Sayfalar
▼
28 Eylül 2018 Cuma
Semerkant - Amin Maalouf | Kitap Yorumu
27 Eylül 2018 Perşembe
Şekerliden Şekersiz Hayata | Konuk Yazar
Bugün blogumda bir ilki gerçekleştirip konuk yazara yer vereceğim. Kendisi kuzenim Merve Hanım olur. Şekeri hayatımdan çıkardığım zamanlarda beni çok yadırgamıştı ve kendisinin şekersiz yapamayacağından bahsetmişti. Ancak gün oldu devran döndü ve o da 21 gün şekersiz yaşamayı denedi. Şimdi söz sırası onun:
"Evett. Nasıl başlayacağımı bilemedim. O yüzden direkt başlıyorum.
Şekersiz 21 güne başlama nedenimden önce kuzenim başlamıştı tabi bende onlarda
kaldığım zaman diyordun ki “ Kızım n'apıcan salak salak işler yapma “ “Aman ye gitsin“ diyordum. Sonra aradan zaman geçti ben tekrar kuzenim yanına gittim
bir fit bir fit dedim bu ne ?
Tabi bu arada bende durumlar tam tersi kilo almaya başladım.
Çevredeki insanlar kilo almışsın falan diyorlardı ( Bu arada hiç kiloya takılmayan
ben, bunları duyunca biraz kötü olmaya başladım ). Bu yaz tatilinde daha fazla
bu sözleri duyunca yine takmıyorum ama yani üzülmüyor da değildim (Hayır
aldıysam aldım size ne? ) Neyse bir süre
böyle devam etti ben artık kendime bakınca göbek çıkmış falan dedim:" NOLUYORRR!!!!”
Şekersiz 21 Günüm Nasıl Geçti?| Zayıflama Günlükleri vol 2
Biliyorsunuz
ki zayıflama günlükleri serisini yazmaya başlamış ve ilk yazısında
zayıflamaya nasıl karar verdiğimden bahsetmiştim. Malesef o süreci nasıl
geçirdiğimi buraya yazma şansını çok bulamadım. Ancak şunu söylemeliyim ki
zayıflarken çok önemli bir şeyi keşfettim: Sağlıklı beslenmeyi. Gerçekten eski
ben bana o kadar cahil geliyor ki o zamanlar nasıl sağlıksız beslendiğime
şaşırıyorum. "Şekersiz 21 Gün" olayını da iyiki keşfetmişim diyorum.
Eminim ki yazının başlığını okuyup ön yargılı bir şekilde yazımı okumaya
başlayan da epey bir kişi olacaktır.
"Ben
çikolata yemeden duramam."
"Benim
tatlı krizim var, hayatta yapamam."
"Ben
tatlısız yapamam."
"Ne
gerek var ben zaten zayıfım."
"Kim
çıkartıyor bu icatları başımıza." vs. gibi düşünceler aklınızdan geçiyor
olabilir. Sizden rica ediyorum. Lütfen ön yargınızı bir kenara bırakıp yazımı
okur musunuz? Kemerlerinizi bağlayın, başlıyoruz.
25 Eylül 2018 Salı
Şimdi ve Sonsuza Dek, Lara Jean - Jenny Han | Kitap Yorumu
Sevdiğim Tüm Erkeklere serisinin üçüncü ve son kitabı olan Şimdi ve Sonsuza Dek Lara Jean'i okuyarak seriye veda ettim. Diğer iki kitabı okuyanlar zaten bilir yazar tatlı üslubundan bir şey kaybetmeden Lara Jean'in hayatına bizi konuk ediyor. Bu sefer kitapta daha farklı bir heyecan vardı. Lara Jean'in biraz daha büyüdüğünü, alınması zor bir takım kararlarla uğraştığını okuyoruz. Bir yandan hayallerindeki üniversiteye başvurusunun kabul edilmesini bekliyor. Bir yandan da ailesinden ve Peter'dan uzak bir yerde olma düşüncesiyle bocalıyor. Ve herkes için en doğru kararı vermesi lazım.Bu arada hemen belirteyim. Kitabı okurken yabancıların üniversiteye giriş sistemlerine imrenmeden edemedim. Bizde üniversiteye gitmek için hayatımızın bir senesini test çözerek geçirdiğimiz gerçeği yüzüme tokat gibi çaptı.
Neden bilmiyorum ama bu seriyi her okuduğumda o an içinde olduğum ya da daha önce bulunduğum duruma dair bir olaya rastlıyorum. Ve Lara Jean yine adını duyamadığım duygularıma tercüman oluyor. "Ah ben de ben de! Seni o kadar iyi anlıyorum ki..."moduna giriyorum. Bu kitabın büyüsü zaten benim için bu: Sanki böyle beş çayı için bir arkadaşımın evine konuk olmuş gibi hissediyorum. İki hoş sohbet edip bir kaç dakikalığına hayatı arka plana atmış oluyorum. Bir de kitabın diğer yanı Kore kültürünün de kitapta yer alması. Bence kitabın samimi,içten olmasında bunun da çok önemli bir payı var. Mesela bu tarz konulu kitaplar yok mu? Olmasına var ama bana bu kadar samimi gelmiyor diğerleri. Amerikan ve Kore gençlik dizilerindeki havayı düşünün. İşte bu kitap ikisinin ortaya karışık hali.
15 Eylül 2018 Cumartesi
All Your Perfects- Colleen Hoover | Kitap Yorumu
Herkese Merhaba,
Uzun zamandır elim hiçbir kitabı okumaya gitmiyordu ta ki tesadüfen Colleen Hoover'ın son kitabına rastlayana kadar. Sırf meraktan indirdim. Sadece kitabı anlayıp anlayamadığımı test edecektim. Tamamen bir ön yargıyla başladım, muhtemelen birkaç sayfa okuyacaktım ve İngilizcemin hiçbir zaman Colleen Hoover okuyacak kadar gelişmemiş olacağına kanaat getirip indirilen ama okunmayan kitaplar arasında duracaktı. Ancak ilk bölümde çok değişik bir tanışma şekli okuduktan sonra neler olacağını çok merak ettiğim için kitabı okumayı bırakamadım. Zaten aşırı zor bir İngilizcesi de yoktu. Nasıl anlatsam ortalama bir İngilizceniz varsa kitabı anlarsınız. Bilmediğiniz sözcükler elbette olur ama onu da hemen sözlükten bakarsanız bence kitabı gayet okuyabilirsiniz. Bu arada hiç anlamıyorum yayınevleri nasıl Colleen Hoover'ı çevirmez? Kadın romantizmin kraliçesi resmen.