Silver Lining Playbook Film Yorumu

Uzun zamandır hiçbir şey okumayıp, izlemiyordum malum ülkece zor günler geçirdik. Şu sıralar bir şey okumak da istemeyince bari film izleyeyim dedim. Önce bir türlü izleyemediğim Açlık Oyunları'nın 3.filmini sonunda izledim. Jennifer Lawrence'ı izlerken birden aklıma Silver Linings Playbook geldi. Bizdeki adıyla Umut Işığım.
  Aslında izlenecekler listemde bu film zaten vardı ama vakit bulamadım izlemeye bir türlü diyelim. Neyse geç olsun da güç olmasın. İyiki de izlemişim dedirten filmlerdendi.Gelelim filmin konusuna...

   Pat( Bradley Cooper) karısının onu aldattığını öğrenince çılgına dönmüş ve aslında farkına varmadığı bir takım rahatsızlıkları daha da artmıştır. Mahkeme kararıyla 8 ay rehabilitasyon merkezinde kalmıştır. Çıktığında ise aklındaki tek şey karısı Nikki ile barışmaktır. Kendinin iyileştiğini normale döndüğünü ispat etmek istemektedir.( Sanki kadın değil adam aldattı)
   Tiffany( Jennifer Lawrence ) ise kocasını kaybettikten sonra bir takım sorunlar yaşayan biridir. Pat' le ablasının yemek davetinde tanışırlar. Ne tanışma ama... Klişeden uzaktı bu bakımdan diyebilirim. Zaten bu karakterlerin normal olması beklenemezdi.
    Kısacası film bu ikilinin birbirinin umut ışığı olmasını izliyoruz diyelim. Matthew Quick'in ilk romanından uyarlamaymış. Ben kitabı okumadım ama eminim o da filmi gibi güzeldir. Ben daha çok filmi değerlendirmek istiyorum. Yer yer komedi yer yer dramdı bana göre. Romantiklik dozajının seyreltilmesi iyi olmuş bana kalırsa. Zaten oyuncu kadrosu çok sağlamdı yani sırf bunun için izlemek istiyordum. Jennifer'ın soğuk yüz hatları bu role tam olmuştu tıpkı Katniss rolünde olduğu gibi. Konu da güzel işlenince güzel bir yapım çıkmış ortaya.

Zaten film çok izlendi, çok beğenildi, ödüller aldı oyuncular falan. Buraya kadar her şey tamam da açıkçası Jennifer Lawrence'ın Oscar alması da biraz abartı olmuş bence. Sonuçta iyi oynadı ama Oscar alacak kadar da değildi. Kız zaten ödülü almaya giderken düştü ve bence bu bir işaret:) Çünkü bu filmde Bradley Cooper daha iyi oynadı rolünü. Adam daha ön plana çıkıyordu alacak biri varsa bu filmde o da Bradley'di. 
  Bu ikilinin kimyası da çok uyuşmuştu. Zaten beraber 3 tane film çevirdiler. Serena filmi pek beğenilmemiş ama bilemiyorum. Keşke her yakışan, uyumlu çiftler 3 tane filmde birlikte olsalar ama nerdeeee...



Pat'in okuduğu kitap mutsuz bitince kitabı camdan fırlatması ve anne babasına bunu sinirlenerek anlatması falan çok komikti yalnız. Bazen benim de mutsuz sonlarda böyle şeyler yapasım gelmiyor değil hani. Tabi Pat takıntılı olunca daha başka oluyor.

Çöp poşetiyle koşmasına rağmen adam hala yakışıklı ne diyeyim ki ama siz sakın yapmayın bunu. Adamın takıntılı hallerine zaman zaman gülsem de aslında çok zor bir hayatı var. Yazık ama ya:(

Karısı onu aldatmış ama buna rağmen kendin de de hata görüyor işte böyle bir adam bu. Gerçekten seviyordu karısını. Babasının ona bir kaç küçük itirafı da duygulandırdı beni.

 Aslında küçüklükten beri yaşadıklarımızdan istemli ya da istemsiz yaşadığımız şeyler insanları etkiliyor ve bu etki bazen seni başka birine dönüştürüyor. Etrafındaki insanlar senin sorunlarınla ilgilenmiyor bile direk kaçıyorlar etrafından. Bazen gerçek bir umut ışığı gerekiyor bazen de ailen. Pat o kadar şanslıydı ki ikisine de sahipti. Film anlayabilene çok güzel mesaj veriyor aslında o yüzden bu film benim gözümde aslında klasik bir romantik komedi olmaktan çok daha ötede.

Sizlere de gönül rahatlığıyla tavsiye ederim SILVER LINIGS PLAYBOOK'u