Film Yorumları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Film Yorumları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Film Meydan Okuması


 Herkese Merhaba,
 Şule Uzundere Blog aracılığıyla bir film meydan okumasına katılmak istedim. Ta Mayıs başından beri yazacağım ama  üşengeçliğim saolsun 11 gün sonra yazının başına oturabildim. Cevaplamak için 31 tane soru var. Çoğu soruya cevap vermek benim için çok zordu. Çünkü enlerini seçemeyen bir insanım. Hem de bir şeye çok uzun süre bağlı kalamıyorum. - Birkaç istisna hariç- Sonra verilen tavsiyeye uyarak yakın zamanı düşünüp çok fazla üzerinde durmadan seçmeye çalıştım. Öyle olmasaydı zaten yazı belki Mayıs ayının sonuna anca gelirdi :) Neyse ben başlıyorum. Katılmak isteyen olursa sorular bu şekilde. İster ayrı ayrı isterse hepsine birden cevap verebilirsiniz. Ben hepsine birden cevap vermeyi tercih ettim.

25 Nisan 2020 Cumartesi

Eğitimciler İçin Güncel Film Listesi


Herkese Merhaba,
 Öğretmenler için film listesi hazırlamak uzun zamandır aklımdaydı ancak sürekli yazmayı erteliyordum. Nihayet yazmaya karar verdim. Ama başlığa eğitimciler için yazmayı daha uygun buldum. Çünkü çocuk yetiştirmek, yeni bir şeyler öğretmek sadece öğretmenleri bağlamıyor. Anne babalar dahi birer eğitimci. 
  Aslında Google'da araştırdığınız zaman karşınıza bir sürü liste çıkıyor. Ancak kendi açımdan bakacak olursam hep aynı filmleri görüyorum. Bu sebeple bu listede Black, Taare Zamen Paar,3 İdiot vs. gibi artık efsaneleşmiş ve herkes tarafından bilinen eğitim filmlerine yer vermek istemedim. Sanki eğitim üzerine başka filmler belli bir tarihten sonra hiç çekilmemiş gibi herkes aynı filmleri öneriyor ama öyle değil. Kendim de bir öğretmen olarak bu durumdan muzdariptim. Buraya eğitim üzerine keşfettiğim güncel filmleri yazmaya karar verdim. Şimdilik beş tanesine yer verdim. Yeni eğitim filmleri keşfettikçe yazıyı güncellemeyi düşüküyorum. Haydi başlayalım.

24 Mart 2020 Salı

3 Adet Çerez Netflix Filmi Yorumu

  Herkese Merhaba,
  Toplu film yorumu yazmayı özlemişim. Hazır son zamanlarda üç tane çerez diye tabir ettiğim size bir şey katmayacak, etkisi altına almayacak, belki ben ne izledim şimdi diye kendinizi sorgulayacağınız filmleri izlemişken yorumlarını yazayım dedim. İlkiyle başlayalım.
To All the Boys: P.S I Still Love You 

22 Aralık 2019 Pazar

Parazit Film Yorumu

  Bazen vizyonsuz zenginleri görür de " Para çok yanlış kişilerdesin, bul beni karşim." dediğiniz olur mu? Sizi bilmem de ben çok diyorum. Cevabınız evetse o zaman Güney Kore yapımlı Parazit de tam size göre bir film. Kore dizi-filmlerine ön yargılı kişilerin bile beğendiğini görünce ve hakkında bir tane bile kötü yoruma rastlamayınca dedim ki bu filmi kesin izlemem lazım. Öyle de yaptım.
  Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülü almasıyla dikkatleri üstüne çeken Parazit için Oscar için de güçlü bir aday diyorlar. Ben filmin fakirlerle zenginler arasındaki sınıf farkını böyle farklı bir şekilde işlemesine bayıldım. Çok özgün bir senaryosu vardı.. Çağımızın fakirleriyle zenginlerini çok gerçekçi bir şekilde ele almıştı.

9 Ekim 2019 Çarşamba

Wonder- Mucize Film Yorumu


Zorlu bir mücadele veren herkese karşı nazik olun ve insanların aslında nasıl biri olduğunu görmek istiyorsanız tek yapmanız gereken bakmak.

  Bir ara hatırlarsanız Pegasus Yayınları’ndan çıkan Mucize kitabı oldukça popülerdi. Okuyacaktım ama bir türlü okuyamadım. Bugünde aklıma geldi bari filmini izleyeyim dedim. İyi de yapmışım. Bu arada her öğretmenin izlemesi gereken filmler listesi yapmayı düşünüyorum. O listede bu film de yerini alacak, bunu şimdiden söyleyebilirim. Film yüzünde doğuştan bir farklılık bulunan Auggie'nin hikayesini konu alıyor. Ama bunu yaparken çok güzel bir hikaye işleme yöntemini kullanmışlar. Sadece Auggie'ye odaklanmak yerine arkadaşı, ablası gibi hayatındaki kişilerin bakış açısından da bakmışlar olaylara. Filmde en hoşuma giden şeylerden biri işte bu şekilde farklı pencerelerden olaylara bakmaktı. Çünkü bir kişi herhangi bir özel hastalığa sahip olduğunda bundan yalnızca o değil, dolaylı da olsa çevresindeki herkes etkileniyor.

18 Eylül 2019 Çarşamba

Five Feet Apart Film Yorumu


  Herkese Merhaba,
  Bugün uzun bir zaman sonra tek bir filmi yorumlayacağım bir yazı girmeye karar verdim. Five Feet Apart'ın fragmanını Youtube'da tesadüfen izledikten sonra asla beklemediğim halde bende bir merak uyandırdığını fark ettim. Hastalığın aşıklara engel olduğu filmlere alışkınım. Bu türde çok film var. Ama Five Feet Apart, biraz daha farklı bir şekilde işlemiş bu konuyu. Ben klasik bir gençlik filminin hastalık etkeni eklenmiş halini izleyeceğimi sanmıştım. Ama film beklediğimden daha farklı çıktı ki bunu olumlu anlamda söylüyorum. Boş bir gençlik filmi değildi, anlatmak istedikleri bazı şeyler vardı.

30 Mart 2019 Cumartesi

2019 Oscarlı Film Yorumları | Green Book, Bohemian Rhapsody, A Star is Born, The Favourite

Herkese Merhaba!
  Şu aralar 2019 Oscarlı filmleri izlerken dedim ki ben bunla ilgili neden bir blog yazısı yazmıyorum? Ve şu an bu yorumu yazarken buldum kendimi. Baştan söyleyeyim bütün filmleri değil, sadece 4 tanesini izledim ki bence bunlar en öne çıkan yapımlardı. Hatta diğer filmler aşırı sıkıcıya benziyor, daha da izleyemem. Onun yerine gider IMDB listesinden bir film izlerim daha iyi. Neyse başlayalım söz konusu filmlere.
Green Book

Filmin aldığı ödüller
En İyi Film
En İyi Orjinal Senaryo
Mahershala Ali - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu 

  Ben tören gerçekleşmeden önce en iyi film ödülünü kesin Bohemian Rhapsody alır diyordum ama gönlüm Green Book'tan yanaydı. Hatta bu dört filmin içinde en beğendiğim de Green Book oldu. Ya nasıl desem böyle çok durağan ama hiç sıkıcı değil, acayip sarıyor. Yer yer güldürüyor ve filmdeki dostluk içinizi ısıtıyor. Üstelik yaşanmış bir hikayeyi filme aktarmışlar.  Amerika'daki ırkçılığın zirve yaptığı dönemlerde geçen film, izlerken hayatı sorgulamama neden oldu. İnsanları dışlamanın, ötekileştirmenin, kendisi gibi olmayanı yok etmeye çalışmanın bütün kötülüklerin anası gibi görüyorum.

25 Kasım 2018 Pazar

Müslüm Film Yorumu

Müslüm,son zamanların en çok konuşulan filmlerden biri oldu. Hatta Müslüm Gürses neredeyse popüler kültür haline geldi. Benim yaşım tutmuyor Müslüm Gürses'in zirvede olduğu zamanlara ama tutsa da pek bana hitap etmeyen bir tür arabesk. Ha birkaç şarkısını sevdiğim için dinlerim o ayrı ama genel olarak arabesk benlik bir tür değil. Son zamanlarda ülkemizde böyle biyografik filmlerin yapılması adına ise seviniyorum. Çünkü her insan ayrı bir hikaye, her insan ayrı bir zenginlik. Ancak bazı insanlar gerçekten de film gibi hayata sahip derler ya işte öyle bir hikayesi var Müslüm Gürses'in. Ayrıca dikkat ederseniz en başarılı insanlar en acı hikayeye sahip olanlardan çıkıyor. Bence bu bir tesadüf değil.

9 Kasım 2017 Perşembe

Ayla Film Yorumu


  Ayla, gerçek bir yaşam öyküsünü anlatan bir film. Bundan birkaç sene önce internette Süleyman Amca ve Ayla'nın hikayesini okumuş ve çok etkilenmiştim. Film gibi derler ya işte  böylesi bir hikayeleri vardı onların. Daha sonra ise filminin çekileceğini öğrendiğimde çok sevinmiştim. Uzun zamandır ise çıkmasını bekliyordum. Ancak film öyle bir zamanda çıktı ki tam vize dönemime denk geldi. Filme gidenlerin beğenilerini duydukça bir an önce vizelerin bitmesini bekledim ve son vizenin bittiği gün  arkadaşlarımla soluğu koşarak sinemada aldık.
  Koltuklarımıza oturduktan sonra bir akadaşım '' Peçete var mı yanınızda?'' diye sordu. Bizde sandık ki affedersiniz burnunu silecek ya da bir yerini silecek. ''Hayır yok. Ne yapacaksın peçeteyi?'' diyince de '' E ağlayacağız ya. N'apalım kolumuza mı silelim?'' dedi. Evet bu mide bulandırıcı detayı da atladıktan sonra filme dönebiliriz.

30 Eylül 2017 Cumartesi

Contratiempo ( The Invisible Guest) Film Yorumu



  Herkese Merhaba,
  Sizlere bugün seveceğinizden neredeyse %99.9 emin olduğum bir film önerisiyle geldim. Şimdiden söyleyeyim olur da yorumumdan sonra filmi beğenmeyen %0.1 lik bir kısım olursa hiç gelip bana söylenmesin ve en yakın hastaneye gidip tomografi çektirsin. Şaka şaka. Olur öyle istisnalar, bir elin beş parmağı bir değil sonuçta. Neyse hep bu giriş kısmında saçmalıyorum. Bu sefer kısa tutacağım, şanslı gününüzdesiniz. 

16 Ağustos 2016 Salı

Film Partisi Vol 2

  Merhaba Arkadaşlar
  Kitap okuyamadığım zamanlar daha çok film izlemeye vakit ayırmıştım. Aslında izlediklerimin hepsini bu yazıma koymayacağım. Çünkü çok beğendiklerime toplu bir listede yer vermek istemiyorum. O filmler için ayrı bir başlık açmazsam içim rahat etmeyecek. Bu arada birazdan bahsedeceğim filmleri de çoğunlukla beğendim. Bence bu filmlerin hepsi çok farklıydı. Yani her birinin farklı bir olayı olduğunu düşünüyorum. Konusu olsun sonları olsun çok başkaydı.Lafı uzatmadan film yorumlarına geçiyorum.

    DEMOLİTİON


  Bu filmi  Jake Gyllenhaal'ın oyunculuğunu çok beğendiğim için izlemek istedim. Filmin konusu da hoşuma gitmişti. Demolition Türkçe'de yıkım anlamına geliyor. Ancak ülkemizde Yeniden Başla diye kafalarına göre çevirmişler. Demolition karısını kaybeden Davis'in bu olaydan sonra tüm hayatını sorgulamaya başlamasını konu alıyordu. Karısını kaybettikten sonra adam ağlayamıyor falan  ve etrafındaki her şeyi kırmaya eğilimli bir hale geliyor. Film adını da buradan alıyor olsa gerek. İşlenişi çok farklı olan bir filmdi. Hiç böyle bir film izlemeyi ummamıştım. İlk başları bence sıkıcıydı. Gerçekten sıkıldım ama sonra filmi beğendim. Hatta sonlara doğru gözlerim doldu. Bana kalırsa bu filmdeki mesajı herkes anlayamaz. Psikolojik yönü ağır basan Demolition, kimilerine göre vasattan öteye de geçmeyebilir. Yani film biraz sizin bakış açınıza göre değer kazanacaktır. 

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Ek Villain Film Yorumu

Ek Villain

Ek Villain, meğer aradığım taze kanmış da haberim yokmuş. Bol kafa yormalı,derin düşünmeye iten filmlerden sonra böylesi güzel bir aşk hikayesi izlemek istedim.Hani insan bazen alıştığından şaşmamak ister ya işte o hesap anlayacağınız. Açıkçası Hollywood'daki fazla mezhebi geniş aşk filmlerinden aradığımı bulamayınca Bollywood'a yöneldim ve en iyisini yapmışım. Ek Villain beklediğimin aksine romantizmi aksiyon ve dramla birlikte ele almıştı ve bu benim için beklediğimden de fazlası oldu. Filmin konusuna geçmeden önce Ek Villain'in anlamının 'kötü adam'a karşılık geldiğini hemen belirteyim.


Sidharth Malhotra gif

Filmin Konusu: 
Guru, Aisha'yla tanışmadan önce karanlık işlere bulaşan, kötü işler yapan -buna insan öldürmek de dahil- biridir. Neredeyse tüm kötü adamlar gibi çocukken yaşadığı bir travma onu bu hale getirmiştir. Aisha,bir gün Guru'yu karakolda görür ve adeta adama musallat olur. Guru kızı başından def etmeye çalışır ama işler öyle bir noktaya gelir ki Aisha, Guru'nun içindeki yaralı çocuğu görür ve onu aydınlığa çıkarmada yardımcı olur. Söylememe gerek var mı bilmem ama birbirlerine aşık olurlar. Tam zor engelleri aşıp mutluluğa kavuşmuşlarken kötü bir olay olur. Spoiler olmasın diye söylemek istemiyorum o yüzden yazmayacağım. Bu olaydan sonra Guru intikam almak ister ve bu süreçte tekrar karanlık bir adama mı dönüşecek diye merak edip olacakları filmde izliyoruz.

23 Haziran 2016 Perşembe

4 Aşk Filmi | Yorum

Tatile girdiğimden beri kendimi filmlere vurdum sayılır. Önce güzel bir araştırmayla kendime bir film listesi yaptım. Animasyon gibi izlemediğim türde filmleri bile bu listeye kattım. Çünkü kendimi artık tekrar etmek istemedim. Biraz farklı hayatlara yolculuk etmek iyi bir fikir olarak göründü.
 Bu yazımda da izlediklerim arasında aşk filmi olanları sizlerle paylaştım. En çok beğendiğimden daha az beğendiğime göre bir sıralama yaptım. Bunu göz önünde bulundurun arkadaşlar. Hazırsanız başlayalım!


1- MY SASSY GİRL


'' Kader sevdiğin için tesadüflerden bir köprü inşa etmektir.''

  Çok farklı bambaşka bir Kore aşk filmi My Sassy Girl. Filmin ilk yarısı daha çok komedi ikinci yarısı ise biraz dramatik ve finaliyse çok etkileyiciydi. Sürekli adını duyduğum halde izlememiştim. Şu anda neden adını sürekli duyduğumu daha iyi anladım.
  2001 yılında olay olmuş, o kadar beğenilmiş ki Hollywood versiyonu da çekilmiş tabi orjinali kadar sevilmemiş. Ben orjinalini izlemeden onu izlemiştim yarım yamalak bir şeyler hatırlıyordum. Ancak buna rağmen hiç sıkılmadan yeri geldi ağlayarak yeri geldi kahkaha atarak izledim.
  Diğer filmlerde olsa tutarsız kız karakterlere çok sinirlenirim ama buradaki kıza hiç kızmadım yaptıklarından dolayı. Kızın baskın bir kişiliği olması, senaryo yazıp çocuğa zorla okutması ve her daim gözlerinde hüzün olması falan derken kıza hayran oldum. Kız çocuğa çok çektirdi ama hep erkekler kızlara çektirecek değil ya!
  Bu filmdeki olayların gerçekte yaşandığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Film gibi hayat dedikleri bu olsa gerek. Ah ah niye bizi bulmaz ki! Bunları yaşayan Koreli aşık yaşadıklarını kitaba aktarmış ve sonra kitabı da film olmuş.Filmin dünyada ne kadar beğenildiğini söylememe gerek yok sanırım. Son olarak klişe aşk filmlerini izlemekten sıkıldıysanız sizi çok farklı bir aşk hikayesi bekliyor.
Not: Gerçi filmde adamın bir tarafı gözükmeseydi iyiydi :((( Uyarmadı demeyin sonra.

4 Haziran 2016 Cumartesi

Amelie Film Yorumu


Merhabalar
Sonunda bloguma dönüş yapabildim. Final haftasıydı, şuydu,buydu derken o kadar yoğun günler geçirdim ki kendimi buralara zor attım. Yaza girdiğimiz bu günlerde yeni kararlar aldım, kendime bir yapılacaklar listesi yaptım ve onlardan bir tanesi de blogda kişisel yazılar yazmaya başlamak oldu. Her yorum öncesi burada içimi dökmeye çalışmak asıl konuya girmemi engelliyor. Şu an Şekil A da olduğu gibi.
Arkadaşlar bende yalan yok. Amelie'yi sırf her yerde repliklerini,film karelerini gördüğüm için ortamlarda cahil kalmamak adına izledim.Peki sonuç? Amelie izlerken gerçekten ilham aldığım bir film oldu. Tıpkı Amelie gibi insanlara yardım ederek onların mutluluğuyla mutlu olmayı denedim.Gerçekten de işe yarayan bir yöntem olduğunu fark ettim. Mesela birkaç kıza final haftasında canımdan bezerek yazdığım notlarımı verdim hiç ağız burun bükmeden. Tabi bu kızların iyi niyetine inanmasam hiçbir şekilde vermezdim. Sonra karşılık beklemeden kendimden ödün vererek insanların hoşuna gidecek şeyler yaptım. Kendi hayatım yolunda gitmezken başkalarının hayatını bir parça iyi hale getirebildim ya işte bu gerçekten iyi hissettirdi. Sen mutlu olamıyorsan başkasının mutluluğuna vesile ol eninde sonunda mutlu olacaksın. Film sayesinde edindiğiniz en büyük çıkarım bu oluyor.

25 Nisan 2016 Pazartesi

Film Üçlemesi (İsmael+Joy+The Scorch Trials)

İSMAEL


  Aklıma film üçlemesi tarzında bir yazı fikri gelince izleyeceğim üçüncü filmi aramaya koyuldum. Film sitesinde dolanırken bir İspanyol filmi olan İsmael'i görmeyeyim mi? Bir an şok oldum, sonrada çok sevindim. Çünkü başroldeki Mario Casas'ı Tres Metres Sobre El Cielo namı diğer 3MSC filmini izledikten beri yakın markajıma almıştım. İnsan haliyle adamın diğer filmlerini izlemek istiyor ama bir çeviren yokki diğer filmlerini. Adam hakkında elle tutulur bir bilgi bulana kadar ne çekmiştim. İngilizce bilgilerle de bir yere kadar idare ediyoruz işte. Asıl kaynaklar İspanyolca metinlerde ama onu da anlamak için İspanyolca bilmek gerekiyor. Sanırım filmi görünce neden şok olduğumu anlatabilmişimdir. O zaman geçiyorum filme...

15 Mart 2016 Salı

Room-Gizli Dünya-Film Yorumu

Room Film Yorumu

Film Bilgileri:
Yönetmen:Lenny Abrahamson
Oyuncular: Brie Larson, Jacob Tremblay, Sean Bridgers, Joan Allen, William H. Macy
Senaryo:Emma Donoghue
Tür: Dram
Süre:118 dk
Yapımı: 2015- İrlanda, Kanada
  
Yaklaşık 1 hafta önce sinemada izlediğim Room filminden bahsetmek istiyorum sizlere. Film 2010 yılında yazılmış aynı isimli kitaptan bir uyarlama. Filmin kitabı çok sevilmiş hatta ödüller almış ancak gelin görün ki filmden önce hiç haberim yoktu. Filmi çok beğendim. Birazdan neden sevdiğimi de detaylı bir şekilde anlatacağım. Hazır kitaptan söz etmişken kitabın yazarıyla filmin senaristinin aynı kişi olduğunu yazmak istiyorum. Ben Room romanını okumadım ama okuyanlar çok başarılı bir uyarlama olduğundan bahsediyordu.

16 Şubat 2016 Salı

Film Partisi

  Herkese Merhabalar;
  Kendimce yine planlar yapıp,uygulayamadığım günler yaşadım. Hayat sen planlar yaparken yaşadıklarındır derler ya bendeki de işte o hesap. Kendime verdiğim hiçbir sözü tutamadım. İnanın bunlardan en basidi şu blogda yeterince üretken olamamamdı. Yazacak onca şey varken yazamamamdı. Bu blog benim gözbebeğim. Hiçkimse okumasa sadece yazsam bile inanılmaz bir rahatlama sağlıyor bana. Kendimi,zihnimi dağıtmama yardımcı oluyor. Buraya yazdıkça mutlu oluyorum. Şimdiyse yazacaklarım biriktikçe üşenmem topluca film önerisi yazmama sebep oldu. Şimdi şu biriken filmleri yazma vakti....


THE REVENANT


The Revenant Film Yorumu
Başladığı ilk dakikadan beri filme pür dikkat odaklatan The Revenant şu listenin şüphesiz başını çekiyor. 19.yüzyılda Amerika sınırında yaşanan bir hayatta kalma mücadelesini ele alıyor.  Şu an vizyondayken kaçırmayın. Ben sinemada değil de evde izlediğim için dizlerimi dövüyorum. Yorumlardan birinde ''Oscar Leonardo Dicaprio'yu hak etmiyor.'' yazıyordu ne kadar doğru bir tespit. Kanımı donduran oyunculuklar ve sahneler vardı. Gerçek hayattan esinlenilmiş bu film tüyler ürperten bir başyapıt. Mükemmel doğa manzaralarını, yönetmenin başarısını da göz ardı edemem. Şu filme burun kıvıranları da hiç anlamıyorum, siz onlara kulak asmayın. Bu filmde ayı bile oyuncu olmuş artık o kadar aşmış. Bu filmi Leo Oscar alsın diye yapmışlar bunu bilir bunu söylerim. Her ne kadar gönüllerin Oscarını almış olsa da bu sefer gerçekten alacak,inanıyorum. Şu filme ne yazsam az gelecek hoş zaten beğendiğim şeyleri anlatmayı çok iyi beceririm. (!) Leonardo DiCaprio ve Tom Hardy aynı filmde, mutlaka izleyin.

15 Aralık 2015 Salı

Aşk ve Gurur Film Yorumu

  Herkese Merhabalar
  Jane Austen'ın her on yılda bir ya bir sinema filmi ya bir TV filmi veya dizisi haline getirilmiş olan özgün adıyla Pride and Prejudice ( Gurur ve Önyargı) eserini duymayan yoktur. Aradan 200 sene geçmiş ama hala severek okunuyor, filmleri yapılıyor. Ben de sürekli filmden kareleri,replikleri bir yerlerde görürdüm ama filmin de ele aldığı sebepsiz bir ön yargıdan dolayı ne kitabını merak ederdim ne de filmini. Geçenlerde de canım sıkılıyor bir film izleyeyim dedim. Film sitesinde gezinirken karşıma yine bu film çıktı. Ben de her yerde karşıma çıkıyor bakalım nasıl bir şeymiş diye izlemeye hiç bir beklentim olmadan başladım ve aşırı beğendim.

7 Aralık 2015 Pazartesi

The Duff Film Yorumu

Film Künyesi:
Yönetmen: Ari Sandel
Senaryo: Josh A. Cagan, Kody Keplinger
Ülke: ABD
Oyuncular: Mae Whitman
Robbie Amell
Bella Thorne
Bianca A. Santos
Skyler Samuels
Canınız mı sıkkın? Ağır dramlardan içiniz mi şişti? Gülmek mi istiyorsunuz?  O zaman size çikolata tadında The Duff tan bahsetmek istiyorum. Duff ne demek mi? Duff',Belirlenmiş Çirkin Şişko Arkadaş anlamına geliyor.

6 Aralık 2015 Pazar

Slumdog Millionaire Film Yorumu

Film Künyesi
Yönetmen: Danny Boyle, Loveleen Tandan

Yapımcı:     Christian Colson
Senarist:      Simon Beaufoy
Oyuncular:  Dev Patel
                    Freida Pinto
                    Madhur Mittal
                    Anil Kapoor
                    Irrfan Khan
Müzik:   A.R Rahman

Bu aralar filmlere sardım, izlemelere doyamıyorum adeta. Herkesin beğenerek izlediği ama benim bu zamana kadar izlemediğim filmleri seçmeye biraz önem veriyorum. Slumdog Millionaire, bizdeki adıyla Milyoner yaklaşık 1 sene önce çok sevdiğim bir arkadaşım önermişti. İzlemek bu zamana kısmetmiş. Gerçekten de güzel bir filmdi. Ben daha yeni izliyorum ama ne derler bilirsiniz: Geç olsun da güç olmasın.