6 Temmuz 2016 Çarşamba

4N1K - Büşra Yılmaz || Kitap Yorumu

 4N1K kitap kapağı

Nerede,Ne zaman,Neden, Ne olursa olsun! Hepimiz kızımız, kızımız hepimiz için!

  Herkese Merhabalar!
  Bugün bayramın 2.günü ve ben yalnızlıktan ölebilirim şu an. İlk defa bu kadar yalnızım bir bayramda. Yalnızlıktan ve mutsuzluktan ölmemek için millet şu an kim bilir kaçıncı baklavasını yer, kaçıncı gezmesine giderken ben bloga attım kendimi. Epey zamandır okuduğum halde yorumunu girmediğim 4N1K hakkında bir şeyler yazayım dedim.
   Öncelikle belirtmeliyim ki ben 4N1K'yı Wattpad'de hiç okumamıştım.Tüm bu tantananın ne olduğu hakkında da bir fikrim yoktu. Bir gün Youtube'da tesadüfen bir video açtım. Tüyap kitap fuarındaki izdihamla ilgili bir haberin videosuydu. Oradaki kalabalığı görünce merak ettim ve sırf merakımdan kitabı okudum diyebilirim.

Şu ana kadar kitabı okumayan bir ben kaldığımı düşündüğüm için eminim konusunu biliyorsunuzdur ama yine de kısaca yazayım. Yaprak,Ali,Gökhan,Sinan ve Oğuz çocukluk arkadaşıdır ve olaylar bu komik beşlinin etrafında dönmekte.. 4N1k'nın daha çok arkadaşlık ve aşk üzerinden ilerleyen bir kurgusu var. Yaprak için harbi delikanlı kız diyebiliriz. Ali biraz daha aklı başında olanları ve yavrucak Yaprak'a aşık. Tabi Yaprak saf saf ortalıkta dolanıyor. Gökhan kıskançlıkta level atlamış olanları ve beni en çok güldürenleriydi. Sinan kız manyağı aynı anda birkaç kızı idare ediyor. Oğuz ise ... yorumsuz...404 not found. :)) Bu beşli gruba dahil olmayan başka bir karakter vardı ki onu da yazmadan geçemeyeceğim. Tuna gerçekten çok ilginç bir karakterdi ve karakterine bayıldım.

Büşra Yılmaz 4n1k

  4N1K gerçekten güldürdü. Komikti hem de çok. Gerçekten çok hoş espriler, diyaloglar, kahkaha attıracak olaylar vardı. Depresif bir dönemdeyseniz kafanızı rahat ettirecek bir özelliği olabileceğini düşünüyorum. Her karakterin ayrı bir olayı var. Hepsi birbirinden komikti.Kitabın neredeyse tamamı Yaprak'ın ağzından anlatılsa da aralarda ilahi bakış açısıyla da diğer karakterlere de yer verildi. Ancak bana kalırsa ben yan karakterleri daha çok sevdim. Keşke onların cephelerinden daha fazla şey okuma şansımız olsaydı. En favorilerim Gökhan ve Tuna'ydı. Gökhan her ne kadar çok fazla kıskanç olsa da bence çoğu konuda kıskanmakta haklıydı. Tuna'nın laf sokmalarını ağzım açık okudum o kadar hoşuma gitti ki ben bu lafları bir yerde kullanırım dedim. Neyse bir gün bir tartışmamızda ablamla kardeşime verdim veriştirdim Tuna'nın laflarını. Erkek kardeşim çaktırmamaya çalışsa da bu böyle lafları nereden buluyor lan diye düşündüğüne eminim. Ablama gelirsek dayanamadı ve bana kızarak ağlamaklı kalktı sofradan. Anneme de söylemiş. En son ablam, annem ve kardeşim bir ben tek olarak hepsi üstüme geldiler. Kitapta böyle olmuyordu ama gülüp geçiliyordu diye düşünmekten kendimi alamadım. Gerçek hayatla kitaptaki dünyalar arasındaki dengeyi iyi kurmak gerekiyor aman ben ettim siz etmeyin.

Prenses mi? Salak mısın? Kim sana içinde prenses var dedi? Sen Keloğlan'daki Cankız'sın. Prenses değil.

  4N1K hakkında söylenen bir eleştiri var: ''Ergen hikayesi bu ya bunları mı okuyorsunuz?'' Bu konudaki görüşlerimi biraz yazmak istedim. Öncelikle bugüne kadar hiçbir şeyin aşırı hayranı ya da fanı olmadım. Ben sadece bir şeyleri çok sevdim. Bence bu hikaye ergen hikayesinden ziyade sadece gülüp eğlenilecek bir kitap. Hatta kimse bu kitap edebiyatımızda çok önemli  yere sahip bir eser demiyor.Ancak  aşırı derecede hayranı olan bazı kişiler bazı davranışlarıyla kitap üzerinde böyle bir algı oluşturuyor. O Tüyap videosundaki görüntüleri ağzım açık izledim. Bilmiyorum böyle şeyler hiç bana uygun gelmiyor. Şahsi görüşlerim bu yönde.Tekrar kitaba dönecek olursak eğlenceli bir şeyler okumak istiyorsanız önerebilirim. Kafanızı dağıtmaya gerçekten iyi gelir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder