18 Haziran 2016 Cumartesi

Her Gün - David Levithan || Kitap Yorumu


Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.

Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.

"Yepyeni, eşsiz, komik ve canınızı acıtacak kadar dürüst. Levithan, insanın kendisi gibi hissedememesi ve nereye ait olduğunu bilememesine dair ikilemi müthiş bir şekilde kaleme almış. Bu kitabı okumakla kalmadım, âdeta içime çektim."
-Jodi Picoult, #1 New York Times çoksatan yazarı-

"Levithan, okuyucuları ele geçirecek, karşı konulmaz bir eser yaratmış… Her Gün, bir üslup denemesi ve hayal gücü deneyi…"
-Booklist-

A'nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok. Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok. Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor. Her sabah farklı bir yatak. Farklı bir oda. Farklı bir ev. Farklı bir hayat.

Rhiannon'la tanıştığı anda ona âşık olan A için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır. Bir de onu aşkına inandırmaya…

-New York Times çoksatanı
-School Library Journal, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Kirkus Reviews, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Booklist, 2012'nin En İyi Gençlik Kitabı
-Amazon, 2012'nin En İyi Kitabı
-Barnes & Noble, 2012'nin En İyi Kitabı
-2012 Cybils Genç Blogger'ların Edebiyat Ödülü Finalisti
-YALSA, 2013'ün En İyi Gençlik Kitapları Seçkisi
-Amerikan Kütüphaneler Birliği, 2013'ün En İyi Gençlik Kitabı
-2013 Lambda Edebiyat Ödülü Finalisti

Karmakarışık olan geçmiş ve gelecektir. Basit olansa şimdiki andır.

  Bir ara her yerde Her Gün'e rastlıyordum. Herkes oldukça beğenmişti,övgü cümleleri dizmişti. Aradan epey bir zaman geçti ve ben nihayet okuyabildim. Aslında şu sıralar içimden hiç kitap okumak gelmiyordu. Sanırım reading slump dediğimiz şey beni de vurmuştu. Ancak inat ettim ve Her Gün'ü bitirdim. Çoğunluğun aksine ayılıp bayıldığım bir kitap olmadı ve çoğu yerde sıkıldığımı itiraf etmek zorundayım. Belki içinde bulunduğum haleti ruhiye böyle bir düşünceye kapılmama sebep olmuş olabilir. Yine de kitapta bence okuyucuya geçen duygu aktarımı eksikti. 


Sanki birini sevdiğinde sebebin oluyorlar.

  Konu farklı ve ilgi uyandırıcıydı. Yazar nasıl işleyecek bu konuyu diye merak ediyorsunuz yani en azından ben merak ettim. Daha sonra okumaya başladım. İlk izlenimim araya serpiştirilmiş felsefik cümlelerdi ama nedendir bilinmez bana sanki bu cümleler yazarın düşüncelerini birinci ağızdan okuyormuşuz hissi verdi. Baş karakter A'nın  değil de yazarın düşüncelerini okuduk. Elbette her yazar kendinden bir şeyler katar kitabına ama bunu çok bariz hissetmek kitabın gerçekçiliğini azaltıyor. A'nın her gün bambaşka özellikte birinin bedeninde uyanmasını sevdim. Birbirini tekrar eden insanların bedeninde olmadı. Bu da farklı  hayatlara şöyle bir göz atmamızı, empati kurabilmeyi kolaylaştırdı.
Artık belli bir yaşa geldiğimden midir bilinmez 16 yaşındaki karakterleri okumak hoşuma gitmiyor çünkü yaşadıkları şeyler yaşlarına göre fazla ağır kaçıyor. Hele de başka bir kültürdeki 16 yaşları okuyunca yaşantıları gerçekten yaşlarına göre aşırı ağır geliyor.İçimden bari 18 olsalardı demeden edemiyorum.
  Kitapta en sevmediğim şeyse duygusuz bulmamdı. Evet, bazı yerlerde verilmesi gereken duygu iyiydi ancak genele vurduğumuz zaman duygu yoğunluğu yetersizdi. Sonuçta ortada her gün farklı bedende uyanan birisi var. Onun hissettikleri daha iyi aktarılabilirdi. Ayrıca sonu pat diye bitti? Yani burada bitirilir mi? Ne olacağıyla ilgili biraz ipucu gerekiyordu. Acaba yazar ne yazacağını bilemedi de onu da sonra düşünürüm artık burada keselim mi dedi diye de düşünmedim dersem yalan olur. Üstelik serinin diğer kitabı Başka Bir Gün aynı olayları Rhiannon'un gözünden anlatacak, yeni bir olay olmayacak.


Diğerleri sizi farklı gördüğünde, sonunda siz de onları farklı görmeye başlarsınız.

  Kitap çok kötü değil ama beğendim de diyemem. Yurt dışında da çok beğenilen, ödüller alan bu kitabı niye beğenemedim sorun bende mi diye düşünmeden edemiyorum.Belki bazılarınız bu kitabı nasıl beğenmezsin diyecek bazılarınız işte benim gibi düşünen bir kişi daha diyecek fakat ne olursa olsun düşüncelerim değişmeyecek. Ne kadar uygulayabilirim bilmem ama bundan sonra popüler olmuş herkesin beğendiği kitapları okurken iki kere düşüneceğim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder