Beğeneceğimden neredeyse eminken, sevip sevmemekte kararsız
kaldığım bir kitap deneyimiydi Simyacı... O kadar çok övgü yazısı okudum,
işittim ki artık sorunu kitapta değil kendimde aramaya başladım. Sanırım bir
şeyi herkes beğenince ister istemez ben de beğenmeliyim diye psikolojik bir
algı oluşuyor. Ancak zorla da güzellik olmuyor. Yok arkadaş bir şeyler sinmedi
içime bu kitapta!
Kitabın konusu arka
kapağında güzel bir şekilde verilmiş: Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır
piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban
Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü.
Kabul
ediyorum ilk başlarda kitap gayet güzeldi. Beğeneceğimden emindim neredeyse.
Araya serpiştirilmiş kısa öyküler hoştu. Altı çizilmelik türden güzel cümleler
vardı. Hikayenin gidişatı güzeldi ama sonra sıkılmaya başladığımı hissettim. Yani
kitabı elimden bıraktığımda meraktan değil bitirmek için devam ettim. Kişisel
Menkıbesi'ne ulaşmaya çalışan bir karakterin daha iyi yazılmasını ve böylece
onu daha iyi tanımayı beklerdim. Cümlelerin kısa oluşu sevmediğim bir başka
özellikti. Ayrıca sonunu da pek beğendiğim söylenemez. Çünkü ne olduğunu tam
idrak edemedim. Özeti açıp okuma gereği duydum. Finalde hiç öyle beklediğim
gibi bir aydınlanma da yaşamadım. Sadece “ Bitti mi şimdi?” gibi bir ifade
takındım. Aslında yazarın vermek istediği ana fikir apaçık ortadaydı. Simyacı “Düşlerinin
peşinden git. Bir şekilde ona ulaşırsın.” diyor. Bu konuda yazarla hemfikirim
ama bu ana fikre yardımcı düşünceleriyle benim düşüncelerim çelişti. Nasıl
anlatsam belki bu pek uygun bir kelime değil ama sanki biraz “saçma-mı?” acaba?
Benim için belirtildiği gibi bir kılavuzluk niteliği de taşımıyor. Çünkü ben bu
kitabın alt metnini önceden çok duydum, uygulamaya çalıştım.
İşte benim için
böyle bir okuma deneyimiydi. Elbette bana kattığı şeyler de olmuştur. Bendenizin
yorumu da böyle. Bazen herkesin sevmediğini beğenebildiğim gibi böyle sevileni
de beğenmediğim oluyor. Okuyup okumamak size kalmış ama yine de şans
verilebileceğini düşünüyorum. Hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder