28 Ekim 2019 Pazartesi

Hotel Del Luna Dizi Yorumu


  Herkese Merhaba,
  Şöyle uzun uzun dizi yorumu yazmayı özlemişim. Hotel Del Luna'nın yorumuyla geri döneyim dedim. My Mister'dan sonra IU'nun yeni dizisi çıkınca izlememek olmaz diyerek bu diziye başladım. Beklentim gayet yüksekti. Çünkü Master Sun'ın senaristleri Hong Sisters var, IU var, tanıtımlar falan gayet kaliteli bir dizi izleyeceğimizin sinyalini veriyor. Ama yine ve yine ben pek beğenemedim. Nasıl bir lanete tutulduysam son seçtiğim Kore dizileri beni pek sarmamaya başladı. Eğer linç yemeyeceksem söylüyorum: Ben herkesin aksine Hotel del Luna'yı pek sevemedim. Ama aşırı kötüydü de diyemem. İzlemesem de olurmuş modundayım daha çok. Kısaca konusundan bahsedip daha sonra sevip sevmediğim kısımlarına değineceğim. 


Dizinin Konusu:


Hotel Del Luna, müşterileri hayaletlerden oluşan bir otel. Hayaletlerin geçici olarak konakladıkları bir otel diyebiliriz. Hotel del Luna'nın yöneticisi Man Wol (IU), işlediği günahtan ötürü 1000 yıldır burada yöneticilik yapmaya mecburdur. Bir gün Ku Chan Sung'u zorla otelin müdürü yapar. Tabi sonra olaylar olaylar...



Diziyi incelemeye başlayalım bakalım!
                                  Sevdiklerim
1. IU'nun dizi boyunca saçı, makyajı, kıyafetleri mükemmeldi. Aşırı güzeldi ya çoğu sahnede kızı incelemekten replikleri kaçırdım. Tarzı oldukça feminendi,yıkılıyordu resmen. Bir de çok fazla kıyafet değiştiriyordu. Neredeyse her sahnede farklı bir kıyafet giyiyordu. Giy çıkar, giy çıkar. Her sahneye farklı saç ve makyaj yap. Epey bir yorucu olsa gerek. Şuraya da çok fazla fotoğraf koymak isterdim ama aşağı kaydırmaktan yazımın sonunu bulamazsınız.



2. Hotel del Luna'nın ilk bölümünde Güzel ve Çirkin masalına atıfta bulunan sahnelerin olması güzel bir detaydı. Masallarda uyarlanma bu tür hikayeleri sevmeden edemiyorum.



2. Dizinin Ost'ları oldukça güzeldi. Çoğu ünlü şarkıcılara güzel şarkılar söyletmişler. Bunun dışında dizinin tema müzikleri de dizinin ana atmosferine, o mistik havasına çok uygundu. Oldukça hoşuma gitti. Ben bu tür ince detaylara önem veririm. Bu arada Baby Shark dodododo şarkısına komik bir şekilde yer vermişler. Bağımlılık yapan çocuk şarkısı yapmışlar resmen, o nasıl bir şarkı ya? 22 yaşındaki beni bile hipnoz ediyor. Her neyse bu gereksiz bilgiyi size niye verdim bilmiyorum.

4. Konuk oyuncuları görmek beni sevindirdi. Özellikle IU'nun Moon Lovers'tan partneri Lee Joon Gi 'yi bu dizide görmek izleyenleri bayağı heyecanlandırdı. Gerçi ekranda o kadar az göründü ki hiç görünmeseymiş de olurmuş.



 Onun dışında Welcome to Waikiki'de oyuncu karakteriyle sevdiğimiz Lee Yi Kyung'u bu seferde oyuncu rolüyle gördük. Şapşal şey ya, ekranda görmeyi özlemişim.



Sulli'yi intihar ettiği haberlerinden sonra tanıdım, ne yalan söyleyeyim. Meğerse Hotel Del Luna'ya konuk oyuncu olmuş. Yazık oldu güzelim kıza. Kötü yorum yaparken gerçekten bir kez daha düşünmek lazım. Ünlü olmak belki de sandığımız kadar güzel bir şey değil.


Sevmediklerim
1. Dizinin bir sonraki bölümünü çok nadiren merak ettim. Sıkıldığım çok kısım oldu. Bana göre akıcı değildi. Bir sonraki bölüme geçeyim de bitsin diye izlemek içimden gelmediği halde izlemeye çalıştım. Kabul, son bölümler bir tık daha merak uyandırıyordu ama yine de bana göre sıkıcıydı işte.

2. Ben IU ve Yeo Jin Goo arasında çift olarak fazla bir uyum sezemedim. Tamam çocuk yakışıklı, kız güzel ama bir şeyler eksikti sanki.  Ben de mi sorun var anlamadım ama aşk hikayeleri beni pek sarmadı. "Bu çift olmuş." diyemedim. Belki de bunda en büyük etken  gerçekten bir ilişkiye başlamalarının çok sonraki bölümlerde gerçekleşmesiydi,bilemiyorum. Ben IU'nun geçmişindeki muhafızla ilişkisini daha derin ve izlenesi buldum. Ama o muhafızı da senarist resmen boşa harcadı. O muhafız öyle bir sonu hak etmemişti.



  Bu arada Yeo Jin Goo 97'liymiş, yeni fark ettim. Yani aynı yaştayız hatta benden 1 ay küçük. Tehlikenin farkında mısınız? Allah'ım kendimden küçük oyuncuların başrol olduğu zamanlara geliyorum ve buna hiç alışık değilim. N'olamaz yaşlanıyorum galiba.

3. Dizinin bölüm süresi 1 saat 20 dk. Şimdi diyeceksiniz ki buna mı takıldın? Evet, n'apim. Bence gereksiz uzundu. Çocukken nasıl TV karşısında bir diziyi 2.5 saat izliyormuşum kendime şaşırıyorum. Dizinin süresi bazen de 1 saat 30 dk ya çıkıyordu. Hayır zaten aşırı akıcı bir dizi değilsin sen. Yap 1 saat bitsin gitsin. Sürenin yarısını o bölüme ait bir hayalet hikayesine kalan yarısını da Man Weol'ün hikayesine ayırıyorlardı. Ben bu sistemi sevmedim. Hayaletlerin hikayesi çok yüzeysel geçiliyordu. Mesela Sanchez'in sevgilisi olayında-izleyenler anladı- her şey bir anda oldu ve bitti. Halbuki Master Sun'da her bölüm bir hayaletin hikayesi oldukça etkileyici bir şekilde ele alınırdı ve bu hayalet hikayeleriyle başrollerin hikayeleri birbirine paralel olarak ilerlerdi. Hotel Del Luna'da bence hikaye işleme tekniği etkileyici değildi. Zaten dizinin akmamasının en büyük etkenini de ben buna bağladım.

4. Dizide ters köşe yok. Sonu o kadar düz bir şekilde bitti ki. Zaten bu ilk akla gelen sondu. Senaristlerin bir numara, bir şey yapmasını beklerdim. O zaman niye izledim ki ben bu diziyi oldum. Sonu başından belli bir hikaye.



6. Sanırım ikinci çift olarak görmemiz beklenen şu çifti ben benimseyemedim. TV Time uygulamasında herkes bu çifti çok sevdiğini söylüyordu ama ben bu çiftin sahnelerinde videoyu 2x hızında oynatıyordum, size öyle söyleyeyim. Dizinin süresi bunlar yüzünden boşu boşuna uzuyordu.



7. Dizinin potansiyelinin altında kaldığını düşünüyorum. Çok yüzeysel geçilen konuk ve yardımcı oyuncuların hikayeleri beni hayal kırıklığına uğrattı. Diziyi IU için izlemiştim zaten. O da olmasa izlemeye tenezzül etmezdim ne yalan söyleyeyim. Zaten diziyi alıp götüren de IU'dan başkası değildi.



Buradan sonraki kısım spoiler içermektedir. Diziyi izlemeyenler lütfen buradan sonrasını okumasın.

Değinmek İstediğim Birkaç Detay Daha


1. Dizide şu sahneyi görür görmez aklıma ne geldi bilin bakalım. Bu resmen Touch Your Heart'taki sahnenin birebir aynısı. Yok artık dedim. Hayır bari çaktırmamak için birkaç detayı değiştirin yahu. Sırf bu yüzden şu sahnede gram duygusallık hissedemedim. Benden kaçar mı be?

2. Tövbe estağfurullah diyerek bir şeye daha değineceğim. Ya dizideki bu "Altın Kızlar" grubu gibi Tanrı olayı aşırı ama aşırı saçmaydı. -Şimdi bir şey diyeceğim de çarpılcam diye diyemiyorum.-Tanrı diyince aklınıza sonsuz bir güç geliyor di mi? Ama buradakiler o kadar vasıfsız ki? Sanki insandan biraz daha fazla güce sahip varlık gibilerdi. Artı bir parantez açacak olursam bir ara Kuyu Tanrısı diye saçma sapan bir şey çıkarmışlardı. Zaten o ak sakallı dede kostümünü geçtim. O bölümdeki efektler bence çok kötüydü. Tam bir Cringe!



3. Bir de şu öbür tarafa gidilen köprü müdür nedir onu Sırat Köprüsü fikrinden çalmadılarsa başka da bir şey bilmiyorum. Ya bir de neden öbür tarafa giden insanların hafızası silinsin ki? Valla cennete gideceksem de "Oh, çok çektim ama değdi. Huzura kavuştum." demek isterim.


4.Kore dizilerdeki bu reerkarnasyon klişesi beni acayip bayıyor. Bir kere bu kişiler reerkarne olsa ne yazar? O artık o değil ki. O artık o değil. Beni çıldırtmak mı istiyosunuz siz? Eski yaşantıları unuttuktan sonra, bambaşka bir karakter olarak doğduktan sonra ha yeniden doğmuşsun ha doğmamışsın. Yeni karakterlerle yeni dizi çekin o zaman! 
                  
5. Aşağıdaki giflere düştüm. Tek diyeceğim "Amin." -Allah'ım sen mevzuyu biliyorsun-

  Benim dizi hakkındaki düşüncelerim işte böyle. Eminim çoğu kişi diziyi sevmiştir. Şu an benim şu yorumumu okuduktan sonra "Bu kız neyi beğeniyor acaba?" diye düşünüyor da olabilirsiniz. Zaten bir şeyleri gömmeye müsait bir yapım var, sevemedim pek n'apim? 
  Bu arada ben blogda dizi yorumlarını boşladığımdan beri bu yorumlarımdan ötürü çok güzel mesajlar aldım. Sonra nazar mı değdi nedir?  İçimden dizi yorumu yazmak gelmiyor,bir üşeniyorum bir üşeniyorum ki sormayın. Bana bir okuyun.😂😂 Okuyup geçmek kolay ama yazı planını kafamda oluşturmak, gifleri ve fotoğrafları ayarlamak, bir kompozisyon oluşturup yazmak ve içimi bolca dökmek istediğim için uzun uzadıya yazmak üşenmeme sebep oluyor. Hotel del Luna'da aslında diyebileceğim çok şey var ama kendimi bu şekilde kasıp yazma şevkimi kaybetmemek için es geçiyorum. Artık bir eksiğim varsa siz yorumlarda bahsedersiniz. 
  Hoşçakalın!

24 yorum:

  1. Belki de kaynaması daha iyidir, yine de sen bilirsin :)

    YanıtlaSil
  2. Bence de kaynasın sakın izleme 15 e anca geldim baydı acayip.Bu kadar uzun sürer mi bir bölüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şükür, benim gibi düşünen birisi!

      Sil
    2. Son bölümü izledikten sonra izlediğime pişman oldum birazcık ilişkileri çok yapmacık kaldı final zaten çok çok boş tekrar reenkarne olduklarını gösterir gibi olmuşlar ama mantığı yok çünkü birden gösterdiler Goblin'de sonu böyle yaptı ama mantığı oturmuştu

      Sil
  3. Harika bir diziydi. :)

    YanıtlaSil
  4. Ben de başları pek akıcı bulmadım ama sonlara doğru iyice ortama alışınca daha keyifli geldi. Normalde tarihi dizileri sevmezdim ama bir şey oldu sanırım bana tarihi dizi izleyebilmeye başladım, bu dizideki tarihi kısımları da bayağı etkileyici buldum. IU'nun bakışları mesela çok etkileyiciydi eski zamanlardaki halinde.
    Reenkarnasyon olayı o kadar canımı sıkıyor ki benim de anlatamam. Bir son yoksa her şey boşa yaşanıyormuş gibi geliyor bana. Dediğin gibi aşıklar başka bir hayatta buluşsalar ne olacak o birlikte geçirdikleri anlardan geriye kalan olmadıkça. Bir de yorucu bu reenkarnasyon işi ya, insan yeter der bence bir yerden sonra :D En azından ben kesin derdim yani :D İkinci çifti ben çok sevdim, özellikle de ponçik çocuğu :D Onun veda sahnesinde bayağı ağladım hatta :D
    Eline sağlık yorum için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tarihi kısımları daha iyi buldum bu dizide. Reenkarnasyon konusunda içimi okudun bu arada.
      İkinci çiftin aşk hikayesi beni sarmadı ama tek başına o ponçik çocuğu ben de çok sevdim. Özellikle geçmişindeki hikaye güzeldi.
      Teşekkürler yorum için :)

      Sil
  5. Türk dizilerine kıyasla ×1000000
    Ama beni de ortaları pek sarmadı başı fena değildi sonu da akıcı ve duygusaldı. Özellikle şu bebeğin olduğu sahneler falan çok ağlattı beni ama ortaları çok rutin geçti. Açıkçası türk dizilerine kıyasla çok güzel ama Kore standartlarına göre bakınca bende pek yeterli bulamadım ne yalan söyleyeyim. Son olarakta bir not düşeyim=
    IU daima çok güzel

    YanıtlaSil
  6. Dediklerine katılıyorum kesinlikle
    IU gerçekten çok güzeldi baayıldım beni sonu aşırı sinir etti sonuçta gerçek dışı bir dizi ve IU gitmeyebilirdi yani ölümsüz olmak yerine oteli işletmeye başladığı yaştan zamanı akmaya devam edebilirdi. ve yeo jin le mutlu olabilirdi sonuçta çocuk harward mezunu başka otele girerdi hep bi umut bekledim ah ah
    bir de şu yaşayanların rüyasına girmede hayranın BTS deki üyeyi aramasına güldüm bayağı.
    don olarak sulli... cidden içim burkuldu :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet BTS kısmına ben de koptum. Kızın "Fake love" diyişi beni benden almıştı.

      Sil
  7. Şimdi bitirdim ve aşırı begenemedim bende. Ben niye bu sıralar dizi beğenmiyorum bende mi sorun var diye düşünürken blogu okudum. Tek değilmişim rahatladım.
    Yani IU çok severim falan ama akmıyordu bence dizi. Merak ettirmiyordu. Tamam hepsi kabulüm ama en azından güldürsün diyorsun o da yarım yamalak. Geçmiş hikayeyi sündürme sündürme bir hal ettiler. Ne olduğunu anlayana kadar yarısına geldik dizinin. Bir de hakikaten geçmişteki komutanı hiç ettiler. Geçmişteki hareketi de saçmaydı. Sonu da saçmaydı.
    Sonuç itibariyle çok çok kötü dizi değil ama izlemesem de olurmuş yani.

    YanıtlaSil
  8. Dizi acayip sıkıcıydı izlemeye deyecek bir şey yok. boşa vaktinizi öldürmeyin..

    YanıtlaSil
  9. Ben pek begenemedim görsel olarak çok güzel ögeler kullanılmış ama hikayede bi kopukluk var.Birde pun verseniz dizilere daha güzel olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası puan vermeyi ben de düşündüm ama sonra verdiğim puanın dizinin niteliğini göstermesi açısından yetersiz kalacağını düşünüp vazgeçtim. Bazen puanı düşük bir dizinin güzel yanları olabileceği gibi puanı yüksek bir dizinin kötü yanları olabiliyor. Yorumlarımın puanla sınırlanmasını istemedim açıkçası.

      Sil
  10. Aynen çok güzel dizi çok beğendim ❤ Lee Joon-gi ve IU çok yakışıyolar bence moon loverste harika olmuşlardı Lee Joon-gi yi daha fazla gösterselerdi keşke az gösterdiler ama yinede çok güzeldi bayılıyorum ona 😍😊❤

    YanıtlaSil
  11. Dizi başlangıcı oldukça sıkıcıydı, çok karmaşık başladı. Neyseki 2. Ve 3. Bölümde iyileşti. Başrol oyuncuları dışında aralarda hep başkalarının yaşantısını konu alıp uzattığı İçin sıkıcı bölümler oldu. Bunun sebebi başrol oyuncularının bir türlü yakınlaşamaması ve sevgilerini ifade edemeyişi. Sürekli çekişme halinde oldular. Hele erkek oyuncu fazla ciddiydi. Kızın geçmişte aşık olduğu adamla diyaloğu daha sevgi doluydu. Ayrıca dizi sonu çok sıradandı IU 500 yıllık yardımcısı giderken daha çöl ağladı üzüldü��Farklı bir hikaye olduğu İçin izlenebilir.

    YanıtlaSil
  12. Bu diziyi annemle izlemeye başlayıp 10. Bölümünde pes ettim izlemedim ama annem izlemeye devam etti büyük başarı valla dizinin konusu çok güzel fantastik konusunu harcamislar IU yu pek sevmem o yüzden konusu için açmıştım IU nun oyunculuğu da çok güzel değil fazla kibirli olmaya çalışmış ama o fazla masum yüzüne asla oturmamış ostlari gerçekten kötüydü erkek başrol için 10 bölüm dayanabildim bide o güzel fantastik konusu için sakın izlemeye başlayın diyicegim dizilerden

    YanıtlaSil
  13. kötü ost ödül aldı, kötü dediğin oyunculuk baeksang sanat ödüllerinde en iyi oyunculukta adaylık aldı.Diziyi sevmedim vasattı de eyvallahta yani sırf laf sokmak kötü laf etmek için yazdığın o kadar belli ki...Mal nefret kusmuğu netizenler gibi yorum kasmışsın. HELLO STUP İ.D. BBİ BBİİİİİİİİİİİİİ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dizinin ostlarını beğendiğimi yazmışım zaten, kötü dediğimi nereden çıkardın? Okuduklarını anlayabilme kabiliyetini düşünecek olursam aslında sana cevap bile vermemem gerekir ama iyi bir dersi hak ettin. O zaman buyur: Burası benim blogum, tabiki senin veya Baeksang jürilerinin yerine benim düşüncelerim yer alacak. Oscar ödüllerini bile tartışıyor insanlar yahu. Kaldı ki beğenmek zorunda değilim. Pardon kime hesap vermek zorundayım tam olarak? Sana mı? Ne büyük çelişkidir ki "mal, nefret kusmuğu, stupid..." diyerek klavye arkasından bana görüşlerimi beğenmediğin için rahatça söverken hiç utanmıyorsunuz da ben alt tarafı bir diziyi beğenmediğimi yazdığım için laf sokmak için yazmış oluyorum. Ama yine de her şeye rağmen sana Allah'tan şifa diliyorum.

      Sil