Bundan yıllar önce Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sını ödev
psikolojisiyle okumaya başlamıştım. Ancak o zamanlar hem yaşımın küçük oluşu
hem de zorunluluk psikolojisiyle yarım bırakmıştım. Bu yüzden Yeraltından Notlar’ı
Dostoyevski'den okuduğum ilk kitap olarak sayıyorum. Ayrıca eğer hiç Dostoyevski okumadıysanız da bu
kitabın iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum.
Kitap 2 bölümden oluşuyor. İlk kısım olan Yeraltı'nı
okumakta biraz zorlandım. Çünkü bazı cümleler virgüllerle uzadıkça uzadığı için
cümlenin başını hatırlamakta zorlanıp başa dönüyordum. Dolayısıyla bu durum
okuma hızımı düşürdü. Bu kısımda herhangi bir olay örgüsü yoktu, sadece isimsiz
kahramanımız insana dair düşüncelerini belirtiyordu. Kendini hasta olarak
tanıtan kahramanımız, hiç şüphe götürmez ki sıradan düşünen birisi değildi. Özellikle
istekler, çıkarlar, özgür irade, akıl, bilinç gibi olguları farklı bir bakış
açısıyla ele alsa da benim en çok hoşuma gideni insanın bile bile acı çekmeyi
tercih ettiğini anlattığı satırlardı. Hepimizin bildiği ama yüzleşemediği bazı
şeyler vardır ya bazen kendimize bile itiraf edemeyiz. Yeraltından Notlar
bunlara ayna tutan bir yapıttı.