9 Ocak 2018 Salı

Gözlerini Haramdan Sakın | Merve Özcan | Kitap Yorumu



  Gözlerini Haramdan Sakın'ı ilk olarak kuzenimden duymuştum. Kitaplara olan ilgimi bildiğimden bana böyle böyle bir kitap var diyerek seriden bahsetmişti. Benim de farklı konusuyla dikkatimi çekmişti ve daha sonra aklımın bir köşesine okumak için not etmiştim. Sonunda serinin ilk kitabı Gözlerini Haramdan Sakın'ı okudum ve aklımda uçuşan düşünceleri düzene koymakta çok zorlanıyorum şu an.

  Öncelikle Merve Özcan'ı pek çok yönden takdir ettim. - haddim olmayarak- Bir kere Wattpad'den çıkan hikayelerle kıyasladığımda kolaylıkla diğerlerinden sıyrılan bir hikaye yazmış. Dini değerlerin olduğu bir kitabı böyle çekinmeden yazmak kolay bir iş değil. Üstüne üstlük okuduğumda dini değerlere ters düşen bir bir duruma da rastlamadım. Bu bence kitabın en hassas noktasıydı. Belki başka birisi yazsa romantizm kılıfına uydurmak için dini yanlış yansıtabilirdi ama dediğim gibi böyle bir duruma rastlamadım.

  Ömer ve Betül... Hikayemizin iki ana karakteri. Betül bir gün barda bir kavgaya karışır ve tutuklanır. Bu esnada komiser Ömer'i görüp ondan bayağı etkilenir. Ancak iki farklı hayata sahip olduklarını anlaması geç olmaz. Kendi ne kadar rahat ve geniş bir yaşam tarzına sahipse Ömer de bir o kadar dini değerlerine bağlı genç bir adamdır. Tüm hikaye birbirine taban tabana zıt yaşamlara sahip bu ikilinin etrafında şekilleniyor.




  Eğer ben bir kitabın sayfasını kapattığımda aklımda devamında neler olacağı kafamı meşgul ediyorsa o kitap benim için ayrı bir yere sahip oluyor. Tıpkı bu kitapta da olduğu gibi. Aslında bir nevi kitapla görünmez bir bağ kurmuş oluyorum. Yazım dili gayet akıcı ve güzeldi. Ayrıca kapağa dikkatli bakınca fark edilen elif harfi detayını çok anlamlı buldum. Karakterlere gelecek olursak ise bazen kitapta Betül'ün adına ben utandım diyebilirim. Düşünüyorum da nasıl olayı içselleştirmişsem böyle hissedebiliyorum demek ki. Umarım Betül devam kitaplarında biraz daha olgun tavırlar sergiler. Ömer içinse şunu net olarak söyleyebilirim: Okuduğum en farklı, en orjinal erkek karakter. Bu zamana kadar hiçbir kitapta bakışlarını sakınan bir erkek karakter okumadım. Sanki muhafazakar insanlar hiç hayatımızda yokmuşçasına genelde kitaplarda ütopik bir dünya kurulur. Gözlerini Haramdan Sakın ise olanı  kesinlikle görmezden gelmiyor. Dolayısıyla kitabı okurken karakterler bize yabancı gelmiyor. Ve aslında Ömer şunu da bize göstermiş oldu ki inançlarından taviz vermeden de sevilebilirmiş birisi. Sadece bu realist yaklaşımından ötürü bile okunmayı hak eden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bir de kitapta çok hoşuma giden bir kısım vardı ki o da Hatice Teyze'nin Kuran'dan ayet okuyarak erkek ve kadının dinimizde namus bakımından eşit olduğuna parmak basmasıydı. Buna konuya değinilmesi ve ardından Betül'ün hakkını vermem gereken iç düşünceleri çok hoşuma gitti.

  Kitabı genel olarak beğensem de birkaç şeye de değinmeden geçemeyeceğim. Betül karakteri anlatıcı karakter olmasına rağmen Ömer'in gölgesinde kalmış gibiydi. Bir de mesela çok kritik ve tehlikeli bir durumda olsa bile sürekli Ömer'in yakışıklılığını betimlemesi, yapacak çok da bir işi olmamasına rağmen sabah kalkışından akşam yatışına kadar bir gününün verilmesi, üstünde her daim nasıl bir kıyafet olduğunun betimlenmesinin kitapta gereksiz tekrarlara sebep olduğunu düşünüyorum. Ve en sondaki olayın - okuyanlar bilir-  gerekçelerini çok zayıf buldum. Aslında kitabın 3 kitaplık bir seri olmasından dolayı böyle bir olayı bekliyordum ve hatta hikayede neden böyle bir rota çizildiğini anlayabiliyorum, hikayeye pek çok getirisi olacağının da farkındayım. Ancak dediğim gibi bana göre çok oldu bittiye getirildi.Sebebi ve oluş şekli beni hiç tatmin etmedi.  Ancak terazinin pozitif kısmı daha ağır basıyor bende. Tüm beğenmediklerimi göz ardı edebiliyorum. Çünkü önemli olanın bir kitapla bağ kurabilmek olduğunu düşünüyorum ve bu kitapta bunu fazlasıyla yaptım. 2.kitaba ise şimdiden başladım bile.

Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder