Gurur ve Önyargı - Jane Austen | Kitap Yorumu

Merhabalar!

  Herkesin kalbini fethetmiş bir klasik olan Pride&Prejudice Türkçe çevirisiyle Gurur ve Önyargı bu yazımın konusu. Başlıkta kitap yorumu dediğime bakmayın, kendi halinde bir okuyucu olarak naçizane fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Yoksa elbette ki 200 yıllık bir efsaneyi yorumlamak benim harcım değil. Şu an o kadar çok düşünce saldırıyor ki zihnime... Şunu da yazayım şuna da yer vereyim diye kafamda yazı planını oluşturmaya çalışıyorum. Durum böyle olunca ben de ilk defa tarzımın dışına çıkarak başlıklar altında bir yazı yazmaya karar verdim. Şimdi lütfen  derin bir nefes alın, verin. Daha sonra yazımı okurken dinlemek üzere hemen alttaki videoya tıklayın. Müzik eşliğinde güzel bir konsept yakaladık ve hazırsanız başlıyoruz!

Gurur ve Önyargı mı Aşk ve Gurur mu?

Bazı yayınevleri  kitabı Aşk ve Gurur adıyla basıyorlar hatta filmin adı bile bu şekilde çevrilmiş. Ancak kitabın orjinal adı olan Pride and Prejudice yi Türkçeye çevirirsek Gurur ve Önyargı kitabın adı için daha doğru bir seçim olacaktır. Muhtemelen aşk kelimesini işin içine katınca  daha çok ilgi çekebilmeyi planlıyorlar. Ne olursa olsun bu durum beni biraz rahatsız ediyor. Bir şeyi eksik bilmek hiç bilmemekten daha kötüdür. Kendimden örnek vermek gerekirse ben bu kitabın adını yıllarca Aşk ve Gurur sandım ve düşündükçe cahilliğime gülüyorum. Kitabın adı neyse o olmalı : Gurur ve Önyargı

Kitabın Önemi

  İngiliz edebiyatı dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Jane Austen gelir. Jane Austen dendiğinde ise  ilk olarak Gurur ve Önyargı gelir. Kitabın konusu her ne kadar nefretten aşka giden bir ilişkiyi anlatması olarak görülse de aslında içinde çok farklı mesajlar da taşır. 

  Düşünün ki kadınların roman yazmasının kınandığı, ayıp olarak karşılandığı dönemin İngiltere'sinde Jane Austen büyük bir cesaret örneği göstererek 'A lady' adıyla kitap yazıyor. Dönemin toplumsal yapısına çok iyi bir ayna tutuyor. Kadınlara dayatılan evlilik ve mükemmel olma zorunluluğuna göndermeler yapıyor. Bu bakımdan da Jane Austen İngiltere'nin ilk feminist yazarlarından gösterilir. Kitap 2013 yılında yayınlanalı 200 yıl olmuştu. Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen hala okunan bir eser. Hem eskimiyor hem de eskidikçe güzelleşiyor. Bugün hala pek çok kitapta, filmde,dizide bu kitaba yapılan göndermeler görmekteyiz.

Kitabın Uyarlamaları

  Bir kitap bu kadar sevilir de bunun dizisi ya da filmi yapılmaz mı, nerede görülmüş? Bir tanesi 1940 yapımı diğeri ise benim de izlediğim 2005 yapımı olan film olmak üzere iki kere filmi yapılmış. Bana Gurur ve Önyargı'yı sevdiren de  zaten 2005 yapımı olan filmdi. Gerçekten kitabı da okuduktan sonra anladım ki güzel bir uyarlamaymış. Oyuncu seçimleri tam isabet olmuş. 1938,1952,1967,1980 ve 1995 yıllarında dizileri de yayınlanmış. En çok beğenilen dizi uyarlaması da 1995 yılında çekilen Colin Firth ve Jennifer Ehle'nin başrollerinde olan 6 bölümlük versiyonuymuş. Bu diziyi izleyip izlememe konusunda da biraz tereddütlüyüm açıkçası. Belki birkaç sahnesine göz gezdiririm.

Kitap Hakkındaki Düşüncelerim

  Hiç lafı dolandırmadan hemen söylemek istiyorum: Kitabı gerçekten beğendim. Yazarın karakterleri yansıtış biçimine, dönemin özelliklerini güzel bir kurguyla aktarmasına ve ince nüktelere yer vermesine gerçekten hayran kaldım. Klasik okumaya başlayınca insan ağır ağdalı bir dille karşılaşacağını zannediyor ama aşırı ağır bir dille karşılaşmadım. Sadece cümleler bazen çok uzun oluyordu biraz orada yadırgadım. Bu kitapta saf aşk var, günümüz kitaplarının aksine. Bu da apaçık gözler önüne sürüyor ki dönem değiştikçe aşk da değişmiş.

Bütün kurguyu bilmeme rağmen yine de okumaktan zevk aldım. Düşünsenize kitabın sonunda dahi ne olacağını biliyorum ama yazar acaba o kısmı nasıl yazmış diye merak etmekten, okumaktan kendimi alamıyorum. Ancak bazen sıkıldığımda oldu. O sayfaları da art arda çevirdim ki bir an önce güzel sayfalara kavuşabileyim. Bir de ben o kültüre yabancı olduğumdan Mr, Mrs, Miss gibi unvanlar havada uçuşunca bir ara beynim yandı. Ufak bir s harfini gözden kaçırınca soyadları aynı olan kadın erkek bazen birbirine girdi. Neyse ki bir süre sonra buna da alıştım. Tebessümler eşliğinde okuduğum hoş bir kitaptı. Biliyorum ki okumasaydım içimde kalacaktı. 

Kitabın Karakterleri

  Gurur ve Önyargı'yı bana en sevdiren şey kesinlikle içindeki karakterlerdi. İyi, kötü bütün karakterlere bayıldım. Hepsi çevremizden, ailemizden, komşularımızdan, arkadaşlarımızdan izler taşıyordu. Aradan kaç yüzyıl geçmiş, değişmeyen tek şey insanlar. Her karakterin ayrı bir özelliği var ve yazar gerçekten çok gerçekçi yansıtmış. Kendi hayatımdan kitaptaki karakterlerle eşleştirme yaptım ve bu okumayı daha da güzel hale getirdi.Kitap bittiğinde herkesin akıbetinin belirtildi, kimse havada kalmadı. Başka bir yazımda kitaptaki karakterler hakkında güzel bir yazı yazmayı planlıyorum, onu da şimdiden söyleyeyim.

Kendimi buldum çoğu karakterde. Özellikle baş karakterler Elizabeth ve Mr.Darcy en kendime benzettiğim, en sevdiğim karakterlerdi. Yanlış anlaşılmasın kendimi övmüyorum zaten bu karakterlerin de kusurları var. Sadece kendinizden bir parça görebilmek insanı mutlu eder ya bendeki de o hesap. Bir çeşit yalnız olmadığını, sana benzeyenler olduğunu bilip mutlu olma duygusu olmalı bu. Bu iki karakterin arasında olan diyalogları okumak ayrı bir güzeldi. Mesela birbirlerine laf sokuyorlar ama öyle ustaca yapıyorlar ki bunu sanırsın iltifat ediyorlar. İşte ben bu zeka parıltıları saçan diyaloglara vuruldum. 

Neden Okumalısınız?

  Bütün yorumumu okuduysanız aslında bu soruya cevabınızı çoktan vermiş olmalısınız. Benim gibi çok gururuna düşkün biriyseniz okuyun, belki bir şeyleri değiştirmek istersiniz. Ön yargılıysanız da okuyun. Kendimize bir ayna tutma şansı elde edebilirsiniz. Klasik okumayı sevmeyen biriyseniz  Gurur ve Önyargı size sevdirecektir.Tüm bunları bir kenara koyarsak sanat sanat içindir mantığıyla hareket edip okuyun. Yıllara meydan okuyan bu romanı beğeneceğinizi umuyorum. Hatta bana sorarsanız üstüne bir de filmini izleyin. Hatta film yorumumu da okumak isterseniz buraya tıklayın.

  Bugün de benden bu kadar. Final haftası yaklaştığı için bir süre buradan uzaklaşacağım.Görüşmek üzere!