1 Ocak 2021 Cuma

2020 ve Ben | Neler Olmadı ki?

  2021'nin ilk gününden herkese merhaba!

  Bugün 3.kez yıl sonu yazımı yazıyorum. Hatta keşke diyorum blogu açtığım ilk seneler de yazsaymışım. Çünkü eski yıl sonu yazılarımı okuduğumda hayatımdaki gelişimleri gördükçe çok mutlu oluyorum. 

 2020 yılı malum. Hem ülkemiz için hem de Dünya için çok kötü bir yıl oldu. Aynı cümleleri her yerde duyduğunuz için ve bana da duymaktan gına geldiği için uzatmayacağım. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Benim için her ne kadar zorlu geçse de hayatımın dönüm noktası olan bir yıldır. Ve bunu gerçekten olumlu anlamda söylüyorum. Bu yüzden ne olursa olsun hayatımda yeni bir sayfa açıldı. Hayallerimin çoğunu gerçekleştirdim. Bu yüzden nankörlük edemem. Kısaca özetleyecek olursam:

2020'de şunlar oldu:

1 Öğretmenlik yapmaya başladım. Harika bir deneyim. Uzaktan eğitim bile olsa harika hissettiriyor. Öğrencilerimi çok seviyorum ve aramızdaki sevgi bağı içimi sıcacık yapıyor. Ayrıca birilerine bir şey öğretiyorum ve o kişi bunu ilk kez benden duyuyor ya gerçekten kendimi işe yarar biri olarak hissediyorum.O kişinin bunu ilk kez benim sayemde öğrenmesi bana kendimi harika hissettiriyor. Bundan sonra bu bilgiyi her kullandığında beni hatırlayacaklarını düşünüyorum.

2. İlk kez kendi paramı kazanmaya başladım. Buna paralel olarak ilk kez bir şey alırken artık 40 kez düşünmüyorum. Canım almak isterse alıyorum. Muazzam ama bir o kadar da tehlikeli bir duygu.

3. Kendi evime çıktım. Gerçekten de tebdili mekanda ferahlık varmış. O kadar iyi geldi ki. Ev eşyası alıp evimi güzelleştirdiğim, evin ihtiyaçlarını aldığım her an içim mutlulukla doluyor. Gerçi ailem yanıma geldi ama evin patronu benim. 

4. Yüksek lisansa başladım. Şu an çok zorlanıyorum ama bitirdiğimde kendimi rahatlamış ve iyi hissedeceğimi biliyorum.

5.Bol bol evde kaldım ama size bir şey diyim mi ben şu an o kadar alıştım ki dışarı çıkmak külfetli gelmeye başladı. 

6. Evde kendimi geliştirmek adına çok güzel şeyler okuyup izlediğimi ve yeni bilgiler öğrendiğimi düşünüyorum.

  Arkadaşlar, bir maşallahınızı alırım. Tabi ki korktuk, sağlığımızdan endişe ettik, yaklaşık üç ay adam akıllı dışarı çıkmadım. Markete gitmeye bile korkar oldum. Psikolojik olarak herkes gibi yıprandım.  Ama ben yengeç burcu insanı olarak kendimle zaten vakit geçirebilen, çok gezip tozan bir insan değildim. Yani benim hayatım zaten yarı karantinaymış. Şimdi hepten karantina oldu. Gerçi bunu kendi isteğimle değil de bir korkuya ve yasağa dayanarak yapmak başka bir duygu. Ancak hamd olsun ki sağlıklı kaldık. Tanıdık çevreden hasta olanlar da hayatını kaybetmedi. Allah inşallah bu belayı alır üstümüzden. Hepimiz büyük bir imtihandan geçiyoruz.

  Geçenlerde YL derslerinden birinde korona hakkında konuşurken hocamız şöyle dedi. Bizler tabiri caizse dünyanın altın çağını yaşıyorduk. Ne dünya savaşı gördük, ne açlık, ne kıtlık ne de salgın hastalık. Dünyanın hiçbir zamanı bu kadar rahat olmamıştı belki de. Yaşamanın bedelini ödeme sırası bize geldi. Gerçekten çok katıldığım bir cümle. Evet belki Afrika'da, Doğu Türkistan'da zor şartlar altında yaşayan insanlar vardı ama dünyada en zengininden en fakirine kadar herkesi kötü anlamda etkileyen bu kadar küresel çapta bir olay olmamıştı. Makama mevkiye üne bakmadan herkes canından endişe eder oldu. Herkes konfor alanından çıkmak zorunda kaldı.

  Bize düşen insan olarak hatalarımızdan ders çıkarmak. Başkasını suçlamadan önce kendi içimizi yoklamak. Ve en önemlisi durumu kabullenmek. Gerçekten koronayı kabullendiğimde kendimi daha iyi hissettim. Evet şu an böyle bir şey var ve olmaya da bir süre devam edecek. Benim kendi önlemimi almak dışında yapabileceğim bir şey yok. Çaresiziz ve güçsüzüz. Dua edelim çok uzun sürmesin. 

  Benim de hayatımın tam değişeceği zamana denk geldi. En mutlu anlarım bu salgınla gölgelendi. Atanmama rağmen koronadan dolayı 3 ay boyunca işe başlayamadım. Her şey o kadar belirsizdi ki .Öğretmen olmuşum ne okul kalmış ne öğrenci. En azından yarım dönem olsun yapsaydım, benim için daha kolay olurdu. Halletmem gereken işler var, koronadan dolayı hep aksıyor. Okul kısmen açıldı, öğrenciyi tahtaya kaldırmaya bile tereddüt ediyorsun. Çocuklar daha beni hiç görmemiş. Bir anda Zoom'dan yeni bir hocayla ders işliyorlar. Öğrencileri tam anlamıyla tanımak baya zamanımı aldı. Ama diyorum bunda da vardır bir hayır. Allah beterinden korusun.

Kısaca 2020 yılını nasıl geçirdiğime gelecek olursak:

Ocak

  Ocak ayına güzel başlamıştım ki bir hata yaptım. Normalde her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceleyip sonra karar veren ben nedense kendime hiç yakıştıramadığım bir şekilde çok saçma bir şey yaptım. Sonra ne mi oldu? Uykularım kaçtı düşünmekten. Kendime çok ama çok kızdım. Neyseki hatamı telafi ettim ama bu ama biraz maddi olarak pahalıya patladı. Ama çok büyük ders oldu. Tabi bunların dışında sıkça dişçiye ve doktora gittiğim bir ay oldu. Daha sonra ortaya saçma sapan bir atama haritası çıktı. Bu haritaya göre hep çok uzak iller açılmıştı. Gelecek kaygısı aldı beni, üzüldüm hatta biraz ağlamış olabilirim. Tek başıma gidersem ne yaparım oralarda diye. Acaba ek atamayı mı beklesem ama ek atama da olur mu? Kafamda deli sorularla geçirdim bu ayı.

Şubat

Bu ay hem öğretmenlik mülakatına hem de YÖKDİL'e hazırlanmam gerekiyordu ama içimden zırnık çalışma isteği gelmiyordu. Kendimi süründüre süründüre bu ikisine hazırlandım az biraz. Mülakattan çok tırsıyordum ay nasıl olacak falan gibisinden. Hayatımda daha önce hiç iş başvurusu falan da yapmadığım için sıfır tecrübe. Neyseki o da güzel geçti. Üstümden bir yük kalktı.

Mart

Bu ay koronanın Türkiye'de ilk vakası çıktı. Ay nasıl hatırlıyorum  Fahrettin Koca'nın ilk vakayı açıkladığı o akşamı. İçim çok kötü olmuştu ve çok korkmuştuk. Mesela şu an o kadar korkmuyorum ama o zaman çok korkmuştuk. 

Sonra 18 Mart'ta ilk tercihime atandım. O gün sonuçlar açıklanacak diye sabahtan saat 6 civarlarına kadar tetikte bekledim. Ve açıklandığında da çok sevindim. Ve şu an iyiki de buraya atanmışım diyorum. Resmen KPSS'ye çalışırken Allah'a atanmak istediğim koşulları içeren duam tuttu. Öyle bir yere atanmışım ki şu an gerçekten iyiki diyorum.

Nisan- Mayıs

Yanlış hatırlamıyorsam bu ayları evde geçirdim. Bol bol sahibinden sitesinden kiralık ev araştırarak, hayaller kurarak, planlar yaparak.. Tabi bir de dizi izleyip kitap okuyarak. Ama inanın bu evrede psikolojikmen iyi değildim ve baktım koronanın biteceği yok dedim ki benim kendime bir hedef bulmam lazım.

Haziran

 Bu ay sonunda kararnamem çıktığı için atandığım yere gidip imza attım. İşe resmi olarak girmiş oldum. Ama varya o güne kadar saçma sapan stres yaptım. Bir gittim her şey çok güzel bir şekilde halloldu ve o gün pamuk gibiydim. O kadar hafiflemiştim ki...

Temmuz

 23 yaşına girdim. Gerçi 23 yaşımı bu şartlar altında geçirmek istemezdim ama neyse napalım. Ve muhtemelen 23. ve 24.yaşım koronaya kurban gidecek. Düşününce gerçekten çok üzülüyorum. 

 İlk maaşımı aldım ve çok mutlu oldum.

 Bu ayın son zamanları Zilhicce ayıydı. Elimden geldiğince maneviyata yatırım yaptım. Ve bugün hala sağlıklı olmamı bu on günlerde ettiğim dualara bağlıyorum ben. 

Ağustos 

  Atandığım yerden ev tuttuk. O gün yaşadığım maceraları unutamam. Çok içime sinmese de evi tuttuk ve ben eve gittikten sonra acaba başka bir evi mi tutsaydık diye düşünüp durdum. Aklım tutmadığımız evlerde kaldı. Sonra anneme senin yüzünden o evi tuttum dedim. Kavga çıktı evde. Ama şimdi gerçekten memnunum evden.

  Hayatımda ilk kez nakliye tuttuk. Bizim evden bazı eşyaları yeni eve taşıdık.  İlk kez kiracı oldum, ilk kez faturaları üstüme aldım. Evim için mobilya mağazalarına falan gittim. Kendimi çok tuhaf hissettim. Alışık olmadığım heyecanlardı bunlar. Ve büyüdüğümü gerçek anlamda hissettim. Artık geçindirmem gereken bir evim vardı. Önceden hep kendime bir şeyler almak isterdim. Şimdi inanın kendime değil, evime para harcayasım geliyor.  

Ve bu ay blogumun 5.senesi dolmuş oldu. Gözyaşım pıt!

Daha sonra bu ayın son haftası okulda seminer vardı. Bilmem kaç sene sonra öğretmenler odasına girdim hem de öğretmen olarak. Hayatım son süratle değişiyordu ve ben bütün bunları oturmuş dışarıdan izliyormuş gibi hissediyordum. İnanamıyordum.

Eylül - Ekim

  Bu ay gözümü karartıp yüksek lisansa başvurdum. Onun başvuru sürecinde de baya stres oldum. Toplamam gereken evraklar, yazılı sınav, mülakat falan derken hepsini geçip 1.asil olarak kabul edildim. Üstümden bir yük daha kalktı. İki senedir YL yapıp yapmamak arasında gidip geliyordum. Aman inceldiği yerden kopsun dedim. Koronayı da fırsat bilerek üniye gitmek için yolda zamanımı harcamadan dersleri uzaktan eğitimle alırım dedim.

 İlk yüzyüze dersimi verdim. Bu sefer gerçekten ama gerçekten öğretmen olduğumu anladım. Mesleğimi çok sevdiğimi fark ettim. Teori ve pratik bambaşkaymış. Ve gerçekten bu iki ay o kadar yoğun tempoda çalışıyordum ki kendime zaman ayıramıyordum. Demek ki dedim çalışınca böyle oluyormuş.

  Kuzenlerimi ve bazı akrabalarımı evime çağırıp onları ağırladım. Ve kendi evim olunca misafir ağırlamaktan çok hoşlandığımı fark ettim. Korona olmasaydı tüm arkadaşlarımı ağırlamak gibi planlarım vardı ama olmadı malesef.

Kasım- Aralık

  Bu iki ayı da kısaca özetlersem haftaiçi ders ki bazen akşam 8'e kadar, yüksek lisans dersleri ve onların ödevleri, haftasonu bile ödev yapmaktan kendime zaman ayıramadım doğru dürüst. İnanın geçen bir günde sunmam gereken 3 araştırma ödevim vardı. O akşam stresten ateş bastı ve korona olup olmadığımı bile sorguladım yani. O kadar kötü oldum stres yapmaktan. Şu an bir de başıma aday öğretmenlik zımbırtıları çıktı. Ama bu sorumlulukların tek iyi yanı evde canım hiç sıkılmıyor. Çünkü yapılacak her zaman bir işim oluyor. 

  Evet işte böyle... 2021 için içimde nedense sebepsiz bir korku var. İnşallah güzel bir yıl olur da seneye bu zamanlar yine böyle güzel gelişmeleri haber verdiğim bir yazı yazabilirim.

Kendinize iyi bakın.

Hoşçakalın!

14 yorum:

  1. tebriklerr :) bir sürü güzel şeyler de yaşamışsınız :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Umarım senin için de her şey yolunda olur. Atamam sınava girdiğim ilk sene oldu. Branşım fen bilimleri. Yüksek lisansa gelirsek sürekli bir ödev veriyorlar ve tatil günlerim bile bu ödevleri yapmakla geçiyor ki ben daha tez aşamasında değil, ders aşamasındayım. Bazen nereden bulaştım diyorum ama yapacak bir şey yok. Başladık bir kere :)

    YanıtlaSil
  3. Yaa maşallah diyelim, 2021'de de hep işin rast gider, ulaşmak istediklerine ulaşırsın diyeyim :)) Benzer tecrübeleri paylaşmışız yeni atanan öğretmenler olarak :D Gönül isterdi ki ilk öğretmenliğimiz, öğrencilerimizle yanyana olsaydı ama kısmet işte. Sağlık olsun da o günleri de görürüz inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sana da maşallah!
      Aynen kısmetimiz böyleymiş. N'apalım? :D
      inşallah hayırlısıyla bir açılsa...

      Sil
  4. Aaaa öyle mi ? Ne güzel. İyi düşünmek lazım yüksek lisansı. Ama bence isteyerek yapılsa bile zorlandığımız her an aklımızdan bu tür düşünceler geçecektir. Ben de kolaylıklar dilerim :)

    YanıtlaSil
  5. Hayat tüm hengamesine rağmen güzel şeyleri de beraberinde getiriyor. Gördüğüm kadarıyla mesleğine aşık insanlardansın, umarım hep böyle devam eder sizin için öğretmenlik. Zor bir yıl oldu ama artık daha güzel günlerin geleceğine olan inancım tam. 2021 hepimiz adına daha güzel geçer umarım.

    Bu arada kendi paranı kazanmanın tadı çok farklı ve özeldir. Kıymetini bilin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. İnşallah hepimiz için güzel bir yıl olur.
      Umarım kıymetini bilebilenlerden olurum.

      Sil
  6. ya ne güzel değişiklikler... :) zaman nasıl geçiyor, ban hala o öğrenci kısmındayım ama okurken bana bile değişik geldi, yazmıştım zaten hatırlarsan, belki öğretmenlik "nasıl bir hismiş" temalı yeni bir yazı daha gelir mi ki... daha dün sihirli annem izliyorduk, hadi o da çok eski ama sanki daha dün lisedeydim gibi geliyor, 2015 ve sonrası çok hızlı geldi bana.:')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Müsait oldusam yazmayı düşünüyorum öyle bir yazı. Valla çok haklısın dün gibi hatırlıyorum Sihirli Annem izlediğimi, bu aşamaya nasıl geldim bazen inanamıyorum.

      Sil
  7. ders yoğunluğu olayını da iyi anladığımı düşünüyorum, :'), kolaylıklar diliyorum. ^^ online dönemde ekstra sınav ve ödev vs. yükü oluyor cidden. :'( kara kara nasıl geçeçek şu son haftalar diye düşünüyorum... neye odaklanacağımı bilmiyorum deadlinelar aynı gün: :D Olsundu...

    YanıtlaSil
  8. Liseye başladığımda bir senemi bile dolduramadan pandemi başladı. En büyük etken bu olsa gerek lisedeki hocalarıma bir türlü ısınamadım. Ama ortaokulda ki hocalarımı çok severim çok kıymetli hocalarım oldu. İnanıyorumki sen de benim kıymetli öğretmenlerim gibi harika bir öğretmensin yani öyle hissettim hocam : )
    Umarım bu pandemi biterde daha iyi olur her şey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy çok teşekkür ederim, teveccühün.
      İnşallah...

      Sil