Herkese Merhabalar,
Bugün 13 Reasons Why
defterini kapamaya geldim. Hatırlarsanız yarım kalmış bir yorumum vardı, onu
tamamlayacağım. Yazımın ilk partı genel
dizi yorumumdan oluşuyordu. Şimdi ise Hannah'ın kasetlerde bahsettiği kişileri,
yaptıklarını yorumlayacağım. Hatta Hannah'ı bile. Şimdiden uyarmalıyım ki yazım
bol bol spoiler içermektedir. Eğer diziyi izlemediyseniz okumayın. Sonra
spoiler yedim diye ağlamanızı istemem.
Dizinin 1.sezonu hakkında
spoilersız genel yorumum için şuraya tıklayın.
Edit: Dizinin 2.sezonunun yorumu için şuraya tıklayın
Edit: Dizinin 2.sezonunun yorumu için şuraya tıklayın
Öncelikle 13 Reasons Why'daki kaset sıralaması şu şekilde: (Kaynak:Pinterest)
13 Reasons Why'ın Enleri
En sevdiğim karakter: Clay
En nefret ettiğim karakter: Bryce
En iyi Clay sahnesi: Yeni gelen öğrencilere okulu tanıtırken
bağırarak okulu kötülemesi.
Hannah'ı ben çok sevdim. Nedeni de yalnızlık içinde acı
çeken kişilere karşı bir zaafımın oluşu. Amma velakin eğer bir 14. Sebep varsa
o da Hannah'ın kendisiydi bence. Bir keresinde Zach ona başına gelenlerin
bazılarına sen sebep oluyorsun demişti ve bence bir yerde de haklıydı.
Mesela örnek vermek gerekirse;
Mesela örnek vermek gerekirse;
Başka insanların ne dediğini
aşırı kafaya takması ve buna göre yaşaması
Bir sürü yanlış seçim
yapıp burnunun ucundaki Clay'i görememesi
Bryce'ın partisine
gitmesi ki bunu hiçbir şekilde kabul edemiyorum.
Bir de dizide oldukça etkin olup kasetlerde olmamasına rağmen
oldukça önemli bir karakter olan kasetlerin ve Clay'in koruyucu meleği Tony var. Clay'in onunla ilgili şöyle çok
güzel bir tespiti var.
Bir arkadaşım '' Tony ne be köpek ismi gibi'' demişti, ona bayağı gülmüştüm ya neyse. Yaşıtlarına göre
oldukça olgun olmasını sevsem de kimi zaman bu hali çok bilmiş gibi geldi. Çok fazla söze gerek yok aslında. Tony çok iyiydi. ADAMSIN TONY!
Aynen asdffjklş |
Ve gelelim şu meşhur kasetlere. Kemerlerinizi bağlayın millet, başlıyoruz!!!
Justin Foley,
Hannah'ın deyimiyle “sonun başlangıcı”. Üstelik listede 2 kasete sahip olan tek
kişi. İlk kaset ve dokuzuncu kaset ona ait. Hannah'ı yeni başladığı okulda erkekler
tarafından basit kız olarak görülmesine ilk Justin sebep oldu. Kızın gizlice uygunsuz
fotoğrafını çekip erkek arkadaşlarına hava atmaya çalıştı. Ne kadar zavallıca
di mi? Bu ve bunun türevi erkeklerden çok var. Tek kelimeyle iğrençler. Bir
yapmadığı tüm okula yaymamasıydı. Onu da eksik olmasın (!) Bryce yaptı. Hannah'ın
adı çıktı. Böyle bir şey başıma gelse o okula bir daha gidemezdim herhalde.
Korkunç bir şey.
İnsanda bir yüz
kızarması olur. Bir vicdan azabı çeker. Ama nerde. Justin beyimiz anca kendini
düşünür. Ya bir kere Hannah benim yüzümden bu halde demez mi insan? Belki
sonlara doğru hatasını anlar dedim ama 12. Bölümde hala Hannah'a kasetler
yüzünden lanet olsun falan diyordu.
