ne bilim ölümcül olmasa da insan kolundan bacağından falan vurulur.  Tamam diyorsun bu leveli de atlattılar başka bir engel yine başka engel. En son kazada ölenlerin ailesi Cha Dal Geon’a inanıyor da onları korumaya alıyor. O sahne duygusaldı bak ama. Nasıl olduysa hakimi de satın alamadılar bu sefer. 


  Hazır konu dizideki saçma kısımlara gelmişken birkaç saçma sahneden daha bahsetmek istiyorum. Kaçıncı bölüm olduğunu hatırlamıyorum ama bir sahnede Dal Geon, tüm güvenlik güçlerini aşarak Başkan'ın yanına gitmeye çalışıyor. Bakın tüm güvenlik güçleri ki bunlar Başkan'ı korumakla görevli oldukları için aldıkları eğitim oldukça iyidir, işinde uzmanlardır. 40 tane adam bir tane Dal Geon'la başa çıkamadı ya pes. İster dublör ol ister başka bir şey giremezsin abi içeri!! Öyle kolay değil o işler, girdirtmezler adamı.


   Diğer bir kısım bunlar Fas'ta elçilik binasında mahsur kalmışken suikast ekibi geliyor. Ve bu adamlar eğitimli. Anlatabiliyor muyum? Karşında tüm teçhizatlarını takmış uzman adamlar var ve sayıca senden çok fazlalar. Ve kalkıp seni şurda öldüremeyecekler öyle mi? Ya bakın yine diyorum. taramalıyla sıkıyor adamlar bunlara bir tane kurşun değmiyor. Bir yürüyün gidin şuradan ya...Daha bunun gibi çok örnek verebilirim ama uzatmaya gerek yok.
Saçma kısımlar var mı var ama n'apalım çok güzel dizi. İzliyoruz işte. 


  Son iki bölüme kadar Jessica hapse girdi, -dayak bile yedi oh- onu yüzüstü bıraktılar, hainler görevlerinden alındı diye sevinirken bir bakıyorsun kazanın asıl sorumlusu Edward Park'mış.




  Bakın zaten bu adama ben hiç güvenmemiştim. Aklıma hep Dal Geon, gazetecinin peşinden giderken bir anda bunun ortaya çıkması geliyordu. Ama ne bileyim bir yandan da Jessica'ya “Lobici olabilirim ama ülkemi seviyorum “ demesi geliyordu. Hani kötü ama o kadar da kötü değil diye kafamda bir profil oluşturmuştum. Ben nereden bileyim adam yılanın başıymış meğer. Devlet başkanına bile emir verir bir pozisyonda. Ülkeyi asıl yöneten bunlarmış meğerse. İzlerken ben şok üstüne şok yaşıyordum. Tabiki Jessica'da sütten çıkma ak kaşık değil, onları öldürmek için neler yaptı ama bir Edward değilmiş. 15. ve 16.bölümlerde tıpkı aşağıdaki fotoğraftaki gibiydim. Ne eksik ne fazla.

Cha Dal Geon Edward'ın elinden de kurtuldu yine ve yine. O efsane repliği hemen hatırlayalım:


   Zavallı Go Hae Ri'nin Dal Geon'u yangında öldü sanıp hüngür hüngür ağlaması beni de üzdü. Ama asıl beni üzen o sırada Dal Geon'un onun ağlamasına ağlamasıydı. Zavallılar daha birbirlerine bile açılamamışlardı. 


  Ve resmen Hae Ri, Jessica'nın yanında çalışmaya başladı. Kız baktı ki devletin ajanı olunca da onlar ne derse onu yapıyorsun ki bu zaten Edward Park ne derse onu yapmak demek oluyor. Hal böyle olunca da Jessica bile daha masum bir seçenek kalıyor.
  Bu arada Dal Geon, Jerome'dan çok iyi intikam almadı mı? Panzehri vereceğim diye kandırarak ağzından laf alması sonra panzehri imha etmesi. Bu arada biyolojik silah insanı o hale mi getiriyor, korkunç bir şey. Adamın yüzü mahvoldu. Gerçi hak ediyor böyleleri!




  İlk bölümden beri merak uyandıran o sahnenin son sahne olması peki? Tabi ek olarak Dal Geon, Hae Ri'yi öldüremedi.Onu öldürecek diğer suikastçıyı da vurdu. Ve gözünden ince ince süzülen yaşlar...




   Bence sahne mükemmel ama yine diyorum 2.sezon gelmezse felaket bir son olur!!Çünkü bundan sonra merak ettiğimiz o kadar çok şey var ki. Tamam belli ki 2.sezon için yol yapmak istemişler de ya 2.sezon için onay çıkmazsa bunu da düşünseydiniz keşke. Yorumlara bakıyorum kimisi 2.sezon gelir. Çünkü  bu bir Netflix dizisi diyor. Kimisi de bu sadece Netflix’in dizisi değil SBS kanalına da bağlı diyor. Kimisi dizideki bir sekreterin İnstagram gönderisinde ikinci sezon diye etiket paylaştığını söylüyor. Artık bir bilgi duysam “Ya sen bir dur zaten ortalık karışık” diyesim geliyor, o derece. Anlayacağınız henüz resmi bir açıklama yok.  Ben beklerim ama yeter ki 2.sezon çıksın. Çıkmalı da zaten. Daha Hae Ri, Dal Geon'un yaşadığını bile bilmiyor. Ve her şey Edward'ın yanına mı kalacak? Olmaz öyle şey.
  Uzun zamandır beni bu kadar heyecanlandıran bir dizi izlememiştim ve uzun bir yorum yazmak için bu kadar istekli olmamıştım. Benim için 2019'un en favori dizisiydi. Umarım 2.sezonda çıkar da onun yorumunu da yazarım.

Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Sürçü lisan ettiysem affola. 
Görüşmek üzere!
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

24 yorum:

  1. Blogunuzu beğendim ve takibe aldım.Zaman ayırmak isterseniz,sizi ve bu yorumu görecek olan herkesi blogumu takip etmeye davet ediyorum.Sağlıcakla Kalın.

    https://hepfragmanizle.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Healer dizisini izlemiş miydin? O da efsaneydi benim favori dizim. Eğer Vagabond gibi bir aksiyon istersen onu da izlemeni şiddetle tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, Healer hakkında çok iyi yorumlar görüyorum ama listemde o kadar çok dizi var ki ona sıra gelir mi bilemiyorum. :(

      Sil
  3. Descendants of the Sun'a benzeyen başka dizi önerileriniz var mı acaba? En sevdiğim aşk yaşadığım bir dizi olur kendileri .Kore dizileri izlemeyi çok sevsem de dizi arşivim çok da geniş sayılmaz. Önerilerinizi bekliyoruum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevdiğiniz çok belli ,maşallah siz derneğini kurmuşsunuz ama malesef ben ona benzeyen başka bir dizi bilmiyorum :)

      Sil
    2. biraz descendants of the sun gibi ama tam da değil ama bence descendants of the sun ı sevenler cras landing on you adlı diziyide severek izlerler

      Sil
  4. Ya boğunuz çok hoş, pek benlik bor dizi değil gibiydi ama böyle anlatılınca ilgimi çekti, hikaye okur gibi okudum resmen... :D Ellerinize sağlık. O güçlerle resimlerle anlatımınızla okumak çok keyifli, cok emek vermişsiniz bu bloğa. Ilgimi çekmeyen, aksiyon pek sevmem, diziye bile başlamayı düşündüm. Böyle üşenmeden detaylarla böyle güzel anlatabilmek kolay değildir bence, benim için ekstra zor hani. :d Emeğinize sağlık, ne güzel anlatıyorsunuz, hem siz de yeniden okursunuz, kitap ve dizi günlüğü gibi, çok hoş. My Mister'dan geldim buraya, çok ilgimi çekmişti, sizin blogunuza fenk geldim, bir de şaşırdım, benim aklıma gelen bir kurguya benziyor çünkü, yaş farkı olması falan, izleyeceğim. Ama üşeniyorum yine de bakalım... Kpss besinciliginiz de tebrik etmek isterim. Bu arada sizi ınstagramda takip ediyormuşum, çok şaşırdım... :') Çok fazla hesap takip ederken unutmusum ve blogunuza uğramamışım. :) Neyse, sevgiyle. 🦋

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya çok teşekkü ederim, bu yorumu okuyunca pamuk gibi oldum. Açıkçası detaylı yazmam üşenmediğim anlamına gelmiyor. Çok üşeniyorum da yazmazsam da içimde kalıyor. :))Ne yalan söyleyeyim arada cidden açıp okuyorum kendi yazılarımı, doğru tahmin. Her şey için teşekkür ederim. İnstagramdan takip ettiğinize göre bir gün besbelli bu bloga yolunuzun düşeceği varmış.:D Yine beklerim.Sevgiyle kalın.

