15 Şubat 2018 Perşembe

Sırtımızdaki Hedef – J.M. Darhower | Kitap Yorumu


  Bu serinin 3.kitabının çıkmasını o kadar çok beklemiştim ki anlatamam. 2.kitaba deyim yerindeyse bayılmıştım. Hatta 3.kitabın çevirisini bekleyemeyerek İngilizce olarak okumaya çalışmış (bu benim üşengeçliğim söz konusu olduğunda büyük bir olay) ve hatta kitabın %30'unu okumuştum. Sırtımızdaki Hedef'te Naz'ın peşini bırakmayan karanlık dünyayla mücadele edişi konu alınıyor.
   3.kitapta hem Naz'ın hem de Karissa'nın ağzından bölümler bulunuyor ve serinin final kitabı olduğu için bu ikili anlatım sayesinde her iki karakterimizin de ne düşündüğünün verilmesi güzel düşünülmüş. Bu seride en sevdiğim şey Naz'ın kötü bir adam olarak olduğu kişinin farkında olması ve klişe kötü adamlar gibi yaptıklarına bir kılıf uydurulup karşımıza melek gibi konulmaması. Bence bu kitabı oldukça realist bir çizgiye koyuyor. Bir de seri boyunca hiçbir şey toz pembe değildi ve bunu da çok sevdim. J.M Darhower'ın dilini zaten çok beğeniyorum. Yazarın yalın bir anlatımı var ve anlatımında kullandığı cümlelerini, filmlere ve kitaplara yaptığı göndermelerini seviyorum. Aynı zamanda yazar okuyucuyu hiç sıkmıyor. Kitaba yeni katılan Lorenzo karakterine gelecek olursak ise kendisine karşı nötrüm. Çoğu yorumda Lorenzo'dan çok olumlu bahsediliyordu ama belirttiğim gibi ben ne sevdim ne sevmedim. Herkes Naz'la Karissa'nın ilişkisinden bahsediyor ama benim bu seride en sevdiğim yerler Naz'la babasının sahneleriydi. Zaten genel olarak Giuseppe'yi seviyorum. İkisinin aslında birbirine çok benzediği halde farklı iki yol seçmiş iki insan olarak diyalogları, tartışmalarını çok severek okudum. Mesela babasının Naz'ın çocukluğunda iyi bir çocuk olup nerede hata yaptıklarını bilmediğini söylemişti. Kitabın sonlarına doğru Naz öyle bir şey anlattı ki içim buruldu resmen. Sonu da hem mantıklıydı hem güzeldi hem de güzel bağlandı . Zaten bu kitaptan “sonsuza kadar mutlu yaşadılar” kapanışı beklenemezdi. 

( Şimdi ilk 2 kitabı okumayanlar bu paragrafı atlasın, okumasın spoiler içerir) 

Tabi kitapta bana mantık dışı gelen bir kısım var o da Karissa'nın annesini öldürmüş bir adamla beraberlik içerisinde olması. Kitaptaki köpek bile unutmayıp Naz'a hırlıyor ama Karissa... Ben olsam ne yapardım diye kendime sorduğumda kesinlikle Karissa gibi olamazdım. Çoğu insan da olamaz herhalde. Yazar beynimizi okumuş gibi gerekli cevapları bize sunuyor ama yok yani o iş öyle değil diyorum. Ama şunu da aklımızdan çıkarmamalıyız ki bu kurgusal bir kitap ve abes bulduğum bu kısım olmasa muhtemelen bu kitapta olmazdı. 

(Spoiler bitti)

Son olarak seriyi ben seviyorum ama bu seriyi ya seversiniz ya da sevmezsiniz. Özellikle içindeki yetişkin sahneleriyle her kesime hitap etmediğini düşünüyorum.

Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder