6 Ocak 2025 Pazartesi

2024 Yılı Değerlendirmesi



Merhabalar,

Blogum terk edilmiş bir virane gibi gözükebilir ama dijital arşivime yıl sonu değerlendimesi yapmasam olmazdı. Çünkü hayatımda geçirdiğim en tuhaf yıllardan bir tanesiydi ve ben arşivdeki bu yazılarımı aklıma esince okuyup neler yaşadığımı hatırlamaya çalışıyorum. Özet geçecek olursam:

Bir sürü olumsuz şeye rağmen bir sürü olumlu şey oldu.

Bir sürü hedefime ulaşamamışken hedeflemediğim kadar güzel gelişmeler oldu.

Tam yıl bitti derken yine bir takım değişiklikler, olaylar...

Bir o kadar durgun bir o kadar hareketli bir yıl geçti.

  Temmuz ayında 27 yaşıma girdim. Bu yaşımı hep merak ederdim. Çünkü 18 yaşında Pride and Prejudice filmini ilk izlediğimde Charlotte'un 27 yaş krizi hiç aklımdan çıkmamıştı. Karaktere çok üzülmüştüm. Bazen aklıma gelir, şöyle düşünürdüm: Acaba ben 27 yaşımda nasıl olacağım? Buna kendi deyimimle "Charlotte Sendromu" adını vermiştim.Umarım bu sendroma yakalanmam diye düşünüyordum. Tabiki o eski zamanlarda bir kadına sunulan yaşam seçenekleriyle şimdikiler çok farklı ama bir durum değerlendirmesi yaptığımda "no money, no prospects, burden to my parents" durumlarının hiçbiri yaşanmadı çok şükür. Sadece biraz "frightened" durumum var ama düzelicez inşallah be! Ama bu yıl o kadar güzelliklerle geldi ki bana, çok küçük de olsa bir sürü ilkler yaşadım. İşte bazıları:

  1. En büyük ilk, bu yılın en iyi olayı ama bu bana kalıyor. E niye yazdın diyecek olursanız dijital günlüğüme baktığımda bunun 2024'te olduğunu hatırlamak için.
  2. İlk defa nikah şahidi oldum. 
  3. İlk kez uçağa bindim
  4. 27 sene sonra ilk kez dişlerim düzeldi (plaklarımı çıkarttım sonunda)
  5. İlk defa ilkyardım eğitimi aldım.
  6. İlk kez büyük akvaryuma gidip hiç görmediğim canlıları gördüm.
  7. İlk kez Uzakdoğu yemeklerini tattım. (Yıllardır dizilerini izliyorum ama bir suşi bile yememiştim)

  Bu yıl ablam evlendiği için yılın yarısından çoğu evlilik hazırlıklarının koşuşturmacasıyla geçti. Çok stresli işlerdi, ablamın işlerine yardımcı olduğum için evlilik stajından geçmiş gibi hissettim kendimi. Gelinin kız kardeşi olmak çok zormuş. Yok istemesi, nişanı, kınası, nikahı... Hepsinin ayrı ayrı organizasyonu o kadar yordu ki... Bu arada hala daha ablamın evli biri olduğunu tam idrak edemedim. Allah affetsin damat çok iyi çocuk ama bir tuhaf geliyor ailemize yeni birinin katılması ki neyse buna da zamanla alışacağımı düşünüyorum.

  Ablamla birlikte yakın çevremden 4 kişi evlendi. Bu yıl sürekli bir evlilik ve evlenme muhabbeti vardı. Bir ara "Tuzak lan bu" dicektim. Kendi çevremi geçtim takip ettiğim hesaplar, ünlüler falan filan derken her yerden bir evlilik muhabbeti çıktı. 2024'te kesinlikle bir evlenme furyası vardı, herkes evlenmek için bu yılı beklemiş galiba diye düşünmeden edemedim.Yaş almak böyle bir şey işte tanıdıklarının evlenme haberini alıyorsun. Biraz daha yaş alsak cenaze haberine dönecek olay, neyse Allah hayırlı uzun ömür versin.

  Bu yıl ablam evleneceği için kıyafetler üstümde güzel dursun diye yıllardır ertelediğim fazlalık kilolarım için harekete geçtim. (Malesef beni ancak böyle şeyler harekete geçirebiliyor, buyum ben bu kadarım) Buradaki arkadaşımla yaşadığımız ilçeyi yürümekten talan ettik. Neredeyse her yerinde ayak izlerim vardır. 4 senedir burada olup da keşfetmediğim yerleri bu sayede keşfettim. Yürümeye o kadar motiveydim ki okulda ne kadar yorulursam yorulayım bir şekilde okul çıkışı arkadaşımla yaklaşık 1 saat yürüyorduk, bağımlılığa dönüşmüş gibiydi. Eğer bir yoldaşım olmasa bunu yapamazdım ama o çok net. Çünkü yolda onunla sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum. Bu da yetmedi pilates matı, akıllı saat gibi şeyler de aldım ki spora iyice motive olayım. Ve çok güzel kilo verdim, sıkılaştım, forma girdim. Yıllardır zayıflayınca giyerim diyip giyemediğim kıyafetleri sonunda giymeye başladım.  Kendimle bu yıl gurur duyduğum sayılı şeylerden biri de budur. Sonra ne mi oldu peki? Yılın sonlarına doğru verdiğim kiloların yarısını geri aldım. Çünkü zayıf kalmaya beni motive edecek hiçbir şey kalmamıştı. Sonra ben bir hastalan, boğazım çok kötü durumda olduğundan doğru düzgün bir şey yiyemedim. 2 kilo o hastalıkta tekrar kaybettim. Şimdi normalim ama eski zayıflığıma geri döneceğim inşallah. İşte kilolarla 2024'te bu şekilde almalı vermeli bir yıl geçirdim.

  Yazdığım gibi bu yıl hayatımda pek çok ilki gerçekleştirdim. Bunlardan bir tanesi de uçağa binmek oldu. Ablam evleniyor diye o da mecbur kaldım binmeye. Çok güzeldi dünyaya tepeden bakmak ve İstanbul trafiğinde genel olarak harcadığım 1.5 saatte çok uzağa gidebilmek. Doğal olarak bunca yıl otobüslerde boşuna sürünmüşüz hissi geldi. Kendi memleketimin merkezini ilk defa adamakıllı bize gezdirdiler. Ben gittiğimde çok kısıtlı gezebilmiştim merkezini. Genelde köyde takılırdık biz, gezdiren de yoktu zaten. Yıllardır görmediğim akrabalarımı da bu vesileyle görmüş oldum. Her şey çok değişmiş gibi ama aslında hiçbir şey de değişmemiş gibiydi. Tatlı başladı ama sonra bu kadar akraba bana yeter evim de evim moduna girdim yine. 

  Ablam evlendikten sonra kardeşim de Kocaeli'de iş bulup benim evime geldiği için annem de yanımıza geldi. Artık tek yaşama günlerim sona erdi yani. Yalan yok bazen yine yalnız kalmak istiyorum ama sonra tek yaşarken yaşadığım çileler, ev işi sorunları ve yaşadığım küçük çaplı melankoliler geliyor aklıma aman neyse böyle daha iyi diyorum. 

  Eylül ayıyla birlikte okulların yeni eğitim öğretim yılına başlaması malumunuz. Bu yeni eğitim yılında şöyle bir karar almıştım. Bu yıl "Ben" yılı olacaktı. Her şeyden ve herkesten önce kendimi düşünecektim. Çünkü atandığımdan beri eşek gibi çalışıyor, gereksiz sorumlulukları da kendi bünyeme alıyordum. İlk iş en son farklı bir okulda verdiğim kurstan bıkıp ki oraya nasıl ayaklarım geri gide gide gittiğimi, bittiğinde de hapisten çıkmış gibi hissettiğimi çok iyi hatırlıyorum. Karşınızda öğrenmek için değil, aileleri tarafından evden gitsin diye zorla kursa yollanan bir topluluk varken öğretmenlik yapmak çok zor. Bu yıl seneler sonra sırf bundan bıktığım için kurs vermediğim bir yıl oldu. Varsın hizmet puanım eksik olsun varsın daha az para kazanayım ama huzurum olsun kafasıyla hareket ettim. Kurstan boşalan haftasonlarında gezdim bol bol. Oh sefam olsun dedim, hayat varmış. 

  Gerek İstanbul'un gerekse Kocaeli'nin altını üstüne getirmeye yemin etmişim gibi her haftasonunu bir şekilde gezmeye ayırdım. Çok güzel yerler gezdim: Kariye, Tophane, Yıldız Sarayı, Yuvacık, İzmit Ormanya, Kartepe, Gölcük Değirmendere, Adapazarı Sakarya... Bir ara artık şu moda gelmiştim artık bu haftasonu hiçbir şey yapmayacağım evde yatacağım sadece. Bunu da doğru dürüst yapamadım. Çünkü bu sefer de yan binada arkadaşım oturduğu için hiçbir şey olmasa o evine çağırdı. Artık kardeşim montumu giydiğimi her gördüğünde "Yine nereye gidiyorsun be?" der oldu. Ama içimde yılların birikmişliği vardı, artık evde oturunca bir şey yapmam lazım hissiyatı gelmeye başlamıştı. 

  Bu yıl kendime ne kadar saygısızlık etsem ve erteleme davranışıma devam etsem de birçok yönden kendime sahip çıkmayı da başardım. Bu yıl çok da düşüşlerim oldu ama yıl bitmeden hepsini toparladım. Madden ve manen. Hatta yıl bitmeden hasta olup yine yıl bitmeden iyileştim ve bu sadece bedenen olmadı. Özellikle umudu kestiğim demeyelim de beklentimi düşürdüğüm çoğu konuda açılan başka kapılar gördüm. 

Bir zamanlar ettiğimi bile unuttuğum duaların kabul olduğunu gördüm. Geçen gün dua listemi açtım dua etmek için ve bir baktım çoğu kabul olmuş bile. Silmeye kıyamıyorum onları, baktıkça Allah'ın büyüklüğünü hatırlamak için tutuyorum. Bir de ben başka beklentiler içerisindeyken Allah karşıma başka güzellikleri serdi. 

  2025'e girerken dualarımı da edip girdim. Artık hayatımda şu olsun bu olsun diye bir düşünce yok. Yeni yıl hedefi bile belirlemedim, düşünün. Bu yıl bir kere daha farkına vardım ki en iyi zamanı Allah bilir. Mesela ben il dışı tayiniyle Kocaeli'nden İstanbul'a gitmeyi planlıyordum ki bunu 4 senedir dile getiriyordum. Bu yıl ilk kez tercih yapma hakkım doğdu ve istediğim yerler açılmadı. Hiç hesapta yokken Kocaeli'de bir sene fazladan geçirmek gerceğiyle yüzleştim ve sevindim. Şu an iyiki açılmamış benim bir sene daha burada kalmaya ihtiyacım varmış modundayım. Bunu  bana 2022'de 2023'te deseler oturur ağlardım ama 2024'teki ben buna sevindi. Yıllar geçtikçe ben de değişiyorum, isteklerim de değişiyor. Bu değişimin ne zaman gerçekleştiğini de bilmiyorum. Bir anda farkındalığı geliyor sadece. Hayat böyle bir şey sanırım. 

  Bu yazıyı yazmak için arşivde gezerken bunlar bu sene mi olmuştu diye sanki üzerinden çok zaman geçmiş gibi hissettiğim olayları hatırladım.  2025'in bittiğinde de benzer duyguları hissedecek miyim acaba?Yaşayalım görelim kim bilir bizi daha neler bekliyor. 

1 yorum:

  1. Zaman su gibi akıp gidiyor ve bu süreçte kendini değiştirme fırsatı ve gücünü kendinde bulabilmen çok ama çok önemli. 2025 yepyeni güzellikler getirir umarım sana

    YanıtlaSil