4 Mart 2018 Pazar

Zayıflama Maceralarım #1| Nasıl Motive Oldum ?


 Kişisel olarak bir şeyler yazmayalı ne çok oldu şu bloga. Halbuki Vakitsiz Kelimeler etiketi altında kişisel bir şeylerden de bahsedecektim. Tabi asla vaktim olmadığı ve üşengeç bir insan olduğumdan bu pek mümkün olmadı. Peki bloga sadece kitap, dizi yorumu giren kız nasıl oldu da kişisel bir yazı yazmaya karar verdi? Cevabı çok basit. Çünkü buraya zayıflama günlüğü adı altında yazılar ekleyerek kendimi zayıflamaya mecbur hissetmek için. Olur da bir gün kilo vermekten vazgeçersem size rezil olmamak için vazgeçemeyeyim diye yani.

   Zayıflama maceralarım adı altında size anlatacağım ilk şey insanların beni nasıl tahrik ettiğiyle ilgili olacak. Bakmayın başlığa öyle yazdığıma, o kibarcası. Gerçekte ise gerçekten damarıma çok bastılar. Yani tabiki önce kendim için zayıflama kararı aldım ama aynı zamanda hepsine gününü göstermek için zayıflama kararı aldım desem yalan söylemiş de olmam.


  Ben aslında hem duygularımla hem de can sıkıntısından yemek yiyen bir insanım. Hatta sırf zevk için bile yiyen bir insanım. Stresliysem, mutsuzsam, mutluysam, heyecanlıysam elim hep yemeğe gidiyor. Ya da Tv izlerken ki artık Youtube videosu izlerken de yemek yemeden izleyince zevk alamıyordum sanki. Bu yüzden fazla kilolarımla başım dertteydi.

  Şimdi sanmayın ki çok kilolu bir insanım. Bana göre 8 kilo fazlam var ama 5 kilo da versem gayet fit duracak kiloda bir insanım. ( Nedense sayısal olarak kilomu vermek istemedim.) Hatta uzak çevreden insanlar bana kilolu gözükmediğimi söylerlerken yakın çevremden insanlar yaptıkları abartılı imalarla bana kendimi aşırı kilolu hissettiriyorlardı. Hatta yakın geçmişimde yine hırs yapıp 3 kilo vermiştim ama sonra o kiloları yine aldım. Neyse ben ufaktan ufaktan kilo aldığımı hissetmeye başladım. Giydiğim kıyafetler üzerimde fazlalıklarım yüzünden hiç güzel durmuyordu. Özellikle laboratuvar önlüğüm gittikçe dar gelmeye başlamıştı ve o önlüğün içinde kendimi berbat hissediyordum.


  Uzun zaman sonra bir tartıya çıktım ve kilomu görünce demoralize oldum. O gün diyetisyenlik okuyan arkadaşımdan bana diyet listesi yazmasını istedim. Daha sonra ise o diyete uyduğumu falan düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü doğu görevi yapan ablam yarıyıl tatilinde eve geldi. Tatlılar, börekler, çörekler... Yani şimdi herkes bunları yer ve sofrada muhabbet ederlerken ben yeşillik kemiremezdim. 



  Ablam gidince ufaktan başladım diyete uymaya. Daha diyetin ilk aşamasındayken gelen misafirler için yine güzelce kurulan bir sofranın ortasındayım. Herkes bana yemem için ısrar ediyor, diyetteyim diyince bir akrabamız "Aaa evet dikkat sen kilo almışsın bayağı. Bir kalk bakim ayağa."deyince herkesin içinde rencide olmuş gibi hissettim. Herkes gözünü dikmiş kilolu olup olmadığımı ölçmeye çalışıyordu o an. "Abartmayın,o kadar da kilolu değilim, niye kalkayım?" gibisinden bir şeyler dedim ama içimde fırtınalar esiyor da çaktırmıyorum. Annem de ordan farkında bile olmadığı beni küçük düşürecek birkaç şey söyledi. ( misafirler gidince hesabını sordum ) İşte bu olay beni çok fena gaza getirdi. Daha sonraki süreçte verdiğim kiloları küçümseyenler oldu ki bence kendileri kilo veremiyor diye böyle davranıyorlar. Geçmişte de benim kilolarım üzerine bu tarz küçük düşürücü muhabbetler dönmüştü. Millet 5 dk ağzını oyalacak diye kilolarım ve ben kurban seçiliyorduk. Ve gerçekten ergenliğimden beri - evet her şey o lanet dönemde başlamıştı- bu boş muhabbetlerden çok sıkılmıştım. Ki sadece akrabalarım da değil yakın arkadaşlarım bile farkında olmadan beni kırıcı ifadeler kullanmıştı. Ne zaman elim patates kızartmasına ya da bir tatlıya uzanmak istese aklıma hemen o anları getiriyorum ve kendime engel oluyorum. İnsanı motive eden bir şey olması aslında iyi bir şey.

  Sonuç olarak aslında onlara teşekkür etmeliyim kilo vermeme vesile oldukları için. Belki de bana kendimi berbat hissettirmeseler kilo veremezdim.  Kaç kilo verdiğimi nasıl verdiğime ise sonraki yazılarımda değineceğim için burada o konulara girmiyorum.
  Devam yazılarında görüşmek üzere... Hoşçakalın!
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder