Siyah Damar - Tarryn Fisher || Kitap Yorumu

''Bana kelimelerle geldi: Çok güzel, çok şey vadeden, çok karmaşık bir şekilde oyulmuş kelimelerle ...''

    Alıntıyla girdim söze. Çünkü benim güzel yazarım Tarryn Fisher tam da böyle kelimelerle kalbimi fethetti. Çoğu kişi gibi ben de Fırsatçı serisini okuduktan Sonra yazarın diline hayran kalıp bu kitabını da okudum DAN DAN DAN! Yazar beni tam 12 den vurdu. 
    Kimi kitaplar Vardır hani ... Sizi parmağında oynatır, şok eder, ters köşe olmaktan bir hal olursunuz. Kimi kitaplarda sizi kasvetli bir havaya Sokar. Ay aman benden uzak dursun dediğinizi duyar gibiyim ama hep sevgi böcekleri de nereye kadar değil mi ama? İşte karşınızda bu iki türün karışımı: SİYAH DAMAR

Münzevi yazar Senna Richards otuz üçüncü yaş gününün sabahına uyandığında her şey değişmiştir. Kendisini elektrikli tel örgülerin ardındaki bir kafese tıkılmış ve karların ortasındaki bir eve kilitlenmiş olarak bulan Senna'nın, neden kaçırıldığını öğrenmek için kendisine bırakılan ipuçlarını takip etmekten başka şansı yoktur. Özgürlüğünü geri istiyorsa, dönüp geçmişine bakmak zorundadır. Fakat geçmişi aslında hâlâ hayattadır... Ve onu kaçıran kişi de bulunacak gibi değildir. Kurtuluşu pamuk ipliğine bağlı olan Senna, kısa zaman içinde tüm bunların bir oyun olduğunun fark edecektir. Hem de çok tehlikeli bir oyun. Ve sadece gerçek onu serbest bırakabilir.
(Tanıtım Bülteninden)

       ''Beni sana çeken şey İçindeki karanlık. Senin siyah damarın. Fakat bazen siyah bir damara sahip olmak seni öldürebilir. ''

  Şimdi lütfen hayal edin. Bir evde aranızda duygusal bağlamda bir şeyler yaşadığınız biriyle adeta hapsedildiniz. Tabi bu evde size uzun süre yetecek kadar yiyecek içecek, yakacak, kıyafet var. Hatta sizin için anlamı özel olan şeyler de bu evde var . Çıkış yok ama kaçmaya çalışıyorsunuz, başaramıyorsunuz da. Kafayı yerdiniz değil mi?

   Senna o kadar güçlü bir karakter ki. Kitapta geçmiş anlatılınca bunu daha da iyi anlayacaksınız. Güçlü kadın karakterleri okumak bana ayrı bir güzel geliyor zaten. Yaşadıkları herkesin kaldırabileceği türden şeyler değil. Hayattan üst üste darbeler yemiş ve her darbede daha da güçlü bir kadın. Ve Isaac ... Isaac'i çok sevdim çok iyi bir ​​adam. Senna için yaptıklarına hayran kalmamak elde değil. Adamın şu cümlesi beni bitirdi zaten: Bakmadığımı düşündüğün zamanlar var ya, işte o zamanlar aslında bakıyor oluyorum '.

'' Sen gelip bana tekrar hayat üfleyene Kadar beyaz odamda oturup kendimden nefret ediyordum.Beni o kadar sevdin ki ben de kendimi sevmeye başladım. '

Kitabın içeriğine fazla girmek istemiyorum, Ne kadar az şey bilirseniz o kadar iyi. O kadar güzel o kadar çarpıcı cümleler var ki. Yazar sizi cümleleriyle dövüyor adeta. Kitaptaki o duyguyu sizde yaşıyorsunuz. Bazen Senna'nın açıları kalbinize oturuyor, Isaac 'e üzülüyorsunuz.Bunu yapabiliyor ya yazara ne desem az. Yazara gerçekten helal olsun.
  Bu şarkı da Isaac'in Senna'ya dinlettiği şarkı. Sözler Senna'yı anlatıyor. Neredeyse kitap için özel söylendi sanacağım.

   ''Daha Önce bana hakim olan karanlık senin aydınlığına boyun eğmişti.''

Kitabı okurken aklınızda ister istemez Sürekli bir soru var? Kim hapsetti onları bu eve? Kim oynuyor onlara bu oyunu? Tam bulduğunuzu düşünüyorsunuz ama bir bakıyorsunuz o da değilmiş. En son öğrendiğimde de yok artık dedim. Bunu yapana da hayran kaldım. Evet farkındayım psikopat biri ama hayranlık uyandırdı bende.

   Son sözüm bu kitabı okumanızı isterim. Sözü tekrar Tarryn'a bırakıyorum.

    ''Artık kendime zarar vermek istemiyorum, Çünkü bu seni de incitiyor. ''

    ''Birer sis gibiydik; bugün vardık yarın yoktuk. ''

   ''Göründüğünüzden çok daha çirkinsinizdir. İtiraf etmek istediğinizden çok daha fazla bencilsinizdir. Bu yüzden içinizde olanı görmezden gelirsiniz. Alışılmadık biri gelip sizi çökertene kadar. Ve  onlar onu karanlık köşeyi görürler anlarlar. Ve size karanlık köşelerden utanmanız yerine onların olmasının normal olduğunu söylerler.''

   '-Bana Bir gerçek söyle Senna.

    -Nasıl Yapacağımı bilmiyorum.

    -O Zaman yalan söyle.

    -Seni sevmiyorum. '