      Sil
  5. Hep yazım hatası var, insan bir kontrol eder. 🤗

    YanıtlaSil
  6. Dizide go hae ri nin evinde kapının önüne seccade paspas niyetine serilmiş sadece bnm mi dikkatimi çekti

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya evet,bunu bir arkadaşım da bana dedi. Ben hiç fark etmemiştim ama yapmışlar öyle bir şey galiba. Ben onların cahilliklerine veriyorum. İnşallah kötü bir niyetleri yoktur.

      Sil
  7. Böyle bir şeyin bilinçsiz yapılacak birşey olduğunu zannetmiyorum ve maalesef o kadar çok görüp birşey yapamamak daha da üzücü. Çok iyi yapıma sahip netflix yapımı ile elimizin altında sadece belli bir kısıma değil her kitleye hitap edecek bir platformda bunu gözümüze soka soka yapıyorlar bizde sadece üç maymunu oynuyoruz.. Daha önce izlediğim ve müslümanlar teröristtir algısıyla karşılaşıp yarıda bıraktığım dizilerde var maalesef

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklı olabilirsin tabiki. Netflix işin içinde olunca insan şüpheleniyor.

      Sil
  8. emekli denizci15 Temmuz 2020 00:37

    Aksiyon dizileri izlemeyi pek sevmesem de bu diziyi yorumladığını görünce ve bi çok yerde karşıma çıkınca izlemeye karar verdim.İyi ki izlemişim. Sana %100 katılıyorum eğer 2.sezon gelecekse güzel bir final ama gelmeyecekse final çok fazla eksik kalıyor. Sonunda her ne kadar Hae Ri'de Dal Geon'da yapıyı içeriden çökertmek,tekerlerine çomak sokmak için de olsa, dizinin en kötü iki karakterinin yanında çalışıyor olmaları hoşuma gitmedi benim.Umarım 2.sezon gelir. Memories of the alhambra'da ki gibi sonunda birbirlerini görmediler bile. Hae Ri, Dal Geon'un yaşadığını dahi bilmiyor ki bu beni üzer. Ayrıca jerome,kim woo gi ve oh Sang-Mi dışında hiç bi kötü belasını bulmadı.Bunlar da zaten kuklaydı. O gözlüklü müsteşar bozuntusu yoon, sonra diğer yalaka min jae-sik yine dört ayak üstüne düştüler bu da sinir bozucu. Yani demem o ki NIS bu mesajımı görürsen çekim ekibine ilet mutlaka 2.sezonu çeksinler teşekkürler. -delirdi-

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2.sezon şu an için ufukta yok gibi. İki başrolde başka dizi projelerinde şu an. Bir de Vagabond, yurt dışında faşan çekildiğinden bu pandemi de bana biraz zor gibi geliyor. 3 sene sonra da olsa çıksa yine seviniriz orası ayrı :)

      Sil
    2. Kesinlikle katılıyorum emekli denizci

      Sil
  9. Diziyi yeni izledim ve gerçekten böyle bitmemeliydi 2. Sezon gelsin zamanı ne kadar geç olursa olsun önemli değil ama yeterki gelsin tek temennim bu ve gelmezse bu kadar kaliteli bir diziye yazık etmişler demektir bu yani

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir şey sormam gerek. Diziyi henüz izlemedim. Dizi sonunda başındaki şal uçan kişi Suzy'mi yani baş rol erkekle çift olan kişi mi ve bu sahne ihanet var demek mi? Tam anlamadım ve eğer ihanet varsa izlemekte istemediğinden cesarette edemedim başlamaya lütfen cevaplayın en azından merakım bir nebze dinsin.

      Sil
    2. Evet Suzy ama ihanetlik bir durum yok ortada. Bambaşka bir durum var.

      Sil
  10. Son bölüm hariç 100 puan...ama sonu saçma ve yarım bitmiş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya aslında 2. Sezonu da yapacaklardı diziyi 2 sezon olarak planladılar ama dizi yönetmeni mi neydi unuttum başka bir projesi varmış ve onunla uğraşıyormuş o yüzden 2022 sonu 2023 gibi çekimlere başlayacaklar 2023 yazi veya sonuna doğru dizi tekrardan yayınlanacak diyorlardı ne kadar doğru bilmiyorum

      Sil
    2. Ben 2.sezonun çekileceğine dair umudumu kaybettim ama umarım senin bilgin doğrudur.

      Sil