23 Kasım 2017 Perşembe

Stranger Things 2.Sezon Dizi Yorumu


 Herkese Merhaba!
 Bugünkü yazımın konusu Stranger Things. Özellikle 2 .sezonun çıkmasıyla her yerde reklamını görmekten,insanların sürekli diziyi önermesinden diziyi bayağı merak ettim.Yalnız böyle bir reklam yok. Sadettin Teksoy'lu tanıtımlar, Barış Manço'nun Dönence'sini tanıtımlarda kullanmalar, internette sürekli reklamlarının çıkması derken dizinin adını duymamak mümkün değildi. Ve evet, ben de popülizme boynumu eğdirdim ve diziyi izledim. :)

 Önemli Uyarı: Eğer bu yazıyı okuyorsanız 1.sezonu izlemiş olduğunuzu varsayıyorum. Sonra yok efendim spoiler yedim diye ağlamak sızlanmak yok.  Çok üşengeç bir insan olduğumdan 1.sezonu da yorumunu yazmadım.


Hazırsanız başlayalım!!!


  Öncelikle sizleri okulun fen bilimleri öğretmeni Mr. Clarke için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Şimdi diyebilirsiniz ki  Mike, Eleven, Dustin, Lucas bla bla varken sayılı sahnesi olan Mr. Clarke ne alaka?Çünkü bir fen bilimleri öğretmeni adayı olarak fen bilimleri öğretmenlerine pozitif ayrımcılık yapmam lazım. Çünkü neden yapmayayım? Şaka bir yana adam efsane bir öğretmendi. Öğrencilerinin ilginç sorularına her daim mantıklı cevaplar verebilen onlara her türlü yardım eden bir öğretmendi. Biz ilkokulda hocaya farklı bir soru sorsak ya hoca cevabı bilmediği için soruyu geçiştirir ya da dersi kaynatma sebebi olarak susmamız istenirdi. İdolümsün Mr. Clarke! Umarım benim de senin gibi güzel öğrencilerim olur.


Şimdi gelelim 2.sezonun genel değerlendirmesine:
Öncelikle ben de şöyle bir yorum yapmak isterdim: '' Dizinin 80'lerin ünlü yapımlarına yer vermişler, 80'lerin kült filmlerine gönderme yapmışlar, çalan ünlü 80'ler şarkıları falan çok iyiymiş de bilmem ne.''Ben 1997 doğumluyum. İzlerken 80'lere dair farkına vardıklarım kıyafetler, atari salonları ve telsizlerden ibaret. Ben de öcümü 2030 da 90'lı yılları anlatan diziler,filmler çıktığında alacağım.


Millet 80'leri anarken ben

Dizi bir çocuk dizisi değil. Olayların çocukların etrafında şekillenmesi bunu göstermez. Dizinin içinde bilim kurgu, gizem, gerilim, dostluk,aşk,aile,dram,polisiye her şey var. Yani lütfen bu ön yargıyı bir kenara bırakalım artık.


Çocukların oyunculukları mükemmeldi

Çocukların dostluklarını izlemeye bayılıyorum. Kendi aralarında oluşturduğu grup kuralları, birbirlerini kollamaları,iş birliği yapmaları acayip hoşuma gidiyor. Bunun yanı sıra çocuklarla beraber Nancy, Jonathan, polis şefi Hoper, Joyce'un bir araya gelip strateji geliştirmeleri süper oluyor. Ve şunu fark ettim. Her iki sezonda da çocuklar ve yetişkinler ayrı takılıyor. Son bölümlere doğru hepsi bilgilerini birbiriyle paylaşıp iş birliği yapıyorlar. Güzel taktik senaristler.


Çok tatlısınız

Dizi sezona 1 yıl zaman atlamasıyla başladı. Karakterlerde bayağı bir değişim vardı. Ama ne yalan söyleyeyim beni Steve'den çok Mike'ın annesinin değişimi ( değişmez olaydın) şaşırttı.


İlk sezon Will'in evi ışıklarla doluyken  bu sezon haritalarla dolu olması çok hoşuma gitti. 3.sezon bakalım neyle dolduracaklar?



Stranger Things'de beni kanser eden şöyle bir durum var. Şu Upside Down'ı düzgünce açıklamıyorlar. Aklımda bir ton soru var ve hiçbirinin cevabı verilmiyor. 2 sezon oldu be kardeşim. Yeter meraktan çatlayacağız burada.



Abi siz gördüğünüz her deliğe nasıl tek başınıza dalıyorsunuz ya? Maşallah dizide herkes cesaret hapı yutmuş. Bir de çocukları gecenin bir köründe dışarıda serbestçe dolaşmasına izin veriyorsunuz. Sonra benim çocuğum şöyle oldu böyle oldu diye tabi ağlarsınız.



Bu sezon Eleven çok geri planda kaldı. Will ilk sezondaki yokluğunun intikamını alırcasına çok ön plana çıktı.


Ne çektin be yavrum

Benim için 2.sezonun en mükemmel bölümü sondan bir önceki bölümü olan 8.bölümdü. En başından en sonuna kadar bölümün temposu bir kere bile düşmedi.



Şu sahnede ne gülmüştüm ya

Sezonun 7.bölümde ortaya çıkan Kali kimine göre çok gereksiz bir bölüm olarak değerlendirilse de ben öyle düşünmüyorum. En azından Eleven'a gücünü nasıl kullanabileceğini  öğretti. Ayrıca 3.sezonda Kali'nin ortaya tekrar çıkacağı da çok belli. 2.sezonda bunun yolunu açmış oldular.




Herkes neden 2.sezonun 1.sezondan daha iyi olduğunu söylüyor? 1.sezonun da 2.sezondan aşağı kalır yanı yoktu. Ve son sezonun başları o kadar da süper değildi kabul edelim.





 Kalan yorumlarımı karakterler üzerinden yapmak istiyorum.


Mike: Her arkadaş grubunda Mike gibi mantıklı kararlar veren, ön plana çıkan biri vardır. Özellikle Will'i diğerlerinden daha iyi anladığını bu sezon görmüş olduk. Ya iyi hoş da ne bilim içten bir gıcık olmaya başladım bu sezon.Çünkü bu kadar ön plana çıkması diğer çocuklara haksızlık olarak gelmeye başladı. Bak hatta öyle empoze etmişler ki yorumladığım ilk karakterde o oldu asdfghj



Dustin: Ya ben çeni yeyim ya... Bu çocuk içlerinde en tatlısıydı ve  iyi ki 2.sezon ilk sezona göre daha fazla ön plana çıktı.Bir de dişleri çıktığı için ''pırr pırr'' diye gösterişi beni benden alıyordu. Bu arada Dustin'i canlandıran Gaten Matarazzo'nun gerçekten de dişlerinin geç çıkma sorunu varmış. Gerçi buna sorun demek de doru değil ya neyse. Zavallımın kalbi de Max tarafından kırıldı. Baloda da öyle zavallı bir şekilde duruşu...:(  Bu çocuğun oyunculukta çok yetenekli olduğunu düşünüyorum. Bence çok doğal oynuyor. Bu sezon çoğunlukla Lucas, Max ve özellikle Steve'le takıldığını gördük. Steve'den kızlar hakkında aldığı tavsiyelere çok güldüm. Zaten genel olarak beni en çok güldüren karakter Dustin'di.
Sadece bu sezon Dustin'in yeni bir hayvan türü keşfetti sanıp bir demogorgon  yavrusu beslemesi ve arkadaşlarının sözünü dinlememesi beni sinir etti ama sonra hatasını anlayıp özür dilemesi çok tatlıydı. Ayrıca o yavruyu beslemesi ona iyilik olarak geri döndü. Buradaki mesaj sanırım bir yaratığa bile sevgi versen o sana mutlaka sevginin karşılığını verirdi. Dustin'i diğerlerinden ayıran bir diğer özelliği de bilimi günlük hayatına uygulaması, meraklı olmasıydı. Hatta bir sahnede analoji yapmasıyla kalbimi kazandı. Bilmeyenler için söylüyorum. Analoji özellikle fen bilgisi öğretiminde sıklıkla kullanılan bir kavramı anlatmak için onu somut bir örneğe benzeterek anlatma yöntemidir. Fene karşı merakı da olduğu için Dustin'e pozitif ayrımcılık yapıyorum, evet. YAŞASIN FEN!                                                                         
  Will: Ya bu çocuğun çektiği nedir ya? Valla zaten Upside Down'dan kurtuldu kurtulalı bir mahzunluk bir içine kapanıklık vardı.Gerçi ben olsam yaşanan o travmadan sonra bitkisel hayata girerdim ya neyse. Bob korkunun üstüne git,kaçma dedi, tavsiyeyi dinledi, içine canavar girdi. Gerçi girmesi bir nevi iyi oldu. Harbiden de korkunun üzerine gitmek işe yarıyormuş. Bu arada bu çocuk çok temiz yüzlü değil mi? Baktıkça üzülüyorum durumuna bu yüzden. Geçen sezonun Eleven'ı neyse bu sezon da Will oydu bence.


Lucas: Geçen sezon Eleven'ı gruba kabul etmeyen Lucas'bakın hele. Gidip Max'i gruba aldı. Üf şu çocuğu da o kadar sevmiyorum. Böyle sürekli önyargılı yaklaşması her şeye çomak sokması beni sinirlendiriyor. Kız kardeşini daha çok sevdim. Bu arada Lucas'ın kız kardeşi Sihirli Annem'deki Toprak'ın aynısı değil mi ya asdfghhj



Eleven: Diziyi izlerken alttaki yorumlarda sürekli şu yazıyordu: '' Eleven çok tatlı.'' Benim anlamadığım neresi tatlı. Kız deney faresi gibi kullanıldığı için acı çekip durmuş. Haliyle de yüzünde bir hüzün var. Bu arada kız resmen bakışlarıyla oynadı. Bu kız diğer çocuklardan bu olgun tavırları yüzünden daha büyük gösteriyor. Eleveni canlandıran Millie Bobby Brown'un 13 yaşında olmasına rağmen bir yetişkin gibi giyinip makyaj yaptığını görünce de ayrı bir şoke oldum. Kızım kendine gel, senin yaşın kaç başın kaç? Ayrıca dizideki yeni saçlarını da hiç beğenmedim. Eski erkek saçı bile daha iyiydi. Hopper'la olan dostluğu, kendi aklıyla doğruyu bulması,gücünün farkına varması hoşuma gitti. Ancak Mike'la arasındaki aşk biraz sırıtıyor be. Bir de bu dizi için çocukları birbirleriyle öpüştürmek ne kadar doğru?Çocuk daha bunlar ne yapıyorsunuz siz?
Not:Her şey iyi hoş da gücünü kullandığında burnundan sümük gibi akan o kanı görmek ekranı silme isteği uyandırdı ben de.


Max: Önce benden uzak durun havaları içinde gez. Sonra beni grubunuza niye almıyorsunuz diye ağla.Oh ne ala! Ya bu kızın gelmesi benim aynı Mike gibi hissetmeme neden oldu. Eleven'ın yerini alacakmış gibi kötü bir his.  Başta sanki onunda bir süper gücü varmış gibi düşündüm ama o da yokmuş. Lucas'la bir olup Dustin'i üzmeye ne hakkınız vardı? Abini de al git.


Nancy: Bu kıza başlarda olmadığı biri gibi davrandığı için sinir olsam da Barbara'ya karşı vicdan azabı çekmesi,Jonathan'a kaymasıyla ve Dustin'e yaptığı iyilikle gözümde seviyesi yükseldi.  Gerçi bu kıza güven olmaz. Bakarsınız yeni sezonda Billy'i bile sevebilir ya da Steve'e geri döner. Yine de bu kızda sevdiğim olay çıtı pıtı gözüküp aslında içinde güçlü bir yanının olması.



Jonathan: Ya ben Jonathan'ı çok seviyorum. Onda bir Leonardo di Caprio havası seziyorum. Dizide içine kapanık, nazik, oturaklı bir karakterinin olması sebebiyle favori karakterlerim arasındadır. Babasının eksikliğine veriyorum bu durumunu. İçine kapanık karakterlere karşı zaafım olduğunu bilmiyorsanız şu an öğrendiniz. Nancy umarım senin kıymetini bilir ve harcamaz. Yoksa çok sinirlenirim.


Steve: 2.sezonla beraber herkeste bir Steve aşkı olsa da valla ben Jonathan Byers Fan Club üyesiyim. Steve'in çocuklarla iş birliği yapması,onları koruması, eski zengin züppe hallerini bir kenara bırakıp adam olması güzeldi. Yani Steve'de çok hoştur ama benana? Herkes de bir Stevecilik. Yaptıklarını ne çabuk unuttunuz?  Nancy ile Jonathan'ı kıskansa da aynı durumu Jonathan'da yaşadı n'apak? Madalya takmamı beklemeyin.


Joyce: İşte çocuğu için her şeyi yapan savaşçı ruhlu bir anne. Will'e olan hassasiyeti gerçekten çok güzel. 2 çocuğuyla tek başına yıllardır mücadele eden bu kadın adeta bir amazon kadını diyebiliriz. Kimse kadına inanmazken,deli derken asla umudunu kaybetmedi.Kendisine tek uyarım akşam ezanından sonra çocuğunu dışarı salmaması olacaktır.



Hopper: Polis şefi Hopper'ın kendi çocuğu olmadığı halde Eleven ve Will'le bu kadar ilgilenmesi adamlığının göstergesiydi. Geçmişte kızını kaybetmesi bence şaibeli. Kendi kızı da denek olarak kullanılmış olabilir. Özellikle ormanda kızının oyuncağını görmesi şüphelerimi artırdı.


Billy: İzninizle 2 dk nefret kusucağım. Ay bu çocuğu izlerken acayip sinir oluyorum. Şu gif bile acayip sinir bozucu değil mi? Kız kardeşi Max'e çok kötü davranması, Lucas'ı eline geçirse dövecek olması ve Steve'in ağzını burnunu dağıtması derken nefret ettim çocuktan .Mike'ın annesiyle flörtleşmesini görünce ise''Yok artık.'' dedim. Babasıyla olan bir sahnede anlaşılan o ki ebeveynlerine duyduğu öfkeyi böyle etrafından çıkarıyor. Ama umrunda değil. Bu yaptıklarına kılıf olamaz. Babasının attığı tokadı da hak etti. Ve koskoca sezonda şu çocuğun hakkında elle tutulur bir bilgi edinemedik. Senaryoya ne getirisi olacak bu karakterin çok merak ediyorum. Umarım 3.sezon adam olur. Hatta umarım saçlarını da kısa keser.
  Sizi de 3.sezon için 1 sene bekleme fikri çıldırtmıyor mu? 1 sene sonra diziye dair çoğu şeyi unutacağımı şimdiden tahmin etmek zor değil. Ben diziyi izledim ve beğendim. İzleyip izlememeye sizin kararınıza bırakıyorum. 
  Hoşçakalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder