25 Şubat 2018 Pazar

Ciğerimi Bıraktığım Dizi: Uncontrollably Fond Dizi Yorumu




DRAM!
GÖZYAŞI!
AŞK!
CİĞER!

 Ağlamayı bekliyordum ama hayatımda beni en çok ağlatacak dizi olacağını beklemiyordum. Beni bilenler sıkı bir dram izleyicisi olduğumu bilir. Çoğu insan bundan kaçınır. "Zaten kafamı dağıtmak için izliyorum. Gülmeli eğlenmeli bir şeyler izlemek istiyorum." diyenler çok fazla. Ben ise ne kadar ağlarsam, üzülürsem, tokat yersem ve dolayısıyla etkisinde kalırsam o kadar seviyorum bir diziyi. Kısacası hüznün mutluluktan daha kalıcı etkisi olduğu gibi. Bence psikologlar bu durumu açıklamalı.

Dizinin Konusu: Shin Joon Young (Kim Woo Bin) Kore'nin en ünlü oyuncu/şarkıcılarından biridir. No Eul (Suzy) ise belgesel yapımcılığı yapmaktadır. İkilimizin geçmişte yolları kesişmiş olsa da acı bir olayla son bulmuştur. Yıllar sonra yeniden karşılaşırlar. Ancak Shin Joon Young hasta olduğunu öğrenmiştir ve geçmişindeki hataları düzeltmeye, No Eul için adaleti sağlamaya çalışacaktır.





Diziyi Neden İzledim?


  Kim Woo Bin'in methini çok duymuştum. Sonra kuzenim bana Uncontrollably Fond dizisini izlediğinden, çok etkilendiğinden  ve biraz da konusundan falan bahsetmişti. O sıra ya o beni izlemeye ikna edemedi ya da benim ilgimi çekmedi Sonra İnstagram'da Kim Woo Bin kanser diye bir haber görmeyeyim mi? Oynadığın dizide hasta olan bir ünlüyü canlandırıyorsun ve diziden sonra gerçekten hasta olan bir ünlü oluyorsun. Kadere baksanıza! Böyle bir şeyin bir insanın başına gelme ihtimali milyonda kaç olabilir ki? Sırf merakımdan Kim Woo Bin için diziyi izleme listeme aldım.

İlk olarak Heirs dizisine başladım. Heirs'ta oyunculuğunu ve karakterini başrolden daha iyi buldum. Hatta o dizide Lee Min Ho'yu gölgede bıraktığını düşünüyorum. Ve ağlama moduna geçmeye hazır hissettikten sonra Uncontrollably Fond'a başladım. Hem de Kim Woo Bin'in ilk başrolü. Kaçırır mıyım hiç? Tabi ki hayır.



Dizinin Karakterleri

Shin Joon Young - Kim Woo Bin


  Bu diziden sonra Kim Woo Bin'i en sevdiğim Koreli aktör olarak ilan ettim, gitti. Shin Joon Young karakterini o kadar çok benimsedim ki o hasta, mutsuz, acı çeken halleri içimi dağladı. Onu hiç tanımayan babasının kendisinden gurur duymasını istemesi,  annesine karşı kendini affettirmeye çalışması, No Eul'a karşı suçluluk duygusu hissetmesi derken iç dünyasının derinliğini izlemek beni çok etkiledi. Özellikle de kendini bir yandan ölüm fikrine hazırlamaya çalışırken aslında ölmek istememesi... Su götürmez bir gerçektir ki bunda Kim Woo Bin'in oyunculuğunun da çok büyük parmağı var. O kadar güzel oynadı ki hayran kaldım. Ağlama sahnelerinde, hastalığın etkisiyle zorluk yaşadığı sahnelerde çok gerçekçi oynadı.Aynı zamanda ünlü biri olarak da kişiliğinden ödün vermemesi, planları için gerektiğinde acımasız bir pislik gibi davranması, çekimlerde takındığı alaycı tavırlarının da çok güzel hakkını verdi. Ünlü biri olmanın kötü yönlerini de Shin Joon Young sayesinde görmüş olduk.

 Hep mi kaybeder ya bir insan hayatta? Fedakarlığından dolayı adam bir kere gün yüzü göremedi ya ona yanıyorum. Annesinin ve babasının günahlarının bedelini ödedi hayatı boyunca. Bir de son günlerini yaşarken kimsenin haberi yok ve kimsenin davranışlarına bir anlam veremeyip sürekli onu yanlış anlamaları çok üzücüydü. Diziyi izlerken Joon Young'un her üzücü sahnesinde "HAKSIZLIK BU!" diye bağırasım geliyordu. 

 Dizideki tüm karakterler bir yana Joon Young bir yana. Diğer karakterlerinden toplamından daha büyük bana göre. Zaten onun hatrına diziyi izledim.


 Not: Söylemeden geçemeyeceğim Kim Woo Bin'in konuşma sesi çok güzel geliyor kulağıma. Ses tonuna hayranım.

No Eul -  Suzy

No Eul karakterini çok gerçekçi buldum. Başına kötü şeyler gelmeden önce mum gibi kendi erirken başkalarının iyiliğini düşünüyordu. Ancak babasını kaybedince kardeşini bir yandan okutmaya çalışıp, tefecilerle başı belaya girince yüzsüzleşmesi bana realist geldi. Tamam belli bir yerden sonra ben de "yapma kızım etme" desem de hayat insana gururun karın falan doyurmadığını bir güzel öğretiyor. Ayrıca Shin Joon Young'la yolları ayrılıp 9 sene geçince kendisine yardım eden insanı sevmeye başlaması da gerçekçi gelen başka bir noktaydı. Neyse ki sonra doğru yoldan şaşmadı. 😏



  No Eul'a da çok üzülüyordum dizide. Özellikle bir sahnede babası öldükten sonra bir onun yaşadıkları bir de suçunun üstünü örtüp hayatını yaşamaya devam eden kızın hayatını karşılaştırmalı gösterdiklerinde gözlerim dolmadan edemedim.



Bu sahne...😥


Diziyi izlemeden önce  Suzy'nin oyunculuğunun çok kötü olduğunu belirten yorumlar okumuştum ancak birkaç sahne haricinde kız gözüme batmadı. Ben de sanıyordum ki kız felaket oynayacak falan. While You Were Sleeping'de kendini çok daha geliştirmiş orası ayrı ama bu dizide de kötü sayılmazdı.

Not: Bu kıza kahkülü çok yakıştırıyorum.


Choi Ji Tae - Im Joo Hwan


 Choi Ji Tae benim için gri bir karakterdi. Bazen çok sinir oldum bazense sevdim. Ancak şunu da belirtmem gerek ki 2.erkek olarak çok sönük kaldı. Neyse bu benim işime gelir. Shin Joon Young'la benzer bir noktaları ise anne babaları yüzünden sevdikleri kıza karşı suçluluk hissetmeleriydi. Sonradan kendi ailesine karşı dik bir duruş sergilemesi ise  hoşuma gitti. Ji Tae, çok efendi gibi görünüyordu ama yeri geldi çirkinleşti yeri geldi karşı hamlelerde bulundu. Kısacası ben bu karakterin ne çok kötü ne çok iyi olmasını sevdim. Realist düşünülerek oluşturulmuş bir karakterdi.

Yoon Jung Eun - Im Joo Eun


 Eğer bu kız Eul'un babasına arabayla vurup kaçmasa dizideki olayların hiçbiri olmazdı. O yüzden Yoon Jung Eun dizide çok kilit bir karakterdi. Beni en sinir eden ise asla pişmanlık duymaması, ufacık bir özür bile dilememesi, yurt dışında orda burda hayatını yaşaması. Dizi boyunca kızı boğmak istiyorsunuz adeta. Halbuki Heirs'te bu kızı çok severdim. Burada ise tam bir cadı.



10 Maddede Uncontrollably Fond:

1. Kim Woo Bin'in ilk başrolünde oyunculuğu efsaneydi ve diziyi sırtında taşıdığını düşünüyorum. Zaten izlediyseniz dizinin omurgası olduğunu fark etmemek mümkün değil. Hani bazen  esas kız, 2.adam, yan roller falan başrolden rol çalabiliyor ama burada öyle bir şey yoktu. 



2. Evet dizide aşk var ama çok fazla romantik sahne beklemeyin. Çünkü Shin Joon Young son günlerini sevdiği kızla güzel günler geçirmek için değil ona güzel bir gelecek bırakmak için harcadı. Dizinin romantiklik anlayışı buydu denilebilir.




3. Ayrıca çok üzgünüm ama mutlu son beklemeyin diziden. Sakın spoiler verdiğimi falan da sanmayın. Çünkü dizinin daha ilk bölümünün 10. dakikasında başrolün sayılı günlerinin kaldığı belirtilmişti. Burada Shin Joon Young'un yaşayıp yaşamadığını değil kalan son günlerini nasıl yaşamayı tercih ettiğini izliyoruz.



4. Dizi çok ağır dram yani öyle böyle değil. Hayatta insanın başına gelebilecek bütün büyük acıları bir araya getirip "Hadi alın izleyin." demişler gibi.  Mutlu sahnelerde bile içten içe bir burukluk var. Yanınızda her daim bir peçete bulundurun. I am Sorry I Love You( bizdeki Bir Aşk Hikayesi ) dizisinin senaristi aynı zamanda bu dizinin de senaristi. Bu kadının tarzı bu resmen. Mesela ben bir yazar olsam acı çeken karakterler yazmayı düşünürdüm ve bu sebepten kendimi psikopattan sayardım. Bu senarist benden de betermiş. Kesin hayatla bir zoru var benden demesi.

5. Dizinin çekimlerini çok beğendim. Örneğin şu aşağıdaki çekim sahnelerinin güzelliğine bir bakın. Bu arada aşağıdaki sahneleri çok fena seviyorum.😍





6. Uncontrollably Fond'u bitirdiğimde ciğerimi dizide bıraktım ve ciddi ciddi depresyona girdim desem yeridir. With december comes the glimmer on her face. And I get a big nervous. I get a big nervous now. Ah  bak yine... tamam sakinim.


7. İlk dört bölüm çok güzeldi. Ancak sonlara doğru iki güzel bölüm izleyeceğim diye çekmediğim çile kalmadı. Geçmişteki genç hallerine dönebilseler keşke diyordum. Tam diziden umudu keseceğim anda neyse ki toparladı.





8. Dizide kullanılan müzikleri çok beğendim, çok iyi seçim yapmışlar. Dizinin atmosferine çok uyumluydu ve bu müzikler sahnelerin etkileyiciliğini artırıyorlardı. Özellikle A Little Braver ve Golden Love şarkıları dizi için özel yapılan şarkı olmamalarına rağmen dizide kullanmayı kim akıl ettiyse kendilerini tebrik ediyorum. Diziyi izlemesem asla keşfedemezdim herhalde. Çünkü çok bilinen şarkılar değillerdi.

9. Dizide herkes herkese bir şekilde birtakım olaylarla zincirleme bağlı şekildeydi. Normalde sevmem bu kadar bağlantılı olayları ama ben bu dizide sevdim. Yan olaylar ana olayları destekler nitelikteydi. Yalanlar, sırlar, karışık aile ilişkileri,intikam, aşk, dostluk, adalet gibi her şeyi bulabilirsiniz. Biraz hayat gibi denilebilir.


10. Diziyi kışın çekip 2016'nın yazında gösterime sokmuşlar. İnsanlar yazın pişerken psikolojik olarak izlemek istemeyebilirler. Niye böyle bir şey yapmışlar anlayamadım. Neyseki ben kışın izledim evde battaniyenin altına girip izleyerek o moda girebildim. Dizideki kullanılan o atkıları, kabanları, boğazlı kazakları çok beğendim.




Edit: Pororo seni unuttum sanma. Shin Joon Young'a en sadık olan sendin. O saçından gözünün gözükmemesi, sahibini sevmesiyle ve anlamasıyla beni benden aldı. 

Yeyim ya tatlı böcük 





Spoilerlı İnceleme

Dikkat: Buradan sonrası ağır spoiler içermektedir. Diziyi izlemeyenler lütfen okumasın.

Diziyi daha ilk bölümün sonunda beğeneceğimi anlamıştım. Aslında ölmek üzere olan bir karakteri ilk izleyişim değil. Ancak klişenin içinde hikayenin işleyişi çok farklı. Diziyi diğer benzerlerinden ayıran kesinlikle bu süreci işleyiş şekliydi.



Uncontrollably Fond ne kadar değil nasıl yaşadığımızın önemini anlatan nitelikte bir diziydi. Hepimiz öleceğimizi biliriz ama nedense bu sözün ağırlığı sadece sözcüklerde asılı alır. Ayrıca dizi bittikten sonra her an ölebileceğimizin farkında olup ona göre yaşamamın gerektiğini bir kez daha anlamış oldum.Ve özellikle son sahnede verilen mesajı çok beğendim. 


  Shin Joon Young'un annesine o kadar sinir oldum ki başlarda anlatamam. Yok efendim neymiş savcı olmamış diye sen git 5 senedir oğlunla konuşma. Yahu bu çocuk sana ne yaptı? Zaten ölmek üzere, kalan son günlerinde çektirmediğin kalmadı. Yıllar öncesindeki kalmış bir adam için insan kendi çocuğuna bu kadar eziyet eder mi? 
Kaybettikleri 5 seneye çok acıyorum.
  Bir de sonradan Shin Joon Young'ın babasının kasıtlı olarak annesini terk ettiğini öğrenince adama içimden bayağı bir saydım. Biz de kadın adamın geleceği için ondan vazgeçti, adamın hiçbir şeyden haberi yok falan sanıyoruz. Annesi de tek başına çocuk büyütsün, babasının izinden gitmedi diye Joon Young'a küssün.Bak içimde kaldı keşke dizinin sonunda anne babası iyice bir yüzleşseydi. Annesini sonradan affettim ve oğlunun hasta olduğunu öğrenmiş ve bunu kabullenemez bir şekilde soğan doğrarken içim acıdı. Ancak çocuk sizin yüzünüzden üzüntüden hasta oldu diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

  Dizi ortalara doğru izleyen herkesi sinir krizine soktu. Shin Joon Young'un intikam almak için No Eul'u üzdüğü sahnelerden bahsettiğimi herkes anlamıştır. Joon Young'un   kendisi de bu süreçte çok acı çekiyordu.



 Bakıyorum dizinin bitmesine 2 bölüm kalmış hala No Eul'un babasının katili açığa çıkarılamadı. Bir an finale kadar açığa çıkmayacak diye çok korktum. Neyseki 18.bölümde Joon Young'un planı başarıya ulaştı da rahat bir nefes aldım.


Yürü be kim tutar seni.



  Son bölüm beni yıktı geçti zaten.Hayatımda hiçbir dizide böyle ağlamamışımdır.  İçim dışıma çıktı ağlamaktan desem yeridir. Özellikle Shin Joon Young'un şu denize bağırma sahnesinden çok etkilendim. Yani diziyi hiç izlemeyen bir insanın bile şu sahneye içi gider.



"İZİN VER YAŞAYAYIM! Ölmek istemiyorum,bırak yaşayayım. Ben öldükten sonra anneme kim bakacak? Hayatım boyunca bir kere bile düzgün bir evlat olamadım. Tek yaptığım onun kalbini kırmak oldu. Annem için yapmak istediğim çok şey var. Böyle can veremem. Yaşamak istiyorum. Ölümü değil yaşamı istiyorum. Sevdiğim herkes burada. Tam da şimdi mutlu olmaya başlamıştık. Ne diye ölmem gerek. Ölmek istemiyorum. Hayatta kalmak istiyorum. Ne olur canımı alma. Ben...ben korkuyorum. Çok korkuyorum."

  Son bölüm annesiyle olan veda sahnesi de çok güzeldi. İlk başta hatırlamaması ve çorbasını içerken annesini hatırlaması hala kalbimde sızısını koruyor. Sonra da birbirlerine söyledikleri o sözlerden sonra kendi gözyaşlarımda boğulacaktım neredeyse. Beni en çok etkileyen ise annesinin 5 senedir ona yaptığı tüm haksızlıklara karşı hala ona yeteri kadar iyi bir evlat olamadığını düşünmesiydi. Ayrıca dizide aşık olduğu kadınla ilgilenirken annesini de unutmaması, sürekli onu düşünmesi diziye bence gerçekçilik payı katmıştı.

Not:Yalnız annesi son ana kadar yanında olmalıydı. Bizim Türk anneleri olsa son ana kadar gözünü çocuğuna mıhlardı. Neyse işte dizi çok da şey yapmayayım.


 Ve hep nasıl olacağını merak ettiğim sahne. Shin Joon Young kendini çok yorgun hissediyor. Aslında ölüme hazır o an. No Eul ona omzunu verip uyuyup dinlen diyor. Şimdi ben ne diyebilirim bu sahnenin üstüne.

 Yalnız takıldığım bir nokta var. Dizide verilmesini beklediğim tepkiler verilmiyor. Cidden dizide bu durum beni sinir etti. Mesela ben ki  izlerken acayip ağlıyorum. No Eul'un, omzunda adam ölüyor ne bilim sadece gözleri dolu dolu oluyor. Beklediğim tepki bu değil. Acaba diyorum kız bu sahneleri oynamakta zorlanır diye mi böyle işin kolayına kaçtılar. Aynı şekilde babasının katiliyle yüzleşiyor yaptığı tek şey masadaki örtüyü çekmek. Bu kız sana ettiklerinden sonra yakandan tutup "Çok pişmansan git kendini öldür" demiş. Sen buna karşılık olarak ne yapıyorsun? Yanında hiç kalır.



  Sadece No Eul için değil,diğer karakterler için de böyle. Şimdi tüm karakterler ya birbirlerinden bir şey saklıyor ya da yalan söylüyorlar ve bunlar ortaya çıktığında iki donuk bakışla sahne geçiştiriliyor. Yani biri ben senin oğlunum, sen benim babamsın, ben aslında senin öz oğlun değilim, ben onu bilerek terk ettim falan diyecek ve bana inme falan inmeyecek öyle mi? Ya bir gidin şurdan.



Dizide mesela beni en şaşırtan adamlardır birisi Joon Young'un babasıydı. İlk başta adam sevdiği kadın tarafından terk edildi, çocuğundan haberi bile yok yazık dedim ama adam ne fena çıktı. Meğer o da fakirlikten bezmiş annesini tedavi ettiremeyince falan hırs yapıp gözü dönmüş. Ama banane dönmeseymiş.  Bir de Shin Joon Young'un annesi bu adamı savundukça çıldırıyordum. Peki oğlu olduğunu öğrendikten sonra bile bile uyuşturucudan oğlunu hapse attırması? Neyse ki son bölümde asıl bu adamın Shin Joon Young'un babası olduğu için gurur duyması gerektiği konusunda herkes hem fikir oldu da içim rahatladı. O evlendiği cadı kadın da postayı koydu ya oh canıma değsin. Biraz da siz üzülün.


  Dizide tatlı genç çiftimiz Oh Jik ve Ha Ru son bölümde ilerde yeniden sevgili olacaklarının sinyalini verdi ama onlarda da bir burukluk vardı. Dizinin tek komik çifti bile senaristin kaleminden nasibini aldı. 

Bunca zaman ikisi arasında sürekli bir sürtüşme olsa da Choi Ji Tae ve Shin Joon Young'un son konuşmasını çok güzel buldum, duygulu bir sahneydi. Ve Ji Tae, Joon Young'u çok güzel anlattı:

"Kendini herkesten üstün gören pisliğin tekisin. Can yakan sözler söylüyorsun. İnsanları incitiyorsun. Haklı olduğuna inanıp her daim havalı görünmeye çalışıyorsun. Kabasın ve berbat şeyler söylüyorsun. Ama aslında her seferinde haklısın. Zorunda olmasan da çılgınca şeyler yapıp benim gibi korkakları küçük düşürüp utandırıyorsun."

Böylece bir zamanlar Joon Young'a "Sessizce ölmeye bak. No Eul'un intikamını ben alırım " diye  ahkam kesen Ji Tae'yi de affettim gitti.


Shin Joon Young'un kalsın demesi :D

                            

Ancak Choi Ji Tae'nin hapiste o hala pişmanlık duymayan kıza gidip onu bir zamanlar sevdiğini söyleyip cezasını çektikten sonra onu bekleyeceğini söylemesine ne demeli? Bana göre tam bir saçmalıktı. Birini sevip sonra gidip başkasını sevdikten sonra tekrar ilk sevdiğine dönmek ne kadar kolay sizin için ya.

Bu arada peruk aşırı korkunç duruyor. Düşük bütçeli dizi gibi bu ne ?

  Allah razı olsun son bölüm senarist azcık insafa geldi de esas çiftimiz son bir kaç günü mutlu geçirdi. Tabi Shin Joon Young'un hafızasının ara sıra gidip gelmesi dışında. Gönül isterdi ki hayallerindeki gibi o evde 500 sene yaşayabilsinler.







Ve sonunda No Eul bundan sonraki hayatında hem babasını hem kardeşini hem de Joon Young'u utandırmamak için gururuyla, dürüstlüğüyle yaşamaya başladı. Rüşvet alan patronunu bile ifşa ettiğini gördü bu gözler. Şükür!


Canım ya kıyamam
Mutsuz bir sonda olabilecek en mutlu sonu izledik. Evet çok üzüldüm çok ağladım ama olması gerekenin olduğunu kabul etmek zorundayız. Ve bu diziden sonra Kim Woo Bin umarım dizideki kaderini yaşamaz. Bir an önce sağlığına kavuşmasını bekliyorum, güzel haberlerde geliyor neyseki. Sonuç olarak bu bir dizi ama hayat da böyle bir şey değil mi aslında? Orada bir yerlerde gerçekten hasta olduğu için ya da başka bir nedenle sevdiklerine veda eden insanlar var.


Yazımı burada bitiriyorum. Okuyanlara çok teşekkür ederim. Uncontrollably Fond benim için hüzünlü ama güzel bir yolculuk oldu. 
Başka maceralarda görüşmek üzere!

 Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

46 yorum:

  1. Çok güzel yorumlamışsın, tekrardan hüzünlendim:((( Bir de ben sonunu izledim henüz üzücü diye. Üzücü yapımları da ayrı bir seviyorum gerçi ama :D
    Annesine ben de çok kızdım ya. Ne olursa olsun kaldırım mühendisi bile olsa evladıyla konuşmaması affedilemez. Suzy'e dediğin gibi gereksiz yere çok yüklenildi oyunculuğu yüzünden. Oysa sarhoş olduğu kısımlar hariç benim de gözüme batmadı oyunculuğu. Kim Woo Bin zaten efsaneydi. Diyecek söz bırakmadı.
    Ellerine sağlık, keyifle okudum yorumunu :)) Blogunu da güncel kalabilen kitap blogları sayesinde keşfettim. Bana da beklerim, ben de kitap ve kore dizileri hakkında yazıyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.:D Yorumu beğenmene çok sevindim ve ben de kesinlikle sana katılıyorum.
      Hemen bakıyorum bloguna :)

      Sil
  2. Ağlamaktan sahnelerin yarısını bulanık gördüm

    YanıtlaSil
  3. ciğerimi bıraktığım dizi dsknckncnsjdncscnsdn cidden hemen gidip izliycem

    YanıtlaSil
  4. diziyi az önce bitirdim ve sanırım ciğerimi bıraktım son 3 bölüm boyunca kim woo binin olduğu neredeyse tüm sahnelerde ağladım şu zamana kadar ki izlediğim senaryosu en iyi dizilerdendi çok muhteşemdi nasıl etkisinden çıkacağım bilmiyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aramıza hoşgeldin öyleyse 😭 İlk zamanlar böyledir sonra alışıyorsun . :)

      Sil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  6. Çok iyi yorumlamışsın o kadar fantastik,bilim kurgudan sonra geçekçi bir dizi yemin ederim tokat gibiydi. Dizi zevklerimi değiştirdi resmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Evet esaslı bir tokat yedik. Son olarak: Dramcılık kazanacak!😂

      Sil
  7. 13.bölüme falan geldim ama yani biraz fazla sürdü ayrılık bence sıkılmaya başladım açıkçası zaten adamın zamanı az onu da heba ettiler beklediğim gibi değil dizi malesef..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya ayrılık çok uzun sürdü, ben de o kısmına sinir oldum dizinin. Sanırım 18.bölüme kadar öyle süründürmüştü. Ancak bu yine de ciğerimizi bıraktığımız dizi olduğunu değiştirmiyor.:))

      Sil
  8. 26 yaşındayım ve erkeğim ama şu dizide bayağı ağladım 😁 yengeç olmanın zorlukları 😅 Diziyi şimdi bitirdim ve yorum gayet yerinde olmuş. İlerde tekrar izleyebileceğim bir dizi.

    YanıtlaSil
  9. Bu dizinin etkisinden günlerce kurtulamadım. Annesinin vedasını her hatırladığımda da gözlerim doluyor. Çok güzel yorumlamıssınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.
      Evet annesinin vedası çok fena ağlatmıştı beni de.:(((

      Sil
  10. Kim won bin i ilk the heirs te görmüştüm ve çoooook sevmiştim .başka dizilerine bakarken bu diziyi gördüm. Diziyi çok güzel anlatmışsın halen izlemedim.Açıkçası da izlemiyeceğim sanırım çünkü kötü sonları pek sevmiyorum kim won bin i bu rolde izlemek isterdim ama sanırım böyle kötü biten bir sonu kalbim kaldırmiyacak özellikle balık burcuyken

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Balık burçları için tehlikeli bir dizi :)

      Sil
  11. Ayrıca Shin Joon Young'la yolları ayrılıp 9 sene geçince kendisine yardım eden insanı sevmeye başlaması da gerçekçi gelen başka bir noktaydı. Neyse ki sonra doğru yoldan şaşmadı. ��

    kendisine yardım eden insan kim 2.erkek mi

    YanıtlaSil
  12. Değil dizisini izlemek ben nedense Kim Woobin'i görür görmez içim burkuluyor gözlerim doluyor. Sebebini bilmiyorum çok istememe rağmen diziyi kac kere açıp kapattım ağlamak istemiyorum. Şükür iyileşti adam resmen kendi hayatını oynamış çok üzülmüştüm kanser oldugunu duyduğumda.The Heirs dizisinde bence de lee min ho 'nun önüne geçmişti. Ben de sesinin tonunu çok seviyorum.. ayrica Lee jong suk' un sesi harika.Yorumlar için teşekkürler ağlamak istediğim bir gün izlerim inşallah.. şu anne babaların ettiğini çocuklara kimse etmiyor.. Save me dizisinde de sinir olmuştum babasını öldürmek istemiştim

    YanıtlaSil
  13. Sonu kötü mü bitecek diye yorumları okudum, kimse bu diziyi bana izlettirmesin, senaryoyu falan değiştirsinler yeni çekim yapsınlar. Ağlamak için dizi mi izlenir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam sakin kimsenin izlettiği yok. Bazı insanlar ağlamak için izleyebilir misal ben.

      Sil
    2. Bu dizide sonun hicbur önemi yok çünkü ilk 10 dakikada zaten dizinin nasil gelisecegini biliyorsun. Bu dizide sureç önemli oğlanla annenin ilişkisi bir insanin onurlu ve vicdanli bir haya surememesinin bedeli gibi... Hayat da boyle son onemli degil zaten hepimuz olecegiz ama bu dunyaya nasil iz biraktik... onemli olan bu.
      Bu diziyi izle bence ben 37 yasinda bir anneyim ve inan cok etkilendim. Kim woo bin diziden sonra kanser oldu. Bu diziyi daha da farkli yapiyor

      Sil
    3. Gerçekten de bazen sonuç değil, süreç önemlidir. Çok iyi örnek vermişsiniz bu arada.

      Sil
  14. B de şimdi başlıcam bir bakayım dedm kim ne yorum yapmış diye sizin yazdıklarınızan sonra izlemek konusunda kesin kararlıyım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzledikten sonra psikolojiniz bozuldu diye kızmak yok ama baştan anlaşalım :)

      Sil
  15. Bana bol ağlamaklı depresyona sokmalık diziler önerir misiniz.😊
    Sanırım Bn de sizin gibi kafamı dağıtmak için eğlenceli dizlerden ziyade beni kendimle baş başa bırakan şeylerle huzur buluyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blogda dizi yorumlarına bakarsanız yarısından çoğu depresyona sokmalıktır emin olun.

      Sil
  16. 2016dan beri merakla bekleyip izleyemedigim diziydi cesaretimi toplayıp başladım suan 10. Bölümdeyim ağlamaktan gözyaşım kalmadı finali nasıl izliyecem bilmiyorum😔😪

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar daha iyi bölümlerin :)

      Sil
    2. Şuan 16. Bölümdeyim sinir krizi geçiriyorum allah bu senaristi alsın ya madem adam ölcek biraz aşklarını yaşasınlar yada bu kadar dram yapıp sonunu mutlu bitirseydi ben normalde diziyi gece yarısından sonra izliyorum ama finali gündüze bıraktım ve hep ağlıyorum valla neyse biter bitmez yine yazacağım ama nr yazıkki kıyamıyorum izlemeye bitecek diye 😪

      Sil
    3. 18 ile 20 arası felaket ağlatıyor. Şimdiden hazırlan.

      Sil
  17. Bitti Bitirdim Ben de bittim Sizin bir lafınız var ya namı diğer sanki öküz oturdu Boğazım düğümlendi haykırmak istiyorum adeta Neden neden diye herkes hayatına devam ederken olan shin joon yoona oldu ah daha fazla konuşmak ve bidaha dizi izlemek istemiyorum artık kesinlikle depresyondayim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmiş olsun, zamanında ben de bitmiştim, çok iyi anlıyorum. Sen depresyondan bir an önce çıkmaya bak :)

      Sil
  18. bir iki yıl önce izlemiştim şimdi sonrasında dizideki bir şarkıyı dinlemeye devam ettim her dinleyişimde hüzünlenmiştim diziyi unutmuştum ama hüznü kalmıştı içimde şimdi tekrar izliyorum içim gidiyor her sahneye

    YanıtlaSil
  19. Diziden sonra bi ben bu denli etkilendim sanmıştım cidden ciğer bırakılacak bi dizi kaç defa sar baştan izledim bilmiyorum ama sanırım unutamiyacagim nadir dizilerden bir tanesiydi öyle güzel yorumlanmış ki fazlası var eksiği yok

    YanıtlaSil
  20. Diziyi şu an 07:30 da bitirdim, Allah belamı verdi, izlemez olaydım, bu cocuk zatn mirasçılar dizisinde mutlu olmadı belki burda olur dedim öldü iyimi, ağlamaktan ölen oğlak burcu ben, Allah'm bu nasıl senaryo azıcık mutlu olaydı fukara, o ölmek istemiyorum diye haykırışı, babası kanserden ölen ben acaba babamda böylemi dedi diye perişan hissediyorum, bide gerçekte kim woo kanser olmuş Allah'm nerelere gideyim. Sen şifasını versin kurumun daha benle yaşıt

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başın saolsun öncelikle.
      Bu arada Kim Woo Bin için üzülmene gerek yok, kendisi iyileşti ve şu an yeni bir dizide rol alıyor bile ve yeni dizileri de yolda.

      Sil
  21. Merhaba Ayşenur bu dizi yorumunu 2018'de yapmışsın ben ise 2023'te izledim diziyi. Ne kadar farklı zamanlarda izlesek de çok benzer duyguları paylaşmışız seninle ve çok güzel ifade etmişsin düşüncelerini, kalemine sağlık. Dizi o kadar duygusaldı ki... Üzüntüden mideme ağrılar mı girmedi, kalbim mi sıkışmadı... Hafızasını kaybedip babasıyla konuştuğunda, annesiyle vedalaşmasında, Eul'un omzunda yatışıyla beni kahretti bu dizi 😭 ama iyi ki izlemişim, ve sonu hüzünlü biten diziler her zaman daha fazla akılda kalır. Kim Woo Bin'i The heirs'te izledim ben de önce. Ardından hemen bu diziyi izledim ve gerçekten oyunculuğunu sempatikliğini beğenmeye başladım. Umarım daha birçok güzel projelerde görürüz onu.

    YanıtlaSil
  22. Yıl 2024 gerçekten çok güzel bir diziydi.Bir süre etkisinde kalacağım sanırım.

    YanıtlaSil