Bu kitap benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Bakın ben gerçekten romantik dram okumayı
severim ama insanı okurken böylesi kanser edenler hariç. Duygusal bir şeyler
okumak istediğim bir dönemde karşıma çıktı. Kabul edelim kitabın adı ilgi
çekici : Eğer Benimle Olsaydı. Demek ki birlikte olamamışlar. Zaten şu sıralar
mutlu son okuyorum, biraz farklılık olsun. Sonra kapağa bakıyorum kapaktaki kızın bir
ruhu var. Tamam dedim kendime. Sıradaki kitabın bu! Peki sonra ne mi oldu?
Kayıp saatlerimi bana geri verin. Gerçekten bu mudur yani
dedim. Üstelik hem yazarın üslubu kötü, hem de çeviri kötü. Mesela Collen
Hoover yazsa bu konuyu, tadından yenmezdi. Sanırım ilk defa bir kitap için
başka birinin yazmasını istedim. Çeviri
kısmını kötü bulmama neden olan ise çok fazla Türkçeleştirildiğini düşünmemdi.
Yani o kadar belli ki okuduğum cümlenin bizim kültürümüze uyarlandığı... Çeviri
bir kitap okuduğumu hissetmek istemezdim.
Autumn ve Finny'nin anneleri çok yakın arkadaşlardır. Bu
yüzden ikisi küçüklüklerinden beri birbirleriyle arkadaştır. Yedikleri
içtikleri ayrı gitmez. Lisenin başında iletişimi keserler. Lisenin iki zıt
grubuna dahil olurlar. İkisi de sevgili bulur falan ama içten içe hala
birbirlerini seviyorlar falan...Konu klişe. Sonu zaten başından hatta kitabın
adından belli olduğu için açıkça konuşacağım. Herkes finalde Finny için
üzülüyor ama kabul edelim Finny ölmese bu kitabı farklı kılacak hiçbir özelliği
yok. Bence yazarda bunun farkında. Yorumumu içimden geldiği gibi düzenlemeden
yazacağım. Kusura bakmayın öyle kitaba böyle yorum!
Herkes kendi ağzından okuduğu karakteri sevmek ister ama ben
Autumn'u sevemedim. Koca kitapta bir tane sevdiğim karakter var o da Finny'di .
Autumn cidden çok vasat bir karakterdi. Yani senin şimdi çocukla o kadar
tanışıklığın var insan görünce bir selam vermez mi? Tanımıyormuş gibi davranmak
ne? Tabi kızımızın bir de lise grubu var ama yok böyle bir ergenlik. O kadar
sığ düşüncelere sahipler ki anlatamam. Hani okurken delircektim. Hele bir de
erkek arkadaşı Jamie'yle öyle mıç mıç bir ilişkileri var ki kusacaktım. “Evimin
kadını çocuklarımın anası olacaksın.” kafasında 4 sene çık, sonra kitabın
kurgusuna göre Finny'e kayması gerekecek ya saçma bir sebepten ayrıl. Ama
katiyen kızımız da sorun olamaz. Karşı taraf kötü bir şey yapmalı ki okuyucu
kızımızdan soğumasın. Çünkü Jamie ile Finny'yi aynı anda seven o değildi(!). Sorsan
Finny'siz yaşayamaz ama Jamie'siz kahrolur. Sonra okuyucunun kafası karışınca
da imdada yetişen o cümle: Jamie'yi de seviyorum ama Finny'e aşığım. Aaaaa öyle
mi haklısın hı hı!
Keşke bu konu lisede geçmeseydi diyorum ama belki o bile
kurtaramazdı kitabı. Sonuç olarak bu kitabı tavsiye etmem. Yok efendim ben
çerez kitap okumak istiyorum diyorsan bile git başka çerez kitaplar oku.
Memlekette kitap mı kalmadı!
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder