9 Ocak 2016 Cumartesi

Ölmek İçin 13 Sebep - Jay Asher || Kitap Yorumu

Thirteen Reason Why

  2016 yılının ilk yazısı ile uzun zamandır ihmal ettiğim bloguma geri dönüşü yapıyorum arkadaşlar!     Herkese MERHABA!
  Jay Asher'ın ilk kitabı olan Ölmek İçin 13 Sebep adlı kitabının yorumunu final haftamdan dolayı uzun zamandır giremiyordum. Kitabı birkaç hafta önce bitirdiğim ve üzerine başka bir kitaba da başladığım için etkisi biraz üzerimden kalktı. Ancak ilk bitirdiğimde bayağı bir etkilenmiştim. Umarım sizlere güzel bir kitap olduğunu hissettirebilirim diyorum ve her zamanki gibi konusuna geçiyorum.

Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. Clay Jensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi. ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. ClayJensen'ın ilk aşkının son sözleri.

(Tanıtım Bülteninden)



Eğer sizi ağlatan bir şarkı duyarsanız ve artık ağlamak istemiyorsanız o şarkıyı daha fazla dinlemezsiniz. Ama kendinizden kaçamazsınız. Kendinizi daha fazla görmemeye karar veremezsiniz. Kafanızdaki gürültünün sesini kısmaya, onu kapatmaya karar veremezsiniz.

Okuma listeme  eklenecek kitap ararken yorumlara bile bakmadan kitabın konusunu görür görmez ''İşte bu!'' dedim. Sonuç olarak intihar etmiş bir genç kız ve onu bu ölüme sürükleyen insanlar var. Ve tabi buna bilerek veya bilmeyerek sebep olmuş insanlara gönderilmiş kasetler var. Herkes sırayla kasetleri dinleyip bir sonraki kişiye bu kasetleri ulaştıracak. Ulaştırmasa bile Hannah bunun için de bir plan yapmış. Kasetlerin kopyaları elinde olan bir kişi bu kasetleri herkese yayacak ve böylece o kişilerin yaptıkları şeyler ortaya çıkacak. İşte bu konu bende büyük bir merak uyandırdı. Her zaman intihar etme noktasına gelmiş insanları, bu duruma hangi yaşantıların ittiğini,nasıl bir ruh hali içinde olduklarını merak etmişimdir. Şükürler olsun daha böyle bir noktaya gelmedim ve bu durumda olan biriyle de iletişimim olmadığı için başka hayatların dünyasına yine bir kitap sayesinde dahil oldum. Hannah kasetlerde anlattı ben de satırlarda okudum.

Thirteen Reason WHY

Bazen hayatta her şey üst üste gelir ya Hannah'ın hayatı da aynı böyleydi. Hannah'ın söylemiyle ''Her şey her şeyi etkiliyor.''  Kitabın en sevdiğim yönü insan bir an durup düşünüyor. Acaba ben de bir yerlerde bilerek ya da dolaylı yoldan da olsa  birinin hayatında kötü bir şeye sebep oldum mu? Benim hayatımı en çok etkileyen kişi kim? Benim hayatımdaki dönüm noktam ne? İşin acı tarafı bazı olaylarda tek başına bakıldığında insanlar Hannah'a aslında ölüme götürecek şeyler yapmasa bile kar topu etkisini büyütüyorlar. Bilerek kötü şeyler yapanlara da okurken çok sinirlendim hatta bazen Hannah' a bile sinirlendim. 

Unutmayın burada birbirine sıkıca bağlı bir duygu topu oluşturuyorum.

Her şey Hannah hakkında çıkan bir dedikoduyla başladı ve buna bağlı olarak yaşananlar onun sonunu getirdi. Sadece bir dedikodu... Okurken aralarda kasetlerde geçen zamanında Hannah'tan çok hoşlanan ancak hakkında çıkan dedikodular yüzünden ona temkinli yaklaşan Clay'in düşüncelerini de okuyoruz. Yanlış hatırlamıyorsam Clay Hannah'ın hayatını etkileyen 9.kişiydi. Clay kendinden önceki 8 insana ait kasetleri dinlerken tıpkı bizde Clay gibi onun Hannah'a ne yaptığını merak ediyoruz. Sıra Clay'e geldiğinde şaşırdığımı da söylemeliyim. Yazar bana göre orada güzel bir manevra yapmış, okuyucuyu şaşırtmış oldu. Tek üzüldüğüm nokta Clay dışındaki kişilerin de bu kasetlerden sonra ne düşündükleri,ne yaptıkları, gerçekten vicdan azabı çekiyorlar mıydı , buna malesef kitapta çok yer verilmemiş olmasıydı.
 Kitap gerçekten akıcı ilerliyordu. Her bir kişinin hikayesi bittikçe sıradaki kişi neye sebep olmuş diye insanı bir merakta bırakıyor. Sıkılma ihtimaliniz neredeyse yok. Altı çizilmelik çok güzel cümleler vardı. Hayatı ve insanları sorgulatıyordu. İnsanlara ikinci bir şans vermenin, yanlış kişilerle arkadaşlık yapmanın, bazen de oluruna bırakmanın nelere sebep olduğunu gözler önüne seren çok güzel, çok akıcı ve en önemlisi verdiği mesajla da çok etkileyici bir kitaptı. Kitabın finalinde bir şeyler oluyordu ve gerçekten anlamamıştım. Kitabın İngilizce özetinden okuyup anlayınca neden anlamadıysam diye de düşündüm. Hatta anlamadığım kısmında aslında çok güzel bir olayı barındırdığını anlayınca daha da sevdim. 
Bir insan kendinden nasıl vazgeçer diye merak ediyorsanız  Ölmek İçin 13 Sebep'i okumanızı öneriyorum ve son olarak çok beğendiğim kitaptan bir alıntıyla veda ediyorum. Güzel kitap yorumlarında görüşürüz. :)

Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

Edit: Kitabın dizisi çıktı. 13 Reasons Why dizi yorumu için burayı tıklayın.

Hayatımın geri kalanında neler olduğunu bilmiyorsunuz. Evde. Hatta okulda bile. Kendi hayatlarınız dışında kimseninkinde neler olup bittiğini bilmiyorsunuz. Ve birinin hayatının bir kısmıyla uğraştığınızda,sadece o kısmıyla uğraşmış olmuyorsunuz. Ne yazık ki o kadar katı ve seçici olamazsınız. Birinin hayatının bir bölümüyle uğraştığınızda aslında bütün hayatlarıyla oynuyorsunuz.
Her şey,her şeyi etkiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder