22 Haziran 2016 Çarşamba

Umutsuz - Colleen Hoover || Kitap Yorumu



Hayatta insanı yere yıkan şeyler birer sınavdı, pes edip yerde kalmakla silkelenip yere düşmeden önce durduğundan daha dik bir şekilde ayağa kalkmak arasında bir seçim yapmaya zorluyorlardı.

  Umutsuz, uzun zaman önce okunmaya yeltenip okuyamadığım bir kitaptı. Öğrendim ki beyin tamamlanmamış şeyleri tamamlamak istermiş. Hatta bu eğilime Zeigarnik etkisi diyorlar. Ben de bu etkiyle kitabı tamamladım. Öncelikle Colleen Hoover'la tanışmamış bir okuyucuysanız bu kadının kitaplarına bayıldığımı bilmenizi isterim. Tipik bir Colleen Hoover kitabında önce gülerken sonra kendinizi ağlarken bulabilirsiniz. Kendisi aşk ve dramı hafif komediyle harmanlayıp bizlere sunmayı çok iyi becerir. Olayların kurgusu ve kaleminin güzelliği de size kitabı öyle bir sevdirir ki...




  Umutsuz ilk başta klişe başladı. Başlangıçta tek klişe olmayan şey Sky'ın televizyonu,telefonu ve internet erişimi olmayan bir kız olmasıydı. Sky bir gün Dean Holder'la karşılaşır ve hiç kimseye karşı bir şeyler hissedemeyen kızımız Holder'a kendini kaptırır. Holder çok yakışıklı,çekici olmasının yanı sıra sinirli bir yapıdadır falan filan. Dediğim gibi her şey tipik bir aşk kitabı gibiydi. Ancak buna aldanmayın. Kitapta bir gizem var ve siz gizemin çözüldüğünü sandığınız anda aslında bunun esas gizem olmadığını fark ediyorsunuz. Kitabın bulmaca gibi ilmek ilmek işlenmiş bir kurguya sahip olduğunu söyleyebilirim. 

  Gerçek bir sona sinirlenemezsin. Bazıları kötü olur. Asıl sahte mutlu sonlara sinirlenmelisin.

  Ben artık kitap okuya okuya kitapların kurgusunu çözebiliyorum. Umutsuz'un sır perdesini %90 tahmin edebildim. Bunu söyleme gereği duydum çünkü bazı yorumlarda insanlar çok şaşırdığını falan yazmıştı. Eğer birkaç sene önce okusam gerçekten sırrı çözemeyebilirdim ama artık okuya okuya tecrübe edindim. Buna rağmen kurgu güzeldi ve kitabın detaylarını çok beğendim. Sadece canımı sıkan bu iki genç aşığın sürekli mıçmıç,vıcık vıcık olmalarıydı. Bu durum bir yerden sonra ''uf yeter be'' dedirtti.


  Kendini umutsuz hissetmene neden olabilecek bir gerçeği öğrenmeyi mi tercih edersin yoksa yalanlara inanmaya devam etmeye mi?

   Ayrıca iki üç damla gözyaşı dökmüş olabilirim. Özellikle son 150 sayfa duygusaldı. Duygusal şeyleri okumayı sevdiğim göz önüne alırsa son sayfaları ilk başlara göre daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim. Aynı olayları Yeni Bir Umut adlı kitapta Holder'ın ağzından okuma şansınız da var. Ancak olaylar aynı olduğu için bir süre okumamayı düşünüyorum. Zira merak ettiğim daha pek çok kitap var. Öncelikle onlara bir şans tanımak istiyorum.


  Colleen Hoover ne yazsa okurum. Hatta bizim dilimize çevrilmeyen çok fazla kitabı var ve inanın bunun için çok üzülüyorum. İngilizce okumak istiyorum ama cesaret edemedim henüz. Sanırım sözlüğe çok fazla bakıp sıkılmaktan korkuyorum. Umutsuz'a gelecek olursak duygusal aşk kitabı okumayı seviyorsanız size göre olduğunu söyleyebilirim.
  Şimdilik benden bu kadar.
  Umarım daha çok Colleen kitabında buluşuruz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder