19 Ağustos 2016 Cuma

Blogum 1 Yaşında!



  Merhaba Arkadaşlar
  Bugün blogumu açalı tam bir sene oldu. Bu bir senede bloguma yazı yazdığım her an gerçekten çok mutlu oldum. Artık 1 senelik bir bloggerım. Hayatımda aldığım en doğru kararlardan bir tanesi blog açmak oldu.  Bu yüzden kendimi ayakta alkışlıyorum. Yeteri kadar bilgi sahibi olduğun ve artık kendini işin ehli olarak gördüğün bir alanda blogger olmak gerçekten çok güzel bir his. Burası benim sitem ve her şey bana ait diyebilmenin verdiği hazzı anlatamam. Vakitsiz Kelimeler benim kurduğum bir dünya oldu.  Bu blog serüvenimin nasıl geliştiğinden bahsetmek istiyorum.
  İçimde her zaman var olan kitap,film,dizi ve müzik aşkı lise zamanlarımda daha da artmaya başlamıştı. Özellikle kitap okumadan önce ve kitap okuduktan sonra bloglarda yorumlar okumak benim için bir alışkanlığa dönüşmüştü. Sonra bir gün neden bende bu yorumları yazan insanlardan olmayayım ki diye düşündüm. Düşündüm düşünmesine ama bir blog nasıl kurulur inanın hiçbir bilgim yoktu. Sonra bir gün ablamın hocası ödev olarak onlara blog açtırmıştı. Ablam bu konuda bilgi sahibi olunca ondan yardım alarak Vakitsiz Kelimeler'i kurdum. Ve böylece bloggerlığın ilk adımını atmış oldum.


   İlk zamanlar kendimi blogumu geliştirmek için araştırmalara verdim. Kimi zaman yanlış kodlarla oynadım blogumu mahvettim. Kimi zaman kimse beni okumuyor diye bunalıma girdim. Kimi zaman nasıl ve ne yazacağıma karar veremedim. Bir sürü olumsuzluklarla karşılaştım. Ama ne olursa olsun  hiç umudumu kaybetmedim. Hala da kendimi geliştirmem gereken konular olduğunun farkındayım. Bu alanda en iyisi değilim belki ama bir gün olamayacağımın garantisini kim verebilir ki? Hiç mütevazi olamayacağım gayet de güzel paylaşımlar yapıyorum. İlk yazılarımla son yazılarımı karşılaştırdığımda üzerimden acemiliğin kalktığının da farkındayım. Eğer ben bir okuyucu olsam bu blogu beğenir miydim diye kendime sorduğumda cevabım ''Evet, ben bu blogu beğenir ve okurdum.'' diyebiliyorum. Sonuçta kendi beğenmediğim bir şeyi başkalarının beğenmesini bekleyemem. Yazdığım yazıların düzeni, içeriği, tarafsız oluşu,üslubu benim içime yatıyor. Bu konuda içim gerçekten rahat.

  Buraya yazı yazmak benim için bir terapi gibi oluyor. Bir şeyler paylaşmayı,yorum ve eleştiri yapmayı gerçekten çok seviyorum. Hatta uzun süre yazı yazamayınca içim rahat etmiyor. Yakın zamanda bookstagram hesabı açacağım ve Goodreads hesabımı aktif olarak kullanacağım. Yıl 2016 malesef hala bir akıllı telefonum yok. Sosyal medyanın bu alanlarda ne kadar etkili olduğunu biliyorum. Yeni bir telefon aldığımda yazı yazmam daha da kolaylaşacak. İnşallah yakın zamanda bir Instagram hesabı da açacağım. O zaman daha fazla geri dönütler alacağımı düşünüyorum.


  Ve son olarak şunları söylemek istiyorum. Eğer kendinize güvendiğiniz ve uzmanı olduğunu düşündüğünüz bir alan varsa; kitaplar, teknoloji,moda,makyaj,yemek ya da kişisel bir hesap... Konusu, içeriği ne olursa olsun. Lütfen gidin ve bir blog açın. Ne kadar faydalı olduğunu,ne kadar sizi mutlu ettiğini göreceksiniz. Blogger olmayan anlayamaz.
  Bugün 19 Ağustos. Blogum 1 Yaşında. İyi ki açmışım. İyi ki bloggerım. Çok mutluyum. Çok daha iyi bir blogger olmak için çabalayacağım. Bundan sonrası için farklı planlarım var. Yanıma aldığım 1 senelik tecrübeyi güzel kullanacağım. Umarım benim için hep güzel bir macera olur. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Güzel günlerde görüşmek üzere... Blog dünyası bekle beni, ben geliyorum! :)



18 Ağustos 2016 Perşembe

Eksik Parça - Michelle Hodkin | Kitap Yorumu


  Merhabalar
  Mara Dyer serisinin ilk kitabı olan Eksik Parça'yı sanırım okumayan bir ben kalmıştım. Her yerde yorumunu, alıntılarını görmekten spoiler yiyeceğim diye korkuyordum. Bazen bir şey çok popüler olunca nedense o şeye karşı bir uzak durma dürtüsü oluşabiliyor. Zaten seri tamamlanmadığı için kitap beklemek biraz sıkıntılı bir süreç haline gelebiliyor. Hazır seri tamamlanmış ve insanlar ilgilerini başka kitaplara yöneltmişken Mara Dyer serisine başladım. Herhangi bir yüksek beklentim de yoktu hatta paranormal olayların yer aldığını bildiğim için biraz önyargım bile vardı. Ancak Eksik Parça'yı gerçekten beğendim. İsterseniz detaylı yorumuma geçelim.

Arka Kapak:
Bir gün uyandığında son birkaç gününü hatırlayamadığını düşün... Mucizevi bir şekilde kurtulduğun kazada tüm arkadaşlarını kaybettiğini, Ailenin yeni bir sayfa açmak için taşınmak zorunda kaldığını, Kendi geçmişinle ilgili senden daha fazlasını bilen bir çocukla tanıştığını, Tüm yaşadıklarından sonra yeniden âşık olabildiğini, Gerçek olması imkânsız halüsinasyonlar gördüğünü, Aklını kaçırdığından endişelenmeye başladığını düşün. Ne yapardın? Mara Dyer işte bu sorunun cevabını öğrenmek üzere… 
"Mara Dyer'ın unutulmaz bir rüyayı andıran, gizemli ve romantik hikâyesi sizi esir alacak." 
-Cassandra Clare, New York Times çoksatanı Mortal Instruments serisinin yazarı-

16 Ağustos 2016 Salı

Film Partisi Vol 2

  Merhaba Arkadaşlar
  Kitap okuyamadığım zamanlar daha çok film izlemeye vakit ayırmıştım. Aslında izlediklerimin hepsini bu yazıma koymayacağım. Çünkü çok beğendiklerime toplu bir listede yer vermek istemiyorum. O filmler için ayrı bir başlık açmazsam içim rahat etmeyecek. Bu arada birazdan bahsedeceğim filmleri de çoğunlukla beğendim. Bence bu filmlerin hepsi çok farklıydı. Yani her birinin farklı bir olayı olduğunu düşünüyorum. Konusu olsun sonları olsun çok başkaydı.Lafı uzatmadan film yorumlarına geçiyorum.

    DEMOLİTİON


  Bu filmi  Jake Gyllenhaal'ın oyunculuğunu çok beğendiğim için izlemek istedim. Filmin konusu da hoşuma gitmişti. Demolition Türkçe'de yıkım anlamına geliyor. Ancak ülkemizde Yeniden Başla diye kafalarına göre çevirmişler. Demolition karısını kaybeden Davis'in bu olaydan sonra tüm hayatını sorgulamaya başlamasını konu alıyordu. Karısını kaybettikten sonra adam ağlayamıyor falan  ve etrafındaki her şeyi kırmaya eğilimli bir hale geliyor. Film adını da buradan alıyor olsa gerek. İşlenişi çok farklı olan bir filmdi. Hiç böyle bir film izlemeyi ummamıştım. İlk başları bence sıkıcıydı. Gerçekten sıkıldım ama sonra filmi beğendim. Hatta sonlara doğru gözlerim doldu. Bana kalırsa bu filmdeki mesajı herkes anlayamaz. Psikolojik yönü ağır basan Demolition, kimilerine göre vasattan öteye de geçmeyebilir. Yani film biraz sizin bakış açınıza göre değer kazanacaktır. 

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Sonsuza Dek Ayrı -Taylor Jenkins Reid | Kitap Yorumu


Taylor Jenkins Reid
  Merhabalar Arkadaşlar
  Sanırım adam akıllı bir kitap okumayalı bir ayı geçmiş. İçimden hiçbir şey okumak gelmiyordu. İtiraf ediyorum sırf şu bloga kitap yorumu girmek için kendimi kitap okumaya zorladım. Çünkü yaz hedeflerimden birisi de bloguma çok fazla yazı girmekti. Ancak bütün yazım berbat geçti. Hatta bununla ilgili bir yazı bile yazabilirim belki.  Neyse konumuza dönelim. Sırf okumuş olmak için okuduğum Sonsuza Dek,Ayrı'yı çok beğendim. Tam benlik bir kitaptı. Bu arada hemen belirtmek istiyorum. Kitap film olacak ve başrolünde de Dakota Johnson yer alacakmış. Ancak ne zaman film yayınlanacak inanın hiçbir bilgiye ulaşamadım.

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Descendants Of The Sun || Dizi Yorumu

  Merhabalar Arkadaşlar!
  Bugün yeni bir dizi yorumuyla karşınızdayım. Aslına bakarsanız dizinin yorumunu çok geciktirdim. İzleyeli epey bir zaman geçti. Ancak ülkemizdeki kötü olaylar ve kendi özel hayatımdaki sorunlar falan derken ancak zaman bulabildim. Bugün sizlere anlatacağım dizi yine bir Kore dizisi : Descendants Of The Sun.
  Yalnız bir uyarı yapmak istiyorum. Spoiler vermeden nasıl anlatacağım diye kendi kendimi zorlamak istemiyorum. O yüzden yazımda spoilerlar olabilir ama endişelenmeyin. Ben gerekli yerlerde spoiler uyarısı yapacağım. Siz o kısımları atlarsınız. Anlaştık mı? O zaman kemerleri bağlayın, başlıyoruz.
  Dizinin konusunu karakterleri tanıtırken anlayacağınız için ilk olarak karakterlerden başlayalım.