22 Haziran 2017 Perşembe

Evet Dedikten Sonra - Taylor Jenkins Reid | Kitap Yorumu


“ Buna karşın sen iyiydin. ”dedim. “Yataktan çıkıyordun. Onsuz kendine bir hayat kurdun.” Büyükannem başını hafifçe iki yana salladı. “Biri olmadan yaşayabiliyor olman bunu istediğin anlamına gelmez.” dedi

Finaller kapıdayken, ders çalışmam gerekirken akşamları kafa dağıtmak için okunacak kitap arıyordum. Ne okusam diye kara kara düşünürken uzun zamandır listemde olan After I Do'ya bizdeki adıyla Evet Dedikten Sonra’ya başladım. Yazarla tanışmam Sonsuza Dek Ayrı ile olmuştu ve o kitabı o kadar çok beğenmiştim ki haliyle bu kitapta beklentim tavandı. Peki beklentilerimi karşılayabildi mi? Cevabını birazdan vereceğim.

Lauren ve Ryan 11 senedir birlikte olan ve altı senedir evli olan bir çiftimizdir. Zamanla ilişkilerinin boyutu değişmiş, sürekli kavga etmeye, anlaşamamaya ve birbirlerine katlanamamaya başlamışlardır. Evliliklerini kurtarmak adına son bir şans için 1 sene ayrılmaya karar verirler. Bu bir senenin sonunda duruma göre ya evli kalacaklar ya da boşanacaklardır. Açıkçası ben konuyu oldukça değişik buldum. Şu “ayrılık denemesini” yazarın bizlere nasıl aktaracağını merak ederek ilk 100 sayfayı bir oturuşta okudum. Geçmişi hatırladıkları kısmı okumak çok daha zevkliydi. Kavgaları günlük hayattaki basit bir meseleden çıkması çok komiğime gidiyordu.  Tabi sonra önemsiz şeyler dağ gibi büyüyordu. Hangimiz ailemizde böyle kavgalar yaşamıyoruz ki? Bir nevi kendi saçma kavgalarımıza ayna tuttu.

Goodreadste kitapla ilgili bir yorum okudum ve şöyle yazıyordu:” Bu bir çiftin değil, Lauren'in hikayesi.” Sonunda benim gibi düşünen birini bulduğum için sevindim. Bu ayrılık denemesi süresi boyunca Ryan'ın yokluğu beni rahatsız etti. Keşke Ryan'ın bakış açısından da okuyabilseydik. Yazar bunu Ryan'ın taslak e-postalarıyla gidermeye çalışmış ama kesinlikle yeterli değildi. Bir e-postadan daha fazlasını okumaya ihtiyacım vardı. Lauren'in ailesini okumaktan bir süre sonra sıkıldım. Yapılmak istenen aslında belli. Lauren'in her aile üyesi farklı ilişki çeşitleri yaşayan insanları temsil ediyordu. Böylelikle farklı bakış açıları gözlemlemiş olacak-tık. Ama o aile kısımları bana göre çok sıkıcıydı. Yani banane Rachel'ın pastane açma serüveninden, Charlie'nin baba olmasından, orta yaşlı annesinin ilişkide ne aradığından! Ben bu kitabı Ryan ve Lauren'in hikayesi için yani baş karakterler için okudum, çok fazla ön plana çıkarılmış yan karakterler için değil!

 Okumamı baltalayan bir başka durum daha vardı. O da kitaptaki yaşam şekilleriyle çok aykırı düşüncelere sahip olmam, bir çeşit kültür çatışması yaşamamdı. (spoiler olabilir)Ayrılık denemesi sürecinde her iki çiftin de bana göre birbirinin yüzüne bakamayacak şeyler yapıp sonra tüm bunlar önemsizmiş gibi bir tavır takınması bana çok tersti. Sonra da birbirine çok aşık gibi davranmıyorlar mı çıldırasım geliyor. Bu kitaptaki aile olma, evlilik yürütme algılarıyla benimkiler çok farklı. Sadece aklı başında bir büyükanne vardı, azcık onun sözünü dinleselerdi keşke.

Tüm bunlar bir kenara bu kadının yazma stilini beğeniyorum. Bazı cümleleri falan çok dokunuyor. Üstteki sorunun cevabına gelecek olursak da malesef beklentilerimi karşılayamadı. Ancak yazardan okumaya devam edeceğim. After I Do'yu çok beğenmesem bile Taylor Jenkins Reid'i ve yazılarını seviyorum.


Not: Yazara ait kitaplar keşke orjinal kapakları ile çıksa daha hoş duruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder