31 Aralık 2020 Perşembe
2020 Favorilerim
22 Aralık 2020 Salı
Start Up Dizi Yorumu
Selam millet!
Yine bir K-Drama yorumuyla birlikteyiz. Ve aylar sonra yine içimden gelerek, yüksek bir motivasyonla dizi yorumu yazmak isterken buldum kendimi. Söylenecek çok şeyim var, sizlerle paylaşmak istiyorum ve sizin de yorumlarınızı çok merak ediyorum.
Şimdi şöyle ki ben bu dizinin kadrosunu duyduğumdan beri "Of çıksa da güzel bir dizi izlesek." diyordum. Çünkü henüz Uncontrollably Fond'dan beri içinde Suzy olup da beğenmediğim bir dizi olmadı. Bir de Suzy'nin partnerinin Nam Joo Hyuk olduğunu duyunca bu ikisini bir diziye koymayı kim akıl ettiyse Bravo dedim. Bütün bunların üstüne bir de dizinin senaristinin severek izlediğim While You Were Sleeping'in senaristi olduğunu öğrenince dedim "At fava bekle." Ben böyle düşündükçe sanki dizi yayına çıkmak bilmedi. Ve işte zaman yine geçti ve bir dizi daha bitti ve ben kalkmış burada yorum yazıyorum.
Edit: Arkadaşlar yazıya bir şevkle başladım. Bazı başlıklar altında bölüm bölüm yorumlama yöntemini tercih ettim. Bitirdiğimde baktım ki Word'de resimsiz hali 22 sayfa tutmuş, o da 11 puntoyla. Ne olur okurken ne bitmez yazıymış diye sinirlenmeyin. Bir süre sonra şevkimi kaybettim baktım yarısına kadar gelmişim ittire kaktıra tamamladım.
Yorumun akışına gelirsek önce genel bir spoilersız yorum yapacağım daha sonra full spoilerlı devam edeceğim.
Diziyi Nasıl İzledim?
Çoğu zaman şu şekilde:
18 Ekim 2020 Pazar
Malcolm X - Recep Şentürk | Kitap Yorumu
Malcolm X'i özellikle KPSS çalıştığım zamanlarda tarih hocasının onun hayatını anlatan filmleri izlemenizi tavsiye ederim demesiyle iyice merak etmeye başlamıştım. Ben önce hayatını kitaplardan öğrenmeyi tercih ettim tabiki. Bazı insanların hayatının yanında filmler solda sıfır kalır ya işte böyle bir adamın hikayesiydi gerçekten de. Bir insan en dibi gördüğü he türlü kötü işi yaptığı gençlik döneminden sonra araştırıp kurcalayarak gerçek İslam'la tanışıyor ve şehit olarak ölüyor. Nereden nereye? Üstelik bence en önemlisi Ehli Sünnet inancına uymayan dini yanlış kullanan tehlikeli bir topluluğu 10 yıl sonra terk edebilecek, gerçek İslam'ı araştıracak kadar akıllı ve cesur bir kişilik. Kitap Malcolm X'in hayatını dört döneme bölerek çok güzel bir şekilde ele almış. Bu çalkantılı hayatı çok anlaşılır bir dille anlatıyor. Malcolm X şunu neden yaptı, onu buna yapmaya iten neydi? O sırada ailesi ve çevresi buna ne dedi? Amerika'nın o dönem içinde bulunduğu koyu ırkçılığı çok güzel anlatıyor. Bu ırkçılık nasıl başladı, nasıl alevlendi, günümüze kadar nasıl geldi? Hepsini anlatıyor size. Şaka gibi ama şu an hala Amerika'da ırkçılık karşıtı olaylar yaşanıyor, değişen bir şey yok. Bunu değiştirmek için adım atan etkili liderleri de öldürmekten geri kalmamışlar: Malcolm X gibi. Malcolm X, küçük yaşından ititbaren siyahi bir insan olarak bu duruma karşıydı. Daha sonra siyahilerin hakkını savunmaya çalıştı ama ırkçılığa başka bir ırkçılığı savunarak. Ne zaman ki müslüman oldu, işte o zaman olayın aslında siyah beyaz demeden tüm insanların hakkını savunmak olduğunu anladı. Tabi büyük kitleleri etkileyince bir suikaste kurban giderek şehit edildi. Çok önemli bir hayat hikayesi. Hayatını öğrenerek aynı zamanda bir dönemin siyasi ve tarihi olaylarına da vakıf oluyorsunuz. Dünü anlayarak bugünü ve geleceği anlamdırmaya başlıyorsunuz. Çağa iz bırakan bu adamın bir şekilde biyografisinin okunması gerektiğini düşünüyorum.
9 Ekim 2020 Cuma
It's Okay to Not Be Okay Dizi Yorumu
Hadi başlayalım! |
2 Eylül 2020 Çarşamba
Genç Hoca Hanım Olmak | Nasıl Bir His?
Herkese Merhaba,
Bugün blogda sanki diğer serileri çok devam ettirmişim gibi yeni bir yazı serisi başlatıyorum: "Nasıl Bir His?" serimiz hayırlı olsun. Yazının ilk konusu ise benim de henüz 1 haftadır deneyimlediğim bir his: Yeni atanmış genç öğretmen olma durumunu.
Şimdi ilk önce ifşa olmamak adına nereye atandığımı söylemeyeceğim ki zaten beni İnstagram'dan takip edenler hikayede paylaştığımda görmüşlerdir. Kısaca şunu söyleyeyim. Yaşadığım yer olan İstanbul'a çok yakın bir yere ama sonuç olarak ilimin dışına atandım. İlk başta evrakları tamamlama, imzaları atma, ev tutma falan derken baktım ki şaka maka değil cidden yol almış gidiyorum. İş ciddiye binip hayal perdesi aralanınca beni bir endişe aldı: Benim ruhum hala öğrenci, ben hala büyümedim ki ne yapacağım? Nasıl olacak? Eyvahlar olsun!
30 Ağustos 2020 Pazar
Blogum 5 Yaşında!
Selam arkadaşlar,
5. yıl yazısını malesef biraz gecikmeli yazıyorum ama en azından blog açtığım ilk ay olan Ağustos'u ucundan da olsa yakalayayım dedim. Burada olmadığım süreçte neler yaşadım neler. Hepsini size anlatmak istiyorum ama şu an 5.senemiz mevzu bahis. Beş sene geçmiş ben bu blogu kuralı. Vay be! O kadar oldu mu?
Şöyle bir gözümün önünden geçiriyorum bu beş senelik zarfı. İlk başladığım zaman üniversite sınavından yeni çıkmış, kararsız, yolunu bilmeyen,çok toy ve endişeli bir kızdım. Şimdi her şey değişti. Artık üniversiteden mezun olmuş, atanmış, ev tutmuş, öğretmenliğe başlamış biriyim. Endişeli olmam hala aynı sanırım o kronik bir his bende. O zamandan bu zamana sadece sıfatlarım değil, kendim de değiştim. Beş sene önceki ben, şimdiki ben asla değil. Dolayısıyla yazılarıma da yansıdı bu durum. İlk yazdığım yazılarım bana çok ergen ve varoş geliyor. Okurken utanıyorum kendimden bazen ama silemiyorum da bazılarını. Kimken kim olduğumu görmek kısacası büyüdüğümü görmek de bir anlamda hoşuma gidiyor.
Sizlerle zaman geçtikçe daha fazla bağ kurdum bu blogda. Bazen öyle samimi yorumlar veya mesajlar bırakıyorsunuz ki " Ben bunu hak ediyor muyum gerçekten?" diye düşünüyorum. Bazen yazılarımın sizleri duygulandırdığını hatta " "Okuyunca ağladım." diyenleri görüyorum mesela. Demek ki diyorum ben yazdıklarımla insanların içlerine dokunabiliyorum. İnanamıyorum da bazen içimden birkaç kez tekrar ediyorum bu cümleyi. Bu o kadar değişik bir his ki size anlatamam.
Bazen de o kadar şaşırıyorum ki ya diyorum harflerden oluşup biraraya gelmiş bir yazı kümesi nasıl böyle bir bağ kurduruyor sizinle benim aramda. Ve size beş sene sonra bir şey itiraf edeyim mi? Çok az kişinin bloguma uğradığı zamanlar " Kimse beni okumasa da kendim için yazıyorum ben." dediğim bir yalanmış. Ama sadece size değil kendime de söylediğim bir yalandı. Çünkü herkes bilinmek ister. Ben de buradayım, görün ve bilin beni, demek ister. İçimizden gelen çok insani bir his. Ve sizlere beni gördüğünüz için, tabiri caizse sesimi duyduğunuz, bana kulak verdiğiniz için, bazen en mutsuz anımda güzel yorumlarınızla beni gülümsettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Ve yolu bu bloga düşmüş herkesten bana hakkını helal etmesini istiyorum. Ne hakkı demeyin. Olmaz olur mu? Öyle ya da böyle zamanınızı veriyorsunuz buraya ki benim yazılarımın uzunluğunu da düşünürsek. Ya da belki bir yazımda yaranızı kanatmışımdır, bilmeden bir konuda ahkam kesmişimdir ya da başka bir şey. Hatta bazen kendi mutsuzluğumu yazılarımla size de bulaştırmış olabilirim. Diyeceğim o ki tüm bunlar aramızda hak kavramını doğuruyor. Siz bana " Hakkımı helal ettim." diyin.
Sizi görmesem de seviyorum! Eksik olmayın!
15.senelerimiz de olur inşallah!
Sevgilerimle...
4 Ağustos 2020 Salı
Gardrops Hesabı Açtım
10 Temmuz 2020 Cuma
Twogether : Lee Seung Gi ve Jasper Liu Yolda | Yorum
5 Temmuz 2020 Pazar
Go Back Couple Dizi Yorumu
2 Temmuz 2020 Perşembe
Talebe - Tara Westover | Kitap Yorumu
29 Haziran 2020 Pazartesi
Genç Werther'in Acıları- Goethe | Kitap Yorumu
18 Haziran 2020 Perşembe
The King Eternal Monarch Dizi Yorumu
28 Mayıs 2020 Perşembe
Telefonda Konuşmayı Sevmeme Huyu | Garip Huylarım
11 Mayıs 2020 Pazartesi
Film Meydan Okuması
25 Nisan 2020 Cumartesi
Eğitimciler İçin Güncel Film Listesi
Herkese Merhaba,
Öğretmenler için film listesi hazırlamak uzun zamandır aklımdaydı ancak sürekli yazmayı erteliyordum. Nihayet yazmaya karar verdim. Ama başlığa eğitimciler için yazmayı daha uygun buldum. Çünkü çocuk yetiştirmek, yeni bir şeyler öğretmek sadece öğretmenleri bağlamıyor. Anne babalar dahi birer eğitimci.
Aslında Google'da araştırdığınız zaman karşınıza bir sürü liste çıkıyor. Ancak kendi açımdan bakacak olursam hep aynı filmleri görüyorum. Bu sebeple bu listede Black, Taare Zamen Paar,3 İdiot vs. gibi artık efsaneleşmiş ve herkes tarafından bilinen eğitim filmlerine yer vermek istemedim. Sanki eğitim üzerine başka filmler belli bir tarihten sonra hiç çekilmemiş gibi herkes aynı filmleri öneriyor ama öyle değil. Kendim de bir öğretmen olarak bu durumdan muzdariptim. Buraya eğitim üzerine keşfettiğim güncel filmleri yazmaya karar verdim. Şimdilik beş tanesine yer verdim. Yeni eğitim filmleri keşfettikçe yazıyı güncellemeyi düşüküyorum. Haydi başlayalım.
22 Nisan 2020 Çarşamba
When the Weather is Fine Yorumu
Bugün When the Weather is Fine'ı yorumlayacağım. Farklı bir dizi yolculuğu oldu benim için. Çok sakin bir diziydi. En son The Light in Your Eyes'ı izlediğimde bu kadar sakin bir dizi izlemiştim. İzlediğim en farklı dizilerden de biriydi. Neyse lafı uzatmadan yorumlamaya geçmek istiyorum.
When The Weather is Fine Konusu
Tolstoy, ne demiş bilirsiniz: " Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." Hikayemiz tam da böyle başlıyor.Hae Won, Seul'de çello öğretmenliği yaparken " Eeh bıktım artık, tasımı tarağımı toplayıp köyüme gideceğim." moduna girip işini bırakıp memleketi olan Bukhyeon kasabasına gelir. İnsanlardan ve çoğu şeyden bıkmıştır. Eun Seop ise Goodnight Kitapevi'ni işleten kitap, kahve, blog üçlüsü arasında hayatını devam ettiren biridir. Liseden beri aşık olduğu Hae Won'un kasabaya gelişiyle rutin hayatı canlanmaya başlıyor.
20 Nisan 2020 Pazartesi
Babaya Mektup- Franz Kafka | Kitap Yorumu
15 Nisan 2020 Çarşamba
Fahrenheit 451- Ray Bradbury | Kitap Yorumu
Körlük- Jose Saramago | Kitap Yorumu
14 Nisan 2020 Salı
Honeyland | Belgesel Yorumu
4 Nisan 2020 Cumartesi
Itaewon Class Dizi Yorumu
Itaewon Class'ı dün bitirdim. Hazır evde karantinadayız, hislerim soğumadan açtım blogumu yazıyorum.
Edit: Dinlene dinlene 10 günde yazıldı.
Itaewon Class'ı tüm zamanların en iyi reytinglerini hangi dizilerin aldığını gösteren tabloya bakarken izlemeye karar verdim. O tabloda Itaewon Class'ın henüz final yapmadan ilk 10'na girdiğini görünce neden bu kadar yüksek reyting aldığını merak etmiştim. Yoksa izlemek gibi bir planım yoktu açıkçası.
Yine çok ama çok uzun bir yorum olacak, baştan söyleyeyim. Aklıma geldikçe yazdım da yazdım. Yalnız şunu belirtmek isterim ki aynı fikirde olmayabiliriz ve bu çok normal bir durum. Ben diziyi ortalama buldum, ayılıp bayılmadım. Sizler çok beğenmiş ya da hiç beğenmemiş olabilirsiniz. Lütfen buranın benim görüşlerimi içeren kişisel bir blog olduğunu, kendi içimdekileri döktüğümü unutmayın. Geçenlerde dizisine toz konduramayan biri tarafından çok saçma bir yorum aldığım için bunu üstüne basa basa söyleme gereği duydum. Malesef aramızda takım tutar gibi dizi izleyenler var.
Hazırsanız başlayalım. |
30 Mart 2020 Pazartesi
KPSS'den Nasıl Yüksek Puan Alınır?
Bugün yoğun istek üzerine ( sadece bir kişi 😅) 2019 KPSS'den nasıl 90 puan alarak kendi branşımda beşinci olduğumu anlatacağım. Ben sınava öğretmenlik için girdim. İki hafta önce de atandım. Gerçi tam amacıma ulaşmıştım ki şansıma coronavirüs salgını çıktı ama ne yapalım önce sağlık. Bilenler bilir öğretmenler üç aşamalı bir sınavdan geçiyor bunun için. Ha bir de mülakata giriyorsunuz. ( Bu öğretmenlik kebap meslek diyenlere gelsin.) Eğer sadece tek bir oturuma girecekseniz GK-GY gibi işiniz çok daha kolay, beterin beteri var. Neyse konumuza dönelim. Bu yazıda konuları tekrar etmek, çok fazla soru çözmek, farklı kaynaklardan çalışmak, sağlıklı beslenmek, iyi uyumak gibi herkes tarafından bilinen şeylerden bahsetmek istemiyorum. Bunlar hakkında hepimiz hemfikiriz. Ben bu yazıda başarmak için naçizane kendi uyguladığım bazı yöntemlerden bahsedeceğim. Umarım yararlı olur.
24 Mart 2020 Salı
3 Adet Çerez Netflix Filmi Yorumu
Toplu film yorumu yazmayı özlemişim. Hazır son zamanlarda üç tane çerez diye tabir ettiğim size bir şey katmayacak, etkisi altına almayacak, belki ben ne izledim şimdi diye kendinizi sorgulayacağınız filmleri izlemişken yorumlarını yazayım dedim. İlkiyle başlayalım.
14 Mart 2020 Cumartesi
Crash Landing on You Dizi Yorumu
Merhaba,
Dünyayı Corona virüsü sarmışken, millet market alışverişi yaparken , çekirge istilası kapıya dayanmışken dünyanın sonunu oturdum Crash Landing on You'yu yorumlayarak karşılamaya karar verdim. Bu çok uzun bir yorum olacak şimdiden söyleyeyim. Çünkü söylemek istediğim çok fazla şey var. Açıkçası ben Memories of the Alhambra'dan sonra Hyun Bin, yine uzun süre ara verir sanmıştım ama öyle olmadı. Üstelik adının sürekli aşk dedikodularına karıştığı Son Ye Jin'le başrolde olacağını duyunca çok şaşırdım.
Crash Landing on You, Kuzey Koreli bir asker olan Ri Jeong Hyeok ile Güney Koreli zengin bir iş kadını Yoon Se Ri arasındaki imkansız aşkı konu alıyor. Düşman ülkelerin insanları nasıl mı biraraya geliyor?Şaka gibi ama bir paraşüt kazasıyla.
4 Şubat 2020 Salı
The Light in Your Eyes Dizi Yorumu
30 Ocak 2020 Perşembe
Genç Bir Doktorun Anıları- Mihail Bulgakov | Kitap Yorumu
21 Ocak 2020 Salı
Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig | Kitap Yorumu
Olağanüstü Bir Gece, istediği her şeyi elde etmiş, zengin, elit bir kesimden bir adamın aslında hayata karşı ne kadar kayıtsız, heyecansız olduğunu fark etmesiyle başlıyor. Hepimizin uğruna çabalayıp durduğu bir hayata sahip olan bu adam adeta ruhsuz bir şekilde geziniyor. İç dünyasında kendini ve insanları gözlemlemekle meşgul. - Zenginlerin derdi de böyle oluyor.- Bir pazar günü öğle vakitlerinde bir at yarışını izlemeye gidiyor ve bundan sonra gelişen altı saatte nasıl yaşama döndüğünü okuyoruz. Açıkçası Zweig'ın daha depresif bitişlerine alışık olduğum için böyle bir son beklemiyordum. İçinde geçen cümleler zaten çok güzeldi. Karakterimizin iç dünyası yine çok güzel yansıtılmıştı. Biz sıradan insanların bir sayfada açıklayabileceği bir ruh durumunu yazarın iki cümleye sığdırabilmesi beni mest etti. Alıntıları not ettim tabiki. Bu güzel kendini bulma yolculuğunu okursanız beğeneceğinizi düşünüyorum.
7 Ocak 2020 Salı
When The Camellia Blooms Dizi Yorumu
Merhaba herkese,
Bugün When the Camellia Blooms'u masaya yatırmak enine boyuna bu dizi hakkında konuşmak istiyorum. Fark ettim de seveceğimi sandığım dizileri beğenmiyorum ama tam tersi ben bunu sevmem dediklerimi de seviyorum. Peki Camellia'yı sevdim mi? Evet, hem de çok.
Çiftin arasındaki yaş farkına takıldım yine galiba. Kadın, adamdan küçük olmalı takıntım var da benim. (Hemen kızmayın, takıntı işte.) Bir de basit bir aşk dizisi sandım. “ Üf ne izleyeceğim ya aman, başka dizi mi yok “ diyip geçiştirmiştim. Sonra baktım millet çok beğenmiş. Tabi ben yine izlemeyi düşünmüyorum. Hyun Bin'in yeni dizisini izleyecektim ama baktım ki daha 2 bölümü yayınlanmış. Bölüm beklerken diziyi unutuyorum, hislerim soğuyor. Canım da dizi izlemek istiyor. Aman neyse öylesine açıp izleyeyim şu Camellia'yı dedim ve diziye bayıldım. Bu da benim için bir sürpriz oldu. Çünkü ben gerçekten bu kadar iyi bir dizi olacağını tahmin etmemiştim.