Memories of the Alhambra Dizi Yorumu

  Herkese Merhaba !

2019 un ilk yazısıyla birlikteyiz, siftahı Memories of The Alhambra ile yapıyorum. Lafı uzatmadan bir klasik olarak diziyi nasıl izlemeye başladığımdan bahsedeceğim. KPSS'ye hazırlandığım için dizi izlemiyordum ve çalışmalarımın karşılığı olarak bu diziyi kendime ödül olarak koymuştum. Çünkü neden Secret Garden benim ilk Kore dizimdir ve o yüzden Hyun Bin’i ayrı severim. Dizi iddialı,W'nin senaristi var, Hyun Bin var üstüne bir de Park Shin Hye ile partner! İşte dedim bu dizi olay olacak, süper bir diziyle karşı karşıyayız. Beklentim nasıl tavan anlatamam. Ama kendime ödül amaçlı koyduğum bu dizi pek de öyle umduğum gibi değildi. Benim için hayal kırıklığıydı. Yetersizdi. Neden böyle düşündüğümü biraz açıklayayım. Önce dizinin konusundan bahsedeceğim ve sevdiklerim sevmediklerim bölümüyle yazıya devam edeceğim ve spoilerlı bir yorum yaparak yazımı sonlandıracağım.Haydi başlayalım.

Memories of theAlhambra Konusu

  Jin Woo(Hyun Bin) bir yatırım şirketinin başkanıdır ve bir gün Se Ju'dan (Chanyeol) gizemli bir telefon alır. Se Ju yeni bir arttırılmış gerçeklik oyunu tasarlamıştır ve bunu Jin Woo'nun şirketine satmak istemektedir. Jin Woo, Se Ju'yu bulmak için İspanya'nın Granada şehrine kadar gelir ancak Se Ju sırra kadem basarak ortadan kaybolmuştur. Birtakım tesadüfler silsilesi sayesinde Se Ju'nun ablası Hee Ju'yu  (Park Shin Hye) bulur. Ve olaylar tam anlamıyla başlar. Bir yandan Se Ju'yu bulmak için uğraşan Jin Woo, bir yandan da oyundaki bir hatayı düzeltmeye çalışacaktır.

Sevdiklerim:

1.Dizinin İspanya Grana'da geçmesine bayıldım. Bu diziden sonra net olarak şunu diyebilirim ki Granada'ya gitmek istiyorum. GRANADA! Hem de çok! Önceden bana İspanya diyin aklıma gelen ilk şey Barcelona'ydı ama artık Granada geliyor. Alhambra Sarayı'nın tarihiyle, mistik mekanlarla, kültürüyle dizinin paralel ilerlemesi çok iyiydi. Ve bence diziden sonra İspanya'ya giden turist sayısında artış yaşanacak. Adamlar bu dizide resmen İspanya’ya çalışmış. Ya keşke bizim ülkemizde de çekseler de reklamımızı yapsalar yoksa Hakan Muhafız'a kalacağız.

2. Hyun Bin yine çok iyiydi ve bence dizinin tek başrolüydü. Diziyi alıp götüren çok önemli bir faktördü. Bu konu üzerine karakterler kısmında ayrı değineceğim için kısa tutuyorum.

3.Dizinin yenilikçi olduğunu düşünüyorum:Sanal gerçeklikle ilgili ilk dizi! Gelecek hakkında çok düşündürdü mesela gerçekten akıllı lenslerle oynanan bir sanal gerçeklik oyunu olsa neler olur diye? Tahmin ettiklerimin çoğunu dizide gördüm. Etrafta deli gibi hareketler yapan insanlar, oyunun anlaştığı yemek firmaları, buna bağlı olarak artan obezite, oyun bağımlılığı, oyun oynarken düşüp bir yerlerini kırmalar... Korkunç bir gelecek!

 Zaten evde oyun bağımlısı bir erkek kardeşim var ve bu yüzden oyun çılgınlığının nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyorum. Bir de bu sanal gerçeklik çok çılgınca bir şey! Bana telefon alırken yanında hediye olarak VR gözlüğü vermişlerdi. Cidden insan gerçeklikten kopuyor. Dinozorun biriyle karşılaşınca çok korktuğumu ve rollercoasterdayken kalbimin nasıl hızlı çarptığını bizzat deneyimledim. Tabi bizde akıllı lens falan yok. 20 dakika sonra gözlük baş dönmesi yapıyor.

4. Memories of the Alhambra’nın gitar müziği dizinin kültüydü ve gitar tınısı bende bağımlılık yaptı. Dizi olmazsa haberimiz olmayacak böyle bir güzellikten. Müziği dinleyince bana böyle bir dinginlik geliyor.

 Not: Dizi başlamadan her yerde PSH'ın kına gecesi temalı fotoğrafı vardı. Acaba dizinin nasıl bir konsepti var diye düşünmüştüm ve hiç beklemediğim şekilde bir oyun karakteri çıktı. 

Sevmediklerim

1. Dizinin konusu çok orijinaldi ama senaryosunun işleyişini beğenmedim. Bana göre A yolundan işlemek varken senarist gidip B yolundan işledi. Bir de mesela senariste “Bu neden böyle oldu?” desek alacağımız cevap “Ben öyle olmasını istedim oldu.”olur. Kurgunun bir ana mantığı yoktu. Her an her şey olabilir düşüncesi, bir belirsizlik... Bütün iplerin senaristin elinde olduğu düşüncesi... W’de sevmediğim tüm senaryo döngüleri burada da vardı. Ama o dizide konu başlı başına fantastikti. Memories of The Alhambra da ise aslında gerçekliğe uygun bir durumu aşırı fantastik hale getirmesi ve bunun bir sınırının olmaması söz konusuydu. Mesela normal bir dizide gelecek hafta olacakları tahmin etmeye çalışırsınız. Burada ise beyin bir süre sonra tahmin etmeyi bırakıyor çünkü kendini aptal gibi hissettiriyor.

2. Park Shin Hye ve Hyun Bin'in kimyası bence tutmadı.Halbuki fotoğrafta baksan "Aaa ne kadar yakışır" diyebileceğim bir çiftti. Ancak ikilinin her sahnesinde sanki bize “Biz ikimiz Kore'nin en ünlü oyuncularıyız ve ikimizin bir arada olması büyük bir olay ve  herkes ekranlara kitlenecek.” mesajı veriliyordu. Her romantik sahnede reyting çabası hissettim. Yani en azından bende durum böyleydi. Dizinin dizi olduğu aklıma geliyordu. Zaten dizinin senaristinin açıklamasına göre Hyun Bin ve PSH diziye dahil olunca romantik sahneler eklemiş. Ee kadın haklı da yani, bu ikili bir arada olunca herkesin beklentisi bu yöne evriliyor, yalan mı? Ancak senaristcim, madem romantizm ekliyorsun elin değmişken düzgün eklesene şunu. Özellikle Jin Woo, He Ju'yu sevmekten çok zor zamanlarında yanında olduğu için ona minnettardı.

Ah biz de bir bilsek

 Şimdi burada diyebilirsiniz ki “ Dizinin ana teması aşk değil ki ama...” Şu bir gerçek ki bu kadro bir araya gelirse tüm seyircinin tek bir beklentisi olur: Romantizm. Ve eğer beklentileri karşılamazsa büyük hayal kırıklığı olur. Yalan yok ben bile Hyun Bin'le PSH ‘ın dizisi nasıl olacak diye izledim. Ayrıca madem dizinin ana teması aşk değildi, o zaman dizinin tanıtım afişlerinde birbirlerine neden aşık gibi bakıyorlar? Açıkçası bende böyle bir beklenti oluşturuluyorsa ben bunun karşılığını da beklerim.

Şu bakışı çok itici 😪

3. Park Shin Hye bildiğiniz oynayamadı ama kızın hakkını da fazla yemeyeyim. Çünkü  bunun tek sebebi kendisi değildi. Karakteri de güzel yazılamamış. Kendi de karakterine bir şey ekleyemeyince yetersiz bir oyunculukla karşılaştık. Hyun Bin'in karşısında ezildikçe ezildi. Acaba Hyun Bin aklından “ Of bu da oynayamıyor ama güzel kız reyting yapar diye karşıma koydular ” diye geçirmiş midir? O geçirmediyse de ben onun yerine bol bol aklımdan geçirdim. Hala Heirs'taki oyunculuk! Tamam belki bir tık daha üstü ama sadece o kadar. Kızım o kadar paran vardır, git Amerika'ya bir oyunculuk kursuna falan yazıl da kendini geliştir. Bunları da ben mi öğreteyim sana?

4. Dizinin sanal gerçeklik kısmındaki sihirsel kısım bana çok saçma geldi. Oyunda ölen bir kişinin gerçek hayatta ölmesi aşırı saçma geliyordu. Kesin şu yazıyı okuyan birkaç kişi içinden “Bu sadece bir dizi farkında mısın?” diyordur. Bravo! Yılın dahisi seçildiniz.😂 Size aşağıdaki bakışı atıyorum. 

Ciddi olamazsınız.

  Şaka bir yana, burada kast ettiğim şey dizinin sihirsel kısmının iyi yazılmadığı için sürekli dizinin dizi olduğunun aklıma gelmesiydi. Diğer bir deyişle beni gerçeklikten koparıp o fantastik dünyanın içine çekememesiydi. 

5. Ve FİNAL! Sadece anksiyetem tuttu diyorum gerisini siz anlayın. Dizinin ilk bölümleri çok daha güzeldi. Bence sonlara doğru çok saçmaladı. Dizinin çok iyi bir potansiyeli vardı ve malesef sahip olduğu potansiyelin çok altında kaldı.

Sevdim mi Gömdüm mü Kısmı

Dizide çok ama çok fazla flashback var. Hatta ve hatta işi o kadar abartmışlar ki flashback içinde flashback var. Bazen bu flashbacklerle bir olayın bilmediğim şaşırtıcı yönlerini öğrenip ters köşe olurken bir yandansa sıkıldım. Abartmıyorum her bölüm sürekli flashback vardı. Bu kadar maruz kalınca pek bir değeri kalmıyor. Bazen iyi bazen kötü oluyordu vesselam.

Karakterler

Jin Woo - Hyun Bin

  Dizinin en iyi oyuncusu ve en iyi yazılmış karakteri. Torpil geçmiyorum, gerçekten öyle. Gerçekten özlemişim Hyun Bin'i izlemeyi. Secret Garden'daki hal ve hareketlerini de çok benzettim ben buradaki karakterine. Zaten kasıtlı olarak yapıldığını düşünüyorum. Ama adama yakışan rol de bu. Ancak izledikçe çok daha hayattan darbe almış bir karakter olduğunu fark ettim.

  Derinliği olan bir karakterdi. Geçmiş yaşantıları, travmaları güzel anlatıldı. İlk karısının ve dostunun ona ihanetiyle sarsılması, ikinci evliliğindeki sinsi karısının yakasından düşmemesi, oyun yüzünden psikolojisinin bozulması güzeldi. Karakterin beni en çok etkileyen kısmı sevdiklerini kaybetmesi ve yalnız kalmasıydı. Sekreteriyle olan dostluk ilişkisi de izlemesi en güzel kısımlardandı. 

  Hee Ju'nun ailesinde aile sıcaklığı bulması özellikle evin küçük kızı Min Joo ile olan ilişkisi güzel yansıtılmıştı. Bu arada Min Ju demişken şuraya bir parantez açmak isitiyorum. Ailede 100 gram akıl varsa bunun 5 gramı He Ju'da, 10 gramı Se Ju'da, kalan 85 gramı da Min Ju'daydı. Ayrıca ablasından benim yerime utanmasıyla kalbimi ekstradan fethetti.

Hee Ju - Park Shin Hye

  Bence dizide çok güzeldi. Su gibiydi... Oyundaki Emma zaten ayrı bir güzeldi o kıyafetlerle.  Emma demişken şunu da ekleyeyim. Oyundaki Emma, Hee Ju'dan esinlenerek oluşturulan bir karakter olduğu için ikisi arasında bir etkileşim olmasını beklerdim. Bence olması gereken Hee Ju'nun oyunu çözmede Jin Woo'ya yardım etmesiydi. Sanırım senarist zaten Emma oyunda diye buna gerek duymamış. Ancak ben bunu dizinin en büyük eksikliği olarak görüyorum. PSH'ı harcamışlar bu şekilde yaparak.

 Kızın dizi boyunca yaptıklarını söyleyeyim: Gitar çalmak, güzelliğini göstermek, Jin Woo'nun peşinden koşmak, yatağında uzanarak düşünüp durmak. Bir de ağlamak, ağlamak...

 Şimdi size en sevmediğim aşk hikayesi tarifi veriyorum: Adam cooldur, kızı beğenir ama yüz vermez. Kız da tam tersi adama olan ilgisini gülünç duruma düşecek kadar belli eder, bıraksan adamın gönüllü köleliğini yapar. Tabi esas erkeğin yapacak daha önemli işleri vardır, aşka ayıracak vakti yoktur. Sonra hayattan bir darbe alır ve onu seven kıza yönelir. Hiç sevmem hiç! Kızların beyni yokmuş gibi davranmasına tahammül edemiyorum. Malesef bu dizide Park Shin Hye'ye biçilen rol buydu.

  Park Shin Hye güya başrol dizide ama dizide hep Hyun Bin'in gölgesinde kaldı.  Çünkü dizi %75 Hyun Bin üzerinden ilerledi. Park Shin Hye'nin olduğu %25'lik kısımda da oyunculuğunu konuşturamadı.  Dizinin bitmesine 4 bölüm kalmış. Başrollerden biri hala dizinin esas olayına dahil değil. Konu sanal gerçeklik ama esas kız konunun dışında sadece romantizm ve ağlama sahneleriyle geçiştiriliyor.  Olacak iş mi şimdi bu? PSH gibi her dizisinde başrol oynamış bir oyuncunun bu kadar ikinci planda kalmasını hiç beklemiyordum. Bilseydik biz de gardımızı ona göre alırdık en azından. 

  Hee Ju karakteri desen ayrı bir saçma. Kardeşi kayıp ve o kardeşinden çok tek tük görüştüğü bir adam için endişeleniyor. Siz ne yaşadınız da bu kadar aşık oldun adama? Arada bir "Se Ju ühühüüh" hani ablası ya arada bir aklına gelmeli ayıp olur sonraysa Jin Woo aşağı Jin Woo yukarı. Ya senin kardeşin kayıp! Öldü mü kaldı mı belli değil ama aptal aşık gibi etrafta geziyorsun. Kardeşin kayıp; elinde telefon adama mesaj atsam mı arasam mı acaba şu an ne yapıyor derdindesin. Adam bunun kardeşini arıyor bu adamı arıyor. Senarist iyi misin sen?

Profesör Cha

  Ya lütfen bizi azad edin bu adamdan artık. Yıldım! Ülkede kötü adamı oynayacak oyuncu mu kalmadı?Her dizide bu ! Hep kötü hep kötü! Lütfen yeter. İmza kampanyası başlatacağım artık! Hayır oynadığı kötü karakterin başına gelenler de %75 aynı oluyor. Hani dizide Hyeong Seok sürekli Jin Woo'nun karşısına çıkıyor ya heh işte aynı durumu ben bu adam yüzünden yaşıyorum. Lütfen yetkililer sesimi duysun. 

Yetkililer: Tamam.

Se Ju - Chanyeol

  EXO hayranı falan değilim ama bu diziyi Chanyeol için izleyen bir kitle de vardı. Onların yaşadığı hayal kırıklığını düşünemiyorum bile. Olay tam olarak şöyle: Se Ju diye bir karakter var ama aslında yok. Dizinin akıbetini aslında Se Ju'nun kayıp olması belirliyor. Kayıp olma sebebini öğrenince ekrana boş gözlerle bakıp bu mudur cidden dedim. Oyunu oynayanlara göre Se Ju bir dahi ama bana göre böyle bir karakter olsa olsa aptal olur. Oyunu geliştiren ve dolayısıyla düzeltebilecek kişi Se Ju ama Jin Woo ondan daha iyi biliyor oyunun sorununu çözmeyi? Peki tamam inandık. Olması gereken bence bu kadar varla yok arası bir karakter olacağına oyunu çözmeye yardımcı bir karakter olmasıydı.

PC bağımlısı erkek kardeşi olanlar temsili 😂

Gereksiz Karakterler

Hyun Bin'in ikinci karısı Yu Ra, Hee Ju ‘yu seven erkek arkadaşı... Bunlar diziden zaman çalan gereksiz kalabalıktı bence.

 Şimdi dizi hakkında birkaç spoilerlı yorum yapacağım. Özellikle final bölümü çok tartışıldı. Onun hakkında naçizane birkaç yorumumu belirteceğim. Lütfen diziyi izlemeyenler aşağıdaki kısmı okumasın. Kalan sağlar bizimdir diyerek başlıyorum.

Spoilerlı Yorum

  Dizinin finalini dün izledim ve anksiyetem tuttu. Lütfen biri bileklerimi kolonyalı mendille ovsun! Hayatı sorguladım: Bu dizi niye böyle bitti? Ben bu diziyi niye izledim? Senarist sen ne yaşadın? Böyle final mi olur ? 

  Burada size Zeigarnik etkisinden bahsetmek istiyorum. Zeigarnik etkisine göre beyin tamamlamaya meyillidir. Bir şey yarım kaldıysa bu beyinde bir dengesizliğe sebep olur ve aklınız ona takılır. Mesela  dizilerin bölüm sonlarından sonra gelecek haftayı iple çekmemizin sebebi bundan kaynaklanır. Peki şimdi bu diziden sonra beynimizdeki belirsizliğin, soru işaretlerinin hesabını kim verecek?

  Bir kere oyundaki yazılım hatasıyla ilgili çoğu olay havada kaldı. Kafamda cevapsız kalan birçok soru varken bu belirsiz sonla seyirciyle dalga geçildi. Nasıl hissettiğimi size anlatayım: Senaristin hayal gücü tıkanmış da bundan sonrasını hayal edememiş, gerisini de bizim hayal gücünüze bırakmış gibi. Tek tük yapılan açıklamalardan siz bir şey anladınız mı? Dizinin başından beri merak ettiklerim hala yerinde duruyor. 

  Her şeyi geçtim finalde Hee Ju, Jin Woo'yu bulmak için koşuyor ama uzaktan küçük bir bakışmayı bile esirgiyorlar. Yahu biz zaten sizden evli, mutlu, çocuklu bir son beklemiyoruz. Dizinin doğasına aykırı olurdu. Ama bu kadar da belirsiz bir son olmaz ki? Bir de düşününce Hee Ju ile Jin Woo son iki bölüm hiç bir araya gelmedi. Hayatımda iki başrolün bu kadar az rol paylaştığı dizi görmemiştim. O da oldu artık.

  Bir de dizi mantık hatasıyla doluydu. Jin Woo, Marco'yu silmedi. Eee Marco silinmeden oyun nasıl sıfırlanacak? Se Ju oyunu geliştiren bir dahiyse niye saklandı? Jin Woo gibi oyunu düzeltmeye çalışabilirdi. Bir de ben şunu anlamıyorum. Se Ju oyunu birinin tamamlamasını beklemiş. Pardon da oyunu senle Marco biliyorken sen kime güvenip de saklandın? Ablası Jin Woo'nun tamamladığını söyleyince de şaşırıyor. Neymiş onla hiç görüşmemiş. Hiç görüşmediğin birinin oyunu tamamlamasını bekleyerek saklanmıştın ya hani? Unuttun mu yavrum? Ayrıca hadi oyunda ölenler bug oluyor, Jin Woo niye bug olsun? Adamın Se Ju'nun geri döndüğünden haberi olsa her şey düzelecek. Oyunu kapatacaklar. Ona benzer başka bir oyunu Se Ju sayesinde yapacaklar ve böylece şirketleri de batmayacak. Bu kadar aksiyona ne gerek vardı? Ya neyse bu liste uzar gider. "Kaldı geriye cevapsız sorular." Bu arada herkes 2.sezonun gelmesini istemiş ama ben istemiyorum. Çünkü daha fazla kanser olamam.

  Finalin %95'inde Jin Woo'ya ne olduğu belli değil ama uzun uzun Go Yu Ra'nın yola nasıl devam ettiği gösteriliyor. Çok gerekliydi sanki gece uyuyamazdık meraktan. Go Yu Ra kadar Jin Wo'nun kıymeti yokmuş vay be! 

Seni de harcadılar be!

   Cidden dizide bu kadar ölüme gerek var mıydı? Özellikle sekreterin ölümü beni çok üzdü. Hatta bir şey diyim mi ben Cha Hyeong Seok'a da üzüldüm. Nedense tam kötü bir karakter olarak görmedim. Yaptığı hataların arka planını anlayınca insan böyle bir üzülüyor. Keşke ölmeseydi de eski iki dosttan nasıl düşman olacak, izleseydik bayağı akıcı olurdu. Çünkü adamın oyunda zırt pırt hortlaması bir süre sonra kabak tadı vermeye başladı.Herkes bu kadar kolayca ölürken başrolün bir sürü adamla tek başına savaşıp bir türlü ölmemesi de biraz şov bence.

 Finalde tek bir güzel sahne vardı. O da Jin Woo'nun sekreterini oyundan sildiği sahneydi. Hyun Bin çok güzel oynamış burada.

 Ya bir de dalga geçer gibi finalde bize şöyle diyorlar:

Tamam. Oldu o zaman.

  Güya kendimi bu diziyle ödüllendirecektim. Tam tersi etki yaptı. Kendime koyduğum 2.ödül ise Touch Your Heart! Bari o güzel olsun ya! Valla bıktım bu sinir bozucu finallerden! Biri saçma biter, biri hüzne boğar, biri ucu açık biter.... Yüzüm gülsün artık! Bu dediklerimden sonra da diziyi izleyip izlememeyi size bırakıyorum. Ben mesuliyet almam ona göre...

Hadi kalın sağlıcakla!

 Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.