Henüz yaşın küçük, belki bunu anlayamazsın. Ama seni
besleyen şey her neyse, o elinden alındığında bir hiçsin. Acı... Sen acıya
muhtaçsın küçüğüm.
Yabancı’nın 2.kitabı Veyl’i dün bitirdim ve kafamdaki
düşünceleri toparlar toparlamaz yorumu girmeye başlıyorum. Yabancı’yı genel olarak çok sevsem de elbette
kusurları da var. Ancak ben kusurlarıyla bile seviyorum. Bunda en önemli olan
şey ise kitabın okuyucuya hisleri aktarabilmesindeki başarısı, karakterlerin
bize hissettirdikleri... Veyl’i okumak çok özlediğim o 16-17 yaşlarıma beni
geri döndürdü. O zamanlar bayılarak okuduğum, heyecanla beklediğim o bölümleri
şimdi okumak nasıl desem benim için nostalji gibi bir şeydi. Sırf şu hisler
için bile okumaktan zevk aldığım bir kitap oldu.
Doğa... Bazen ona kızıyorum ama sonra aklıma düşüncelerine
yön veren yaşanmışlıkları geliyor ve ona kızmaktan vazgeçiyorum. Özelikle aile
yaşantısında bizim düşündüğümüzden daha derin çatlaklar var. Sanırım bunu en
iyi 3. Kitap çıkınca anlayacağız. Doğa, Veyl’de çok yıprandı. Ediz’in tüm
yaptıklarına rağmen günün sonunda ona
sığınması, Ediz’in ona değer verdiği apaçık ortadayken bunu başka sebeplere
dayandırması beni çıldırttı desem yeridir. Ancak yine dönüp dolaşıp bir şekilde
kendimi Doğa’yı anlarken buldum. Çünkü o düşüncesinin tohumlarını acılarından besleyen birisi.
Ediz... Çok zor bir karakter. Kapalı bir kutu adeta. Onu
sadece Doğa’ya gösterdiği kadar tanıyoruz. Aslında bu beni biraz rahatsız ediyor.
Çünkü Ediz’i daha çok tanımak istiyorum. Gözlerinin renginin değişmesinden,
belli belirsiz bir ifadenin yüzüne yerleşmesinden bir anlam çıkarmaya çalışmak
bir süre sonra beni yoruyor ve bana yetmiyor. Tabi bunun iyi bir yanı da var:
Vereceği en ufak bir net bir tepki bile beklenti içinde olduğumuz için daha
etkili bir hale bürünüyor. Doğa’ya sürekli güvendiği adam olmadığını
kanıtlamaya çalışsa da kız n’apsın ben bile güveniyorum. Kaldı ki Doğa
güvenmeyecek! Ediz ezberbozan bir karakter. Bakış açısına göre değişkenlik gösteriyor. Bir
taraftan bakınca çok iyi, diğer taraftan çok kötü. Ve kendinin her yönden
farkında. Ben böyle normal olmayan karakterleri okumaya bayılıyorum. Tıpkı
Ediz’de olduğu gibi.
Ölüm. Sadece dört harften oluşan, iki heceli bir kelime.
Fakat arkasında o kadar çok şey gizliyor ki bu kelimeyi yazmak için harcanan
mürekkeple sayfalar doldurulabilir, sayfalar dolusu çaresizlik bu kelimeyle özetlenebilir.
Yabancı’yı Wattpad üzerinden okuduğum dönemlerde en
beğendiğim bölümler Veyl’de toplanmıştı. Son bir bölümlük kısmı benim için okunacak
yeni bir bölüm özelliğindeydi. Bu benim için bir hayal kırıklığı olsa da
mantıklı düşününce yeni bölümler 600 sayfalık bir kitabı daha da kalınlaştırırdı.
Şahmeran ve Veyl’i karşılaştırdığımda ikisinin arasında elle tutulur bir fark görüyorum.
Veyl’de karakterlerin üzerindeki o çocuksu düşünceler kalkmış , kurgudaki
pürüzler giderilmiş ve olaylar daha heyecanlı bir hale gelmiş.
İlk kitapta
düzenlemeleri yetersiz bulmuştum ama Veyl’de düzenlenmeler daha iyiydi. En
büyük düzenlemelerden biriyse Wattpad ‘de yayınlanan 47.bölümün tamamen
kaldırılıp yerine başka bir bölüm yazılmış olmasıydı. Aslında bu düzenlemeyi
hem beğendim hem de beğenmedim. Beğendiğim yönü eski bölüme nazaran daha iyi
bir bölüm olmuş. Özellikle de yalanın ortaya çıkması açısından ezberleri bozan
bir bölüm niteliğindeydi. Diğer yandan ise bu son bölüme geçiş çok keskin.
Sanki bir anda karakterlerin ruhu daha da kararıyor. Farklı zaman aralıklarında
yazıldığını hissedebiliyorsunuz. İşte bu da beğenmediğim yönünü oluşturuyor.
Burada yaşadığım değişimi kitabın başında da yaşamıştım. Giriş çok karanlık bir
atmosferle başlıyor ki burada metro sahnesinden bahsediyorum. Daha sonra
1.bölüme geçince yine keskin bir geçiş hissi yaşıyorum. Aslında bu örnekleri
çoğaltmam mümkün ama son bir örnek daha vermek istiyorum. Ediz’i sayfalarca çok
güçlü ve yenilmez olarak okuyoruz. Sonra başka bir bölüme geçiyoruz ve pat diye
önümüze yardıma gereksinim duyan ama yardım istemeyen bir Çağıran çıkıyor.
Okuyucu birden afallıyor. Sonra yine bir bakıyoruz Ediz yine “Ben herkesten bir
adım öndeyimdir.” demeye başlıyor. Gerçek Ediz hangisi?
-Bunu bana neden yapıyorsun?
-Anahtarı kaybolmuş, kapalı bir kutuyu açmanın tek yolu onu
parçalamaktır.
Kitapta en çok zamanı anlamakta güçlük çektim. Mesela bir
olay yaşanıyor. Üstünden çok gün geçmiş gibi geliyor ama sonra öğreniyorum ki
aslında bir gün geçmiş. Gündüz mü gece mi anlamakta zorluk çektiğim de çok
oldu. Bunda en etkili olan şey ise Doğa’nın sürekli uyumasıydı. Aslında Doğa
çok zor şeyler yaşadığı için uyumasını anlıyorum ama uyandığında hangi zamanda olduğunu çoğu yerde anlayamadım.
Bence zaman hep bir sallantıdaydı ve bu durumu sevmedim.
Kitapta abes bulduğum birkaç sahne var. Mesela Ediz’in
Doğa’ya ders anlatması. Adam gerçek bir katil ve oturmuş bir lise öğrencisine
ders mi anlatacak? Ki zaten ortada çözülmesi gereken bir Levent Çağıran
meselesi duruyor. İleride ne olacağı belli değil. Kitabın özellikle bir
bölümünden sonra Ediz’in intikamının
geri planda kaldığını düşünüyorum. Resmen merkeze Doğa ve Ediz arasında bir
şeyler olacak mı olmayacak mı konusu geldi. Hayır yani hep bir bunun üzerinden
bir olaylar, diyaloglar... Ediz’in düşmanları bile bu konuyu açar hale
geldiler. Doğa’nın üzerinden gelişen bu durum bir süre sonra çok fazla göze
batmaya başladı.
Şahmeran sevdiği adamı özgür bıraktığında asırlardır kendi
bedeninde taşımasına rağmen pay alamadığı ölümün gerçek tarafından, daha
doğrusu aşk tarafından ruhuna işleneceğinin farkındaydı.
Levent Çağıran’ın ölümünün arkasındaki sır perdesini çok merak ediyorum. Ancak sürekli geçici bir
düşman olduğu için işin iç yüzünü anlayamıyoruz. Gerçek düşmanın kim olduğu
bile belirsiz. Yine 3.kitapla beraber bunları öğreneceğimizi umuyorum.
Yalan olayına gelecek olursak... Öznur Yıldırım’ı sosyal
medya hesaplarından takip ettiğim için kitabı okumadan ortada büyük bir yalanın
olduğunu öğrenmiştim. O kadar çok merak ediyordum ki yalanın olduğu sayfaya
ulaşmak için sayfaları heyecanla devirdim. Elbette bir tahminim de vardı. Ve
kaçınılmaz son gerçekleşti, yalanı okudum. Şok içinde kaldım demek isterdim ama
öyle bir şey olmadı. Tahminim doğru çıktı. Ancak ortada bir yalan olduğunu yazardan
öğrenmesem elbette ki o yalan tokat gibi çarpardı. Her ne kadar Doğa’yı oldukça
etkileyen bir yalan olsa da hikayeye pek çok getirisi olacağı kesin.
Ediz Çağıran içimde öyle büyük bir yer kaplamıştı ki yokluğu,
düşenin dibine kırk yıl sonra ulaşabildiği, içinde kan ve yanıklar bulunan
cehennem vadisi Veyl gibiydi.
Bunun yanı sıra Öznur Yıldırım’ın kendine has bir yazı
tarzının olduğunu düşünüyorum. Çok fazla abartmış gibi olacak ama Yabancı serisi
üzerinden bir sınava girsem ve orada bana yazarın edebi kişiliği sorulsa
maddeler halinde yazabilirim. Bu noktada beni rahatsız eden tek bir şey var. O
da aynı imgelerin çok sık tekrar etmesiydi. Bu imgelerin dozunu aşmadan
kullanılması taraftarıyım. Aksi takdirde cümlelerin güzelliği gölgeleniyor.
Sanki aynı cümleyi defalarca kez farklı şekillerde okumuş oluyoruz.
Yorumumun sonuna gelirken -sanırsınız çok iyi bir
yorumcuyum- seriye dair söylemek istediğim birkaç şey var. Yabancı serisini
okumayı gerçekten seviyorum. Bir yandan merakla 3. Kitabı bekliyorken diğer
yandan bitmesini istemediğim için geç çıkmasını istiyorum. Benim için Wattpad’den
ve internet üzerinden çıkan en iyi kitap özelliğini taşıdığını da bilmenizi
isterim. Yukarıda pek çok konuda beğenmediğim yerlerden bahsetsem de beğenmediğim
yerleriyle bile bir başka geliyor gözüme. Çünkü kitabın kendine ait bir ruhu
olduğunu düşünüyorum.
Şimdilik benden bu kadar. Görüşmek üzere!
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Yani 3.kitap olacak mi ����
YanıtlaSilEvet, 3.kitap olacak. Yabancı serisi 3 kitaptan oluşacak.
Silveylin sonunda karakterlerden biri yada ikisi ölüyomu yoksa sonunda kullanılan cümleler mecazimi ?
SilMecazi
SilYani 3.kitap olacak mi ����
YanıtlaSilVeyl deki yalan neydi
YanıtlaSilEğer yazarsam spoiler vermiş olurum ve yorumları okuyanlar da istemeden öğrenmiş olur. Bence okuyarak öğrenmek en iyisi. Üzgünüm:(
SilŞey heralde babasının Ediz ile konuşmasıydı dimi? İçeriğini söylemeyeyim, başka yalan mı vardı ben mi göremedim? Ondan bahsediyor dimi?
SilEvet ondan bahsediyorum. Şimdilik başka bir yalan yok.
Sil3. Kitap ne zaman çikar merakla bekliyorum
YanıtlaSilYazara kalmış ama tahminimce az kaldı.
SilVeyl deki yalan hangi bölümde sanırım geç kaldım ama..
YanıtlaSilYalan kitabın en sonuncu bölümü olan "Güneşin Cesedi adlı bölümde geçiyor.
Sil3.Kitabın çıkış tarihi hakkında net bir bilgi var mı
YanıtlaSilNet bir tarih yok malesef :(
Sillevent çağıran bu kitapta gelicek mi
YanıtlaSilBen onu öldü biliyorum ama yine de Öznur Yıldırım bileceği iş :)
Silbaşak güz mü bu kitapta anlatılacak şu 1. kitapta kutaydan sonra edize dönen
YanıtlaSilBilmiyorum. Öznur Yıldırım bilir ama büyük ihtimal o da spoiler olur diye söylemez zaten :)
Sildoğa yalanı öğrenicek mi
YanıtlaSilZaten öğrendi.
Siltepkisi nasiloldu orayı okuyamadım maalesef
YanıtlaSil3. Kitap ne zaman basılır acaba
YanıtlaSilKesin bir tarih verilmedi, bilemiyorum.
Silsizce doga bu kitapta evine gider mi ediz onu bırakır mı cunku ikinci kitabın sonunda ediz dogaya oyun bitti demişti
YanıtlaSilAçıkçası bunun üzerine düşünmedim ama bence her an her şey olabilir.
Silİkinci kitabın sonunda kimse ölüyor mu?
YanıtlaSilHayır.
Silİyi de ben doğa öldü sanmıştım nasıl oldu
Sil3.kitabın adı ne olacak biliyor musunuz ve Ediz çağıran özel kitapçığını nereden edinebilirim
YanıtlaSilHenüz 3.kitaba dair net bilgiler açıklanmadı. Eğer yanılmıyorsam Ediz Çağıran özel kitapçığa da sadece bir imza gününe özel sınırlı sayıda dağıtılmıştı.
Silmerhaba,
SilÖzel kitapçık derken neyden bahsediyorsunuz?
Ben hâlâ Ediz'in kitabın sonunda bahsettiği anlaşmayı anlamadım. Bir şey mi kaçırdım diye üç dört kez okudum o yeri ama tık yok.
YanıtlaSil3.kitapta anlaşmanın detayları ortaya çıkacaktır.
SilBir an önce 3kitabı çıksın öznur yıldırım seni çok seviyorum
YanıtlaSilÖznur Yıldırım olduğumu nereden çıkardınız?
SilSiz çok iyi bir yazarsınz
YanıtlaSilYanlış anlamışsınız. Ben Öznur Yıldırım değilim. Sadece kitabı okuyan biri olarak blogumda kitabın yorumunu paylaştım. Zaten yorumumu dikkatlice okursanız anlayacaksınız.
SilSonunda doğanın ölmesi derinden etkiledi beni ve ağladığım ilk kitaptı
YanıtlaSilYanlış anlamışsın, Doğa ölmedi.
SilSonunu çok anlayamadım kadın öldü yazıyordu beni biraz aydınlatırmısın lütfeeen
YanıtlaSil"Kadın öldü" cümlesi orada mecaz anlamda kullanılmış. Yani Doğa'nın gerçekten öldüğü anlamında kullanılmıyor.
Sil2.kitap çıkalı neredeyse 1 buçuk sene olmuş. 3.kitap çıksın artık lütfen...
YanıtlaSilHaklısın da biliyorsun ki benim elimde olan bir şey değil.
SilBenim anlamadigim bir sey vavar butun polis teskilati edizi ve dogayi ararken kizin abisi ve babasi poliken nasil oluyoda elini kolunu sallaya sallaya geziyo ve kimse onu bulamiyo
YanıtlaSilBunu ben de hep düşünürdüm ama aslında cevabı yalanda gizliymiş. Okuyunca anlarsın.
SilZaten 1 kere yakalandığını söylüyor ve orada da babası doğayı edize satıyor
Sil3.kitaptan kesitler falan Wattpadde varmı şuan varsa nasıl bulabilirim
YanıtlaSil3.kitaptan kesitler Temmuz ayında gelecek diye biliyorum.
SilBugün 08.11.2018 Edizin doğum günü bee çıksın artık 3. kitap noluuurrr!!!!
YanıtlaSil3 bölüm tarihin söylərmisiniz ne olur
YanıtlaSil:(
Yani buda demek oluyo ki kuvvete ölen doğa aslinda sadece doganin zihninde kurgulanan bisi
YanıtlaSil2. kitapta ediz doğayı öldürdüğünü düşündüğüm için kitaptan soğumuştum o kadar sevmeme rağmen meğer doğa ölmemiş şaka gibi 😅
YanıtlaSil2. Kitap veyl in ne kadarı watpadd den alındı. Okuyorum hep aynı şeyler birinci kitaptan farkı ne. Neden aynı bölümler var. Hangi bölümde farklılıklar başlıyor bari ordan başlıyım okumaya vaktim değerli çok yoğunum
YanıtlaSilSadece son bölüm yeni. İstersen oradan okumaya başlayabilirsin.
SilVeyl deki yalan ne
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilDoğanın ölmediğini nerden biliyosun açıklarmısın çünks en son ediz onu boğmuştu
YanıtlaSilDoga olse 3. Kitap cikmaz cunku basrol
YanıtlaSilSizce 3. Kitapta neler olur?
YanıtlaSil3. kitap çıktı mı ben bulamadım da
YanıtlaSil