19 Ağustos 2018 Pazar

Sevdiğim Tüm Erkeklere Film Yorumu ve Kitap-Film Karşılaştırması ( To All the Boys I've Loved Before)




  Herkese Merhaba,
  Sonunda uzun zamandır beklediğimiz Sevdiğim Tüm Erkeklere kitabının filmi çıktı ve ben de hemencecik izledim. Filme değinmeden önce çok kısa kitap hakkında konuşacağım. Kitaplarını ne kadar beğendiğimi bilenler bilir. Aslında çok süper bir kitap serisi değil, konu klişe ve hatta kabul biraz ergence. Ancak eğlenceli, çok tatlı, komik ve okuduğunuz süreçte yüzünüzde gülümsemeyi eksik etmeyeceğiniz türde bir kitaptı. Kendi türünden sıyrılmasındaki en önemli etken de bence baş karakter Lara Jean'in Asya kökenli olması, hikayesini anlatışındaki samimiyet havası ve kitabın ayrıca aile bağlarını da sıcacık bir şekilde işlemeyi başarmasıydı. Haliyle kitabın filminin çekileceğini duyunca çok sevinmiştim. Çünkü kafamda oluşturduğum hayal dünyasını ete kemiğe bürünmüş olarak görebilecektim. Ayrıca kitaplara veda ettiğimde düştüğüm boşluğu filmiyle doldurabilecektim. Bir de Netflix kalitesiyle çıkması ayrıca bir beklentimi yükseltti.


  Bilmeyenler için kısaca bir konuya da değineyim. Lara Jean sevdiği beş çocuğa mektup yazmıştır ve bir gün bu mektuplar ondan habersiz bir şekilde mektup sahiplerine postalanıyor. Mektuplardan birisi ablasının eski erkek arkadaşı Josh'a gidince onu  çoktan unutmuş gibi gözükmek için diğer bir mektup sahibi Peter'la bir anlaşma yaparak sahte bir sevgili rolü içinde kendini buluyor. (amma uzun cümle oldu. Neyse siz anladınız. )



  Filmi izlerken keyif aldığımı söyleyebilirim. 1 saat 40 dakika ne ara geçti film ne ara bitti hiçbir şey anlamadım. İzlerken hiç sıkılmadım yani. Çoğu yerde gülümseyerek izledim.Bir de kitabını okuduğum için özellikle gerçekleşmesini beklediğim ya da "Acaba şu sahneyi nasıl çekmişler?" diye merak ettiğim çok sahne oldu. Filmde kullanılan renkler, mekanlar, Lara Jean'in odası,evi ve giyim tarzı bakımından başarılı buldum. Son sahneden sonra devam filminin geleceği de artık aşikar oldu diyebiliriz.



  Film iyiydi, hoştu da kitabı okumasam bana çok oldu bittiye gelmiş gibi gelirdi. Peter ve Lara Jean'in sahte bir ilişkiyle başlayan ilişkisi nasıl gerçeğe dönüştü? İşte bu geçiş evresi bana çok hızlı ve üstünkörü geçilmiş gibi geldi. Sahte sevgili olarak geçirdikleri 3 ay o kadar hızlıydı ki kitaptaki çoğu detay  gösterilmedi. Merakla beklediğim sahneler yoktu. Elbette her şeyi bir filme sığdıramazlar ama bu kitabı bu kadar sevdiren o küçük tatlı detaylardı zaten. Ayrıca değiştirilen sahneler de vardı. Mesela Josh meselesinde farklı bir yol izlendi. Bu iyi mi oldu kötü mü pek emin değilim.Yine de filmi sevdim neden diye soracak olursanız ortada Peter Kavinsky denilen bir gerçek var.



  Bunu da yeri gelmişken söyleyeyim Peter'ı oynayan Noah Centineo rolüne çok yakışmış. Yani 3 metre uzaktan bakılsa da tam bir Peter Kavinsky tipi olduğu anlaşılır. Peter'ın o kendini beğenmiş, özgüvenli, cool ve eğlenceli tavırlarını üstüne çok iyi giydi. Neden bilmiyorum ama bana gerçek hayatta da buna yakın bir kişiliği olduğunu düşündürüyor. Josh da mesela aynı şekilde tam bir Josh'tı yani. Ufak bir karede John Ambrose McClaren'i de gösterdiler. Yok artık o da mı iyi bir seçim olmuş dedim. Pekala bu kadar övgü yeter.


Şu sahneye bayağı güldüm.

  Şahsen Lara Jean'i oynayan Lana Condor kötü değildi ama daha iyi biri de oynayabilirdi. Kitabın kapağındaki kızı o kadar benimsemişim ki yani filmdeki kızı kafamda oturtamadım ama yine de  dediğim gibi kız kötü değildi. Kitty ise kötü bir seçim değildi ama bence yaşı daha küçük birini seçmelilerdi ki zaten Kitty kitapta daha küçüktü. Ben onu küçük cadı olarak sevmiştim. Margot ise olmamış bence. Üniversiteye giden genç bir kızdan çok daha büyük gösteriyordu ve Allah affetsin ama Kore-Amerikan kökenliden daha çok Hint-Amerikan kökenli gibi geldi.




  Peter ve Lara Jean tıpkı kitaptaki gibi tatlılardı. Filmi baz alarak konuşacak olursam Lara Jean'in ölen annesi ve Peter'ın ailesini terk eden babası üzerinden ilerleyen sahnelere bu kadar yer verileceğini düşünmemiştim. Bunu kötü anlamda demiyorum. Çünkü karakterlere yüzeysel olarak değil, daha derinden bakabilme şansı verilmişti. Birbirlerinin iyi bir dinleyicisi olmaları gerçek ilişkilerine doğru sağlam yol aldıklarını hissettiren sayılı sahnelerdendi.

   Lara Jean gerçekten sevdiğim bir karakter.Utangaç olması, okumayı ve yazmayı sevmesi, hayalci bir romantik olması, gerçek kişiliğini insanlardan gizlemesi, kardeşleriyle olan ilişkisini ve bazı düşüncelerini çok seviyorum. Kendimden bir şeyler bulabildiğim bir karakter. Lara Jean üzerinden verilen kendimize güvenmemiz gerektiği ve olduğumuz kişiyi saklamaktan vazgeçmemiz gerektiği mesajı hoştu. Bu sahneleri ayrıca sevdiğimi bilin diye alta sevdiğim bir kaç sahneden replik koymak istiyorum. 


Aynı sendromdan bende de var.😅


😂😂😂

  Filmin sonunda hiç beklemediğim bir şekilde 2.kitabın başındaki sahneden ekleme yaparak bitirmişlerdi. Yalnız bunu yaparken en kritik sahneyi değiştirmelerine sinir oldum. Bence o sahne kitaptaki haline sadık kalınmalıydı. İşte sevdiğin kitap film olunca seviniyorsun ama böyle şeyler yapabiliyorlar malesef. Toparlamam gerekirse böyle yazın yatakta uzanıp izlemelik, kafa yormayacak, gülümsetecek, sıcak bir his bırakacak bir gençlik filmiydi. Ancak sonuç olarak kitap daha iyiydi. Filmi beklentinizi çok yüksek olmazsa beğenirsiniz. İlgilenenler bir şans verebilir.
Bu arada  beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Hoşçakalın. Görüşmek üzere!

2 yorum:

  1. Ya şu fotoğrafı çok beğendim,sahneyi yani, unutmuşum. Aşk,ilişkiler kitaplarda güzel ama gerçek hayatta korkutucu cidden. :') Konsept de bu zaten gerçi, ben de başrol kadın oyuncuyu sevemedim nedense, aurası hoşuma gitmedi, o çekingenlik hissini alamadım mesela, neyse filmini izledikten sonra kitabını okuması daha hoş olur bence,öyle bir şey yapmayı planlıyorum, kısmetse tabi, evdeki kitaplar bitmiyordu... Lana Condor'un da olduğu Deadly Class cok sevdigim bir diziydi bu arada,belki ilginizi çeker, yazayım dedim. 👌 İzlemediyseniz bir bakabilirsiniz bence. 🎈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa o benim favori repliğimdir. Lana Condor'u ben de bu role hiç yakıştıramıyorum. Siz çok iyi ifade etmişsiniz, kitaptaki Lara Jean gibi değil, yansıtamıyor bence de.Öneri için de teşekkürler.

      Sil