17 Ağustos 2019 Cumartesi

Big Little Lies 2.Sezon Dizi Yorumu


  Herkese Merhaba!
  Yakın zamanda Big Little Lies'ın 2.sezonu çıkınca sadece bir bölümcük diyerek dayanamayarak izlemiş ve kendimi frenleyemeyerek tüm sezonu bitirmiştim.
 2.sezon gerekli miydi derseniz bence evet. İyiki 2.sezon olmuş. Bir kere Meryl Streep diziye yeni kan getirmişti. Bence bu sezon ele alınan konular da ilk sezonu aratmayacak kadar heyecanlıydı.Bu kez konu biraz daha annelik etrafında şekillenmiş. Çocuklar eskisi kadar ön planda değildi. (ikizler hariç) Ancak yine de dizi kendini izlettirecek hikayeyi size bir şekilde veriyor. Üçüncü sezon olsa yine izlerim açıkçası.Gerekli ya da gereksiz olması umrumda değil.
 Big Little Lies'da en çok neyi seviyorsun derseniz, insan psikolojisinden o kadar iyi anlıyorlar ki izlemek aşırı iyi hissettiriyor. Sahne geçişleri, kullanılan müzikler, çekim teknikleri, oyuncuların yetenekli olması diziyi çok güçlü kılan özelliklerinden birkaçı sadece. Ah bir de o mükemmel intro müziği yok mu her çaldığında beni benden alıyor. İleri sarmadan izliyorum o kısmı mutlaka.


Eğer ilk sezon hakkındaki yorumumu okumak isterseniz şuraya tıklayın. Bu yazımı da övünmek gibi olmasın da çok beğenirim.

 Yorumumu dizi karakterleri sürdürüp daha sonra önemli sahnelere yer vereceğim.


Mary Louise - Merly Streep

  Meryl Streep'in dizinin kadrosuna katıldığı açıklandığından beri herkeste yüksek bir beklenti oluşmuştu. Perry'nin annesi olarak nasıl bir karakteri olacak diye ben de merakla bekliyordum ki kadın bildiğin Türk kayınvalidesi çıktı.Yok efendim benim oğlum yapmaz vay efendim oğlum aldattıysa sen onu ihmal etmişsindir bilmem ne. Tabiki Meryl Streep'in iyi oyunculuğu, karakteri o kadar gerçekçi yapıyor ki kadından soğumamak elde değil. Çok sakin konuşup alttan alttan laf sokmasıyla ve eleştirileriyle Monterey Beşlisi'ni epey sinir etti. Tabi beni de aynı şekilde.Çünkü böyle sinsi sinsi laf sokan insanları hiç sevmem. Hep merak ederdim Perry neden böyle ruh hastası bir adam olup çıkmış diye. Mary Louise ile beraber bu merakımız da giderilmiş oldu.
Perry'nin ölümüyle kurguda oluşabilecek eksikliği Mary Louise karakteri ile çok güzel kapatmışlar. Diziye çok güzel bir renk katılmış oldu.

Celeste - Nicole Kidman

  Bu sezon en çok Celeste'in nasıl bir psikoloji içinde olacağını merak ediyordum. Çünkü Perry ile olan ilişkisi çok karmaşıktı. O öldükten sonra kurtulduğu için sevinecek mi yoksa onu özleyecek mi diye merak içindeydim. BLL, psikolojiden anlayan bir dizi olduğundan Celeste'in içinde bulunduğu ruh halini güzel işlemişler. Hatta Celeste'i birinci sezondakinden daha iyi tanıdığımızı düşünüyorum.Bilinmeyen yönlerini de gördük hem de sürpriz bir şekilde. 


  Özellikle Mary Louise ile olan sahnelerini izlemek çok keyifliydi. Çocuklarının velayeti için Mary Louise ile mücadele verdiği sahneler gerçekten çok iyiydi. Celeste, bence Monterey Beşlisi'nde hikayesi en sürükleyici ve merak ettirici üyesi. 


Madeline -Reese Witherspoon

  Bana kalırsa Madeline, bu sezon eskisi kadar ön plana çıkmadı hatta sönük kaldı. Ed'i neden aldattığını ben de merak ediyordum ama istediğin kadar çocukluk travman olsun bu aldatmak için bir bahane olamaz. Ed de o kadar soğukkanlı bir adam ki izlerken ona da sinir olmadım desem yalan olur. Bence aldatmanın psikolojisi bu değil ya. Evlilikleri ilk sezon bana çok eğreti gelirdi, sanki evli değil gibi hissederdim. Ed'in bununla ilgili çok iyi bir tespiti oldu. Aşağıya onun repliğini koyuyorum.

  Bir de Mary Louise'in boyuna laf sokup durması komikti. Araştırdım da kadın 1.56 imiş.  Bu da size benden bir ek bilgi olsun.

Renata- Laura Dern

  Bu sezon Renata bence çok parlayan karakterlerden biri oldu. Geçirdiği sinir krizleri çok iyiydi gerçekten. Vasıfsız kocasının yıllarca çalışıp çabalayarak kazandığı parayı kaybetmesi,iflasa sürüklemesi karşısında delirmesin de ne yapsın bu kadın? Bir de kendime çok yakın buldum bu hallerini. Ben de emek verdiğim bir şeyi birisi gelip mahvettiğinde böyle deliresim geliyor. Oyunculuğunu da çok doğal buluyorum. Öfke nöbeti sahneleri bayağı gerçekçiydi.
   Bir de Mary Louise ile olan sahneleri de epey iyiydi. Bu sahnelerde genelde çalışan bir anne olması üzerinden gidilmişti, tıpkı ilk sezonda olduğu gibi.



Jane- Shailene Woodley

Ah canım Jane ya! Bu sezon onun iyileşme sürecine odaklanmışlardı. Celeste'le ve Mary Louise ile konuşmalarında da pür dikkat kesiliyordum acaba ne konuşacaklar diye. Çünkü gerçekten önemli sahnelerdi. Ziggy ile ikizleri kardeş olarak tanıştırmaları gibi. Tecavüzün izlerini hala ruhunda taşıyor olması yüzünden yeni bir ilişki kuramaması da üzücüydü. Bu arada oğluyla ilişkisini de çok sevimli buluyorum. Sanki gerçekten anne oğul gibilermiş gibi bir enerji hissediliyor. Umarım ileride Ziggy gibi bir çocuğum olur, çok sevimli bir çocuk yahu.

Bonnie- Zoe Kravitz

İster iyi ister kötü olsun bir insanı öldürmek insanı etkileyen büyük bir olay. Bonnie de bu sezon bunun ağırlığı altında ezildi. Annesinin ortaya çıkıp çok bilinmeyenli denklemi de çözmesiyle Bonnie'yi daha iyi tanıdık ama bence annesiyle arasındaki ilişkisinde hala havada kalan olaylar var. Perry'i itme gerekçesi falan da biraz zorlama olmuş gibi geldi. Dümdüz işte kadınlara şiddet uyguladığı için ittim dese daha inandırıcı olurdu. Açıkça konuşmalıyım ki Celeste'in hikayesi kadar da beni sarmadı. Neden bilmiyorum Bonnie bana bu grubun hep dışlananı gibi geliyor ki bence öyle de. Hatta bir ara diğerlerine trip atmıştı ve bence haklıydı da.


Bu kısım spoilerlı olacak. Uyarıyorum!


Sevdiğim Sahneler



1. Jane'in birinci bölümde deniz kenarında kendi kendine dans edişi de çok sevdiğim sahnelerdendi. O sahnenin atmosferi, müzik, gelişigüzel dans insanda aynısını yapma isteği uyandırıyordu. Müziği direk bulup indirdiğimi söylememe gerek yok herhalde.


2. Mary Louise'in ilk bölümde çığlık atma sahnesini izlerken çok şaşırmıştım. Gerçekten çok acı ve korkutucu bir yas çığlığıydı. İkizlerin verdiği tepkiyi ben de ekrandan izlerken verdim. Bir de bu çığlık öncesi oğlunu kaybettiği için nasıl hisettiği de beni üzdü. Oğlu ne kadar pislik olsa da onu bir anne olarak görerek izlediğimde gerçekten içim burkulmuştu.



3. Amabella'nın küresel ısınma konusu işlenirken sınıfta bayılması da hafızama kazınan sahnelerdendi. Renata'ya göre kızının komaya girmesi, doktorla, müdürle falan atışmasına çok güldüm. Renata öfkelendikçe ben gülüyordum öyle diyeyim.  Çünkü kızının küresel ısınmadan dolayı üzülüp bayılması aklıma çocukluğumu getirdi. Bir keresinden ben de durduk yere bir gün hepimiz öleceğiz diye yatağa yatıp hüngür hüngür ağlamıştım. Ah zavallı küçüklüğüm!



4.Mahkeme sahnesi bu sezon en ama en beğendiğim sahneydi. Tekrar tekrar izlemekten kendimi alıkoyamadım ki bence bu sezonun en mükemmel sahnesiydi. Merly Streep ve Nicole Kidman müthiş oynadı. İkinci sezon gerekli değildi diyenleri bence bu sahne susturmaya yeter de artar bile.



5. Son bölümde Renata'nın kocasının iflasın üzerine hala keyif çatmasını görünce her şeyi kırıp parçalaması 10/10 bir sahneydi. Adam en sonunda bunu hak etmişti gerçekten. Renata kocasının oyuncaklarını kırdıkça ben rahatladım.



6. Bonnie'nin teslim olması da tamam iyi hoş. Böyle bir şey yapmasını bekliyordum da yine pat diye bitti. Ne bilim kaç yıl yatar, nasıl olur ben çok merak ettim. Ayrıca kocasına da seni hiç sevmedim demesi saçmaydı ya. Niye böyle bir detay ekledilerse artık adama üzüldüm. Sonuç olarak 3.sezon olmayacaksa ki olmayacak diye biliyorum neden ucu açık bitti.

Evet arkadaşlar bir dizi yorumunun daha sonuna geldik. Şimdilik benden bu kadar!
Görüşürüz!

Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

5 yorum:

  1. Çok teşekkür ederim. İade-i ziyaret yapayım hemen. :)

    YanıtlaSil
  2. İlk sezon gerçekten çok başarılıydı. Bu sezonu da izlemek için sabırsızlanıyorum. Böyle güçlü kadınları ekranlarda görmek beni sevindiriyor.

    YanıtlaSil
  3. oleey sevdiğim diziii izleyebiliriiim :) dizilere yetişmek çok zor yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yetişemiyorum ya. Hangi birini izlesem şaşıyorum artık.

      Sil