''Yalnız değilsin'' dedi. Aslında öyleyim. Sorun da bu ya zaten; hepimiz bedenlerimize ve zihnimize sıkışıp kalmış yalnızlarız. Hayattaki tüm arkadaşlıklarımız yüzeysel ve gelip geçici, diyebilirdim.
Bu kitabı okumayı uzun zamandır erteliyordum. Hakkında çok
fazla yorum okudum. Ancak kitap beni şaşırtarak beklediğimden daha da
psikolojik çıktı. Psikolojik temelleri olan kurguları zaten sevdiğim için sorun
olmadı. Kitabın kapağında şöyle bir ifade geçiyor: Yaşamayı, ölmek isteyen bir
çocuktan öğrenen bir kızın hikayesi. Kitabı çok iyi anlatan bir cümle ama bana göre
bu Finch'in hikayesiydi. Bence Violet, Finch'in gölgesinde kaldı. Violet sevdiği
insanları kaybedeni kısacası geride kalanları temsil ederken, Finch ruhu çocuk
yaşta ölen/ öldürülen ve psikolojik sorunları olan bir gençti.
Hayatın Kıyısında yaşam,
ölüm, intihar ve kayıplarımız üzerine yazılmış güzel bir roman. Evet, kitabı
beğendim ama biraz daha akıcı olabilirdi. Bazı kısımları okurken esas kısımların
bir an önce gelmesini bekledim. Bunun yanı sıra iki karakterin bakış açısına da
yer verilmesini sevdim. İki karakterin tanışma hikayesini yazar çok iyi düşünmüş.
Klişe bir tanışma hikayesi değildi. Ve kitabın içinde kullanılan bazı cümleler
çok hoştu. Okurken gözlerim dolu dolu oldu. Çünkü bu kitapta Finch’in
yaşadıklarını yaşayan birileri gerçekten de vardır. Finch gibi karakterleri
okumak gerçekten içimi burkuyor. Özellikle “Bir sorun, teşhis, hastalık,
kurtarılması gereken bir şey de değilim. İnsanım, o kadar.” Sözü çok dokundu. Belirtmeden
geçemeyeceğim ama Finch'in ailesinden nefret ettim. Aile gerçekten bir insan
için büyük şans, bir kere daha anladım. Bir insan nasıl çocuğuna karşı bu kadar
vurdumduymaz olabilir? O aile sahnelerini okumak da çok hüzünlü geldi. Çünkü
yine eminim ki bunları yaşayan bir sürü insan vardır dünyada.
Biricik sandalım
parçalandı günlük hayatın darbeleriyle
Borç defterimi kapadım.
Başkalarının elinden çektiğim
acıları
talihsizlikleri
ve hakaretleri yazdırmak yok artık veresiyeye
Geride kalanlara rast gele.
Bu arada yazarın notunu da çok beğendim. İntihar
eden insanlara karşı olan ön yargıyı yıkmak için böyle bir kitap yazmış. Bu
kitabı okumadan önce benim de intihar eden insanlara karşı biraz ön yargım
vardı. Ancak kimin içinde ne yaşadığını, nasıl o noktaya geldiğini bilemeyiz.
Belki biz de öyle şeyler yaşayacağız ki hiç olmaz dediğimiz o şeyi düşünürken
bulacağız kendimizi. Ve bence kitap bunun çok güzel bir örneği olmuş. Yazarın
amacına ulaştığını düşünüyorum. Son olarak kitabın filmi çıkacak diye duydum.
Merakla filmini bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder