"Oysa şimdi iki yabancı gibiydiler. Hayır bu yabancı olmaktan da beterdi, çünkü hiçbir zaman yeniden tanışamazlardı. Sonsuza kadar sürecek bir yabancılaşmaydı bu."
Günlerden bir gün yine kütüphanede okuyacak kitap ararken Jane Austen rafının aniden gözüme çarpmasıyla Gurur ve Önyargı tadında bir şeyler okumak isteyerek elim İkna'ya gitti. İkna, fikrimce Jane Austen'ın kitapları arasında en gölgede kalmış olanı olabilir. Ama merak bu ya işte ben de okumaya başladım. Kitaptan çıkardığım en büyük sonuçsa 1800'lerin İngiltere'sinde doğmadığım için şükretmek oldu. Gerçekten bu nasıl bir yaşam tarzı dedim. Soyluluğa, paraya, mevkiye, güzelliğe kafayı takmış insanlar, yapacak işi olmadığı için sürekli ev ev dolaşıp dedikodu yapan kadınlar, eş bulmak için döndürülen oyunlar,cilveler bilmem neler daha neler neler... Bir an önce kitabı bitirmek istedim. Jane Austen'a ise bu noktada bir şey diyemem. Çünkü besbelli kadın çevresinde olup bitenleri kitaba yansıtmış, o dönemin özelliklerini önümüze sermiş.