Şimdi Justin'e üzülmedim de diyemem. Aile yapısı
berbat. Annesi ilgisiz ve uyuşturu bağımlısı bir sevgilisi var. Çocuk kötü bir
ortamda yaşıyor. Acıdım ona da.
Ama bu yaptıklarını düze çıkarmaz. Özellikle dizinin sonlarına doğru acı çekti
ama yine bencilliğinden dolayı. Hannah'a karşı hiçbir samimi vicdan azabı
çekmedi bence. Sonuç olarak pisliksin
Justin Foley. Bu arada bu oyuncuyu çok
iyi seçmişler. Tam yakışıklı pislik tipi var. 9. Kasette Justin'e kaldığım yerden devam
edeceğim.
Arkadaşlıklar hayatımızı çoğu zaman etkiler ve Hannah'ın da
dediği gibi oldukça karmaşıktır. Bir bakarsın çok iyi anlaşıyorsun, bir de
bakmışsın ki iki yabancı olmuşsun.
Bu kızdan nefret
ettim resmen. Resmen Hannah'ı yarı yolda
bıraktı Alex'le bir olup. Jessica , Alex'le
sevgili olunca kızı dışladılar. Jessica, içten içe Alex'i Hannah'ın kapmasından
korktu. Zaten üçlü arkadaş gruplarının genel sorunu da bu oluyor. Hayır benim
anlamadığım Hannah şu kızı nasıl kendinden güzel görüyor. Kızım kendine gel sen
okulun en güzel kızısın yani.
Jess, saçma sapan
bir listenin faturasını gidip Hannah'a kesti. Kız kendini listeye zorla mı
soktu sanki? Sinirlenince de zaten hemen koz olarak Hannah'ın adı çıkmış ya
onunla yarala. Gelen giden kıza “o kız” muamelesi yaptı. Ben sinir oldum
burada. Bir de tokat atması yok mu Hannah'a? Acayip sinirlendim.
Bari bir vicdan azabı
çek, üzül! Bu kız senin arkadaşındı, bu kadarını çok görme. Ölmüş kızın arkasından yalan söylüyor
diyorsun. Neymiş buluşmalara gelmeyi bırakan da oymuş. Klasik Amerikan
dizilerinin kendini bir şey sanan, özgüveni yüksek, popüler amigo kızı.
Ayrıca Justin'le
olan ilişkileri aşırı sağlıksız bir ilişki. Böyle şey mi olur? Ki bu konuya
birazdan( 9.kasette) değineceğim.
Hannah'a göre Alex'in
yaptığı o listeyle okulda kötü ünü daha da beter oldu ve iyice kolay lokma
olarak görülmeye başlandı. Alex, o listeyi yapmakla bir hata yaptı, evet.
Aslında bakıldığında gerçekten de diğer kasetlerin yanında çok küçük gibi dursa
da her şey her şeyi etkiliyor. Kız resmen tacize uğradı bu aptal liste
yüzünden.
Ama bence Alex, ne yaptığının, nelere sonuç vereceğinin hiç farkında
olmadan yaptı bunu. Ve gerçekten çocuk öyle vicdan azabı çekti ki gerçekten
üzüldüm onun için. Clay'den sonra bu olaylardan en etkilenen kişi Alex'di.
Alex, popüler çocuklarla takılmanın okulu berbat hale
getirmediğinden ve erkek arkadaşları olmasının babasını hoşnut ettiğinden
bahsediyordu. Klasik bir popüler çocuklarla arkadaş olmak için kendini kabul
ettirme çabasıydı onunki. Hangi lisede
bu yok ki? Popüler gruba dahil olmak için yapılan özenti hareketler. Çok gülünç
bir çaba. Gerçi Alex'de bunun farkına vardı ama çok geçti. Kasetteki tayfanın
toplanıp kasetler ortaya çıkmasın diye plan yaparken Alex, çat çat diye
gerçekleri hepsinin yüzüne vuruyordu.
Bu arada Alex’in polis olan babasına karşı “sir ( efendim)”
diye hitap etmesi aslında bize aile içi iletişimi hakkında da ipucu veriyor.
Alex'in kasetler yüzünden büyük bir depresyona girmesi belki
de bana ilk kez Hannah'ın bu kaseti doldurmasının hata olduğunu düşündürdü. Dizinin
son bölümünde vurulması ise apayrı bir muamma? İntihar mı etti yoksa Tyler mı
vurdu? Eğer intihar ettiyse Hannah'da birilerinin intihar etme sebebi olmuş
olacak. 2. sezonda en merak ettiğim şeylerden biri de bu mesele.
Ya bu çocuk sorunlu bence. Ne bilim hal ve hareketleri hiç
normal değil. Kafayı sapık gibi gizlice
insanların fotoğrafını çekmekle bozmuş. Hannah'ın odasının penceresinde pusuda
bekleyip fotoğraf çekmesi zaten ağır manyak dedirtiyor. Perde takıntısı olan
bir insan olarak Hannah'a kızım şu perdeyi çeksene diye sinirlendim. Daha sonra
Hannah korkudan hareket edemeyip perdeyi kapatamadığından bahsettiğindeyse
saçma bulmuştum. Ta ki az önce odamın balkonunda insan silüetine benzer bir
gölge gördüğümü sanana kadar. Bir an o kadar korktum ki yerimde kalakaldım. Sonra
aklım başıma geldi hızlıca balkon kapısını kapattım. Demem o ki çok da
yargılamamak lazım. Bazen insan farklı tepkiler verebiliyor.
Bu çocuğun da içten
içe Hannah'a karşı duyguları varmış. Üzüldüm aslında çok dışlanan ve zorbalığa
uğrayan bir çocuk. Böyle biri olduğu için mi dışlanıyor yoksa dışlandığı için
mi böyle bilemiyorum. En son bölümde
ifadesi alınırken kasetlerin varlığını ortaya çıkarmasıyla benden +1 puan
kazandı. Ama Tyler'ın fotoğraf sapığı olduğu bir gerçek. Finalde o silahlarla
ne yaptığını çok merak ediyorum. Asıl böyle sessiz gözükenlerden korkacaksın.
Yine sinir bozucu
bir kızla karşı karşıyayız. Sıkışınca hemen suçu başkasına at, kaç. Bu kız sana
başına gelen talihsizlikleri anlatmış, seni arkadaşı olarak görmüş. Fotoğraf olayı
patlayınca insanlar bundan şüphelenmesin diye Hannah'ı öne at yine. Öyle
olmadığını bildiğin Justin olayını da yanına ekle ki insanlara daha inandırıcı
olsun. Sonuç olarak arkadaş olarak gördüğü birinden bir kazık daha yedi Hannah.
Onda da suç var. Sen niye o akşam kıza karşılık veriyorsun. Zaten fotoğrafçı her
an çıkıp gelebilir. Salak mısınız siz yani? Hannah yine sineye mi çekecek
derken gidip hesap sordu en azından.
Sen eşcinselsen ve
bunun duyulmasından korkuyorsan da başkasına yükü atıp kaçamazsın. En nefret
ettiğim şeylerden biri birine suçu atıp ortadan sıvışmaktır. Ayrıca sürekli
Hannah yalancı diye söylenip durması pes artık dedirtti. Asla hatasını kabul
etmiyor ve kaçışı sürekli Hannah’a yalancı demekte buluyor.
Yürü be Ryan |
Hannah'ın yaptığı ilişki testinde bu çocuğun çıkması çok
saçma. Ama asıl saçma olan şu test saçmalığından kızın sevgili bulacağına inanması
zaten. Bu resmen amigo kızların masrafları karşılamak adına uydurdukları bir
şey. Falım sakızından çıkan fallara inanmakla eş değer bir şey.
Marcus kızı 1 saat beklettikten sonra ki 1 saat bekletmek
nedir yani? Toplu bir mekanda tek başına oturmak, yemek yemek gerçekten benim
hiç hoşlanmadığım şeylerden biridir. Sırf bu yüzden çoğu kez aç kalmışımdır.
Neyse konumuz bu değil. Sonra Marcus geldi kızımızın aklını 2 güzel lafla çaldı
ve sonra arka masaya oturttuğu takım arkadaşlarına hava atarak kızı taciz
etmeye çalıştı. Bu nasıl bir iğrençlik? Sanki yaptığı da çok gurur duyulacak
bir şeymiş gibi arkadaşlarına gösteriş yapması peki? Ayrıca söylemeyeyim dedim
ama sen neyine güveniyorsun oğlum? Hannah gibiler sana bakar mı? Kız kendini o
kadar yalnız hissetti ki mecbur seni denedi.
Kasetlerde
anlatılanlar da Marcus’un zerre umrunda değil. Tek derdi bu olayı kimse duymadan
nasıl kapatırız? Clay'i nasıl uslu durdururuz? Bana bir şey olmasın diye her
şeyi yapar . Bir de sinsi sinsi konuşması, bakması falan yok mu ekrana yumruk
atma isteği uyandırıyor bende. Bilmiyorum ne zaman ekrana çıksa istemsizce
afakanlar basıyor beni.
Dizide Clay'i saymazsak Alex'den
sonra yaptığına rağmen masum olduğunu düşündüğüm 2.kişi Zach. Clay'i
saymıyorum, o hiçbir şey yapmadı zaten. Kalabalıklar arasında yalnız olmak diye
bir söz vardır ya hani. İşte o söz tam Zach'in durumunu anlatıyor. Okulun
yıldız basketbolcusu, popüler bir çocuk gibi dursa da kendi içinde mutlu değil.
Hannah'a karşı
duygularında da samimiydi. Ama Hannah resmen çocuğu yanlış anladı. Sen ki
Marcus'a bile şans vermiş bir kızsın. Yani durdu durdu bu çocuğa patladı,
sinirini ondan çıkardı. Çocuk vicdan azabı çekti bir de kasetler yüzünden.
Zach kendini ifade edemedi burada. Öyle demek istemediğine inanıyorum. |
Ve yaptığı da
açıkçası bir insanı intihara sürükleyecek kadar ciddi bir durum değil. Neymiş
iltifat kesesindeki kağıtlarını alıyormuş? Madem öyle sen de erken davran ondan
önce al iltifatlarını. Ve Zach'e bir mektup yazmıştı ruhsal dünyasının kötü
olduğuna dair. O mektubu yırtıp attı sanmış. Meğerse Zach hiç atmamış saklamış
onu. Bunu öğrenince yıkıldım zaten.
Bu kasetteki olaylar bence Hannah'ın yanlış anlamasından kaynaklanıyordu. Zach sütten çıkma ak kaşık olmayabilir ama özünde gerçekten iyi bir çocuk. Tabi Hannah öldükten sonra birkaç bencilliğini saymazsak.
Bu kasetteki olaylar bence Hannah'ın yanlış anlamasından kaynaklanıyordu. Zach sütten çıkma ak kaşık olmayabilir ama özünde gerçekten iyi bir çocuk. Tabi Hannah öldükten sonra birkaç bencilliğini saymazsak.
Ek olarak şu diyaloğa çok gülmüştüm:
Herkesin bir özeli
vardır ve kimsenin başkasının özelini izin almadan paylaşmaya hakkı yoktur.
Ryan, Hannah'ın şiirini izin almadan paylaştı ve insanlar Hannah'ın el
yazısından tanıyıp onunla dalga geçtiler. Düşünsenize sizin özel
düşüncelerinize başkaları gülüyor, dalga konusu yapıyor. İnsan kendini çok kötü
hisseder.
Ryan çok bencil ve
ikiyüzlü bir karakterdi. Dergisi prim yapsın diye yapmadığı şey yok ki buna
insanların özellerini yayınlamak da dahil. Ama sorsan entel bir amaç uğruna
yapmıştır. Şöyle cool olmaya çalışan ama özünde olmayan insanlara sinir
oluyorum.
Ama en azından bu çocuk diğerleri gibi Bryce'ı kendi için bile olsa korumaktan yana değil. Ayrıca yaptığı şeyin en azından arkasında duruyor. Ben bunu bunu yaptım diyor açık yüreklilikle. Bu da bir şeydir en azından.
Ama en azından bu çocuk diğerleri gibi Bryce'ı kendi için bile olsa korumaktan yana değil. Ayrıca yaptığı şeyin en azından arkasında duruyor. Ben bunu bunu yaptım diyor açık yüreklilikle. Bu da bir şeydir en azından.
Kasetler tamda bu noktadan sonra ağırlaşmaya başladı. Aslında bu kasette Hannah kendini de suçluyor
Justin'le birlikte. Ve kasette bahsi geçen olay alenen bir suç.
Hannah tam saçlarını
kestirdi, sıkı çalışmaya karar verdi, radikal kararlar aldı diye sevinirken Jessica'nın
partisi her şeyi mahvetti. Bu partiye
gelme sebebi ise Clay'in teklifi ve onunla yeni bir başlangıç yapma
düşüncesiydi. Gitmemesi bundan daha iyiymiş resmen ama insan bilemiyor işte. Kız
yeni bir başlangıç için gitti ama sona daha da yaklaştı.
Parti boyunca
Jessica ve Justin topluluk içinde sergiledikleri
ilkel hayvanlara özgü hareketleriyle midemi bulandırmaya devam ederken Justin
geceyi yaptığı iğrençlikle taçlandırdı. Resmen Bryce'a kız arkadaşını gönülsüzce
de olsa sundu. Zavallım Hannah içerde basireti bağlandı korkudan bir şey
yapamadı. Zaten çok vicdan azabı çekti. Yargılamak istemiyorum. Evet bir şey
yapmalıydı ama o anki psikolojik durumu elini kolunu bağladı. Asıl suç Justin'
de. Adam seni kapıdan kovduysa bacadan
gir. Git arkadaşlarına yay. Ne bilim bir şey yap. Hadi yapamadın, Jessica'ya
yalan söyleme. Aklı sıra Jess hatırlamazsa olay kapanır, ilişkileri de
bozulmaz.
Bryce zaten
tecavüzcü pisliğin teki, ona hiçbir lafım yok. Peki Jessica'nın içten içe Hannah'ın
doğruyu söylediğini bildiği halde ve doğruyu kendi de hissettiği halde Justin'e
inanmayı seçmesine ne demeli? Ve hala Justin'le bir ilişki içinde olması? Ben
bu durumu aşırı sağlıksız olarak görüyordum. Neyse ki Jessica, Justin'i bir
şekilde sabrını taşırarak söylettirdi gerçeği de ayrıldılar.
Justin, Jessica’ya
kendini açıklamaya çalışırken Bryce’ın ona yaptığı iyiliklerden bahsediyordu.
İşte okul kıyafetlerimi aldı, annemi kefaretle hapisten çıkardı, basket
ayakkabım yoktu da hediyeymiş gibi verdi falan. Ya ayakkabısı batsın onun. Ayakkabıyla
karşılaştırılacak bir durum mu bu? Durumun olmayabilir, ailen ilgisiz olabilir,
her şey olabilir ama her böyle olan senin gibi yapsa ohoooo dünyanın çivisi
çıkar. Acı çekmeyi hak ettin Justin, üzgünüm dude.
Bir gecede üç
felakete yol açan partinin 2.hikayesi Sheri'yle alakalıydı. Bu kızın da özünde
iyi bir kız olduğunu düşünüyorum. Ama şöyle etrafta sürekli iyilik meleği gibi
dolaşan tiplerin de mutlaka yaptığı bir hata oluyor. Kimse dört dörtlük değil. Aslında
bu kız yaptığı şeyin böyle bir sonucu olacağını bilse yapmazdı. Kız arabayla
kaza yaptı, babası kızacak diye polise haber vermeden olay yerinden ayrıldı. Tabelayı
düşürdüğü için de başka bir kazaya sebebiyet verdi. Ve Clay'in arkadaşı Jeff
öldü. Benim anlamadığım Hannah'ın bu olayı kişiselleştirmesiydi. Kendisi
Sheri'yi uyardı. Sheri bunu yolda bırakıp gitmesine rağmen bir telefon bulup tabela
devrildi diye yetkilileri bile aradı.
Burada kesinlikle suçsuzsun. Sen bir şey yapmadın ki neden üstüne
alınıyorsun?
Hayatın işleyişine
ve düzenine sinir oldu orası ayrı tabi. Ve Jeff'in ailesi oğulları alkol aldı
diye öldü sanırken gidip gerçeği söyleyemedi. Ancak bu yüzden intihar edecek
biri varsa o anca Sheri olabilirdi. Çünkü asıl hata ondaydı. Dediğim gibi Sheri
aslında iyi bir kız ama hata yaptı. Vicdanını biraz olsun düzeltmek için kazada
yaralanan adamın evine gidip ona yardım etti. Hatta en sonda 911’i arayarak
sebep olduğu kazayı anlattı.
Sadece Clay'le yakınlaşması hiç hoşuma gitmedi orası ayrı. Çünkü;
Clay, Hannah'dan başkasından hoşlanamaz gibi düşünmek istiyorum. Ha birde gelen
giden şu kıza mümkünse bir daha görüşmeyelim diyor ya acayip irite oluyorum.
Siz kimsiniz de Hannah sizinle görüşmeyecekmiş? Kendi hatanızın faturasını kıza
keser gibi, bu nedir ya? Gelen giden bir darbe daha vuruyor kıza.
Clay'in hiçbir suçu
yok. Zaten Hannah'da kasette bunu belirtiyor. Clay, lisedekilere göre daha
duyarlı, iyi, nazik birisiydi. Çevresindekilerin yaptığı kötü şeyleri yapmadığı
için de ezik olarak damgalanıyor. Clay zaten içine kapanık, utangaç bir
kişiliğe sahip olduğu için Hannah'a hislerini söyleyemedi. Hannah'ın kötü ünü, başına gelen olaylar
Clay'in suskun kalmasına sebep olan bir başka etkendi.
Aslında o an söylese her şey farklı olabilirdi
ama Clay bunu nerden bilsin? Bazen git demek kal demek anlamına gelir. Birine
git derken aslında kalmanı ve beni ikna etmeni istiyorum demek istersin. Ama
karşında kişi genellikle gider. Bu hep böyledir malesef.
Bu bölümde eğer Clay
kalsa ve Hannah'a hislerini açsa, onu değerli gördüğünü söylese neler
olabileceğini de göstermişlerdi. Böyle bir seçenek yolunu göstermeleri açıkçası
çok iyi düşünülmüştü. Olabilecekken olamamış şeyler adına insan üzülmeden edemiyor.
Clay ve Hannah arasında bir şeyler daha başlamadan bitmiş oldu. Clay'in kaseti
dinledikten sonraki üzüntüsü de ayrı bir üzdü izleyenleri.
Ah be Helmet...
Kasetleri dinleyip de senin gibi yürekli çıkan, öfkelenen, duygusal açıdan bu
kadar etkilenen yoktu. Sen iyi birisin. Ama n'olur 2.sezon Skye ‘a aşık olayım
falan deme. Aranızda hiç güzel bir sinerji yok. Please Helmet...
Hannah'ı ruhunu
parçalayan kişi hiç şüphesiz ki Bryce'dı. Şöyle de düşünülebilir: Hannah bir
uçurumun kenarında düşecek gibi duruyor. Ve sonra Bryce gelip öldürücü tekmeyi vuruyor.
En nefret ettiğim insan buydu dizide. Herif tecavüzcü pisliğin teki.
Zenginliğine güveniyor. İnsanlara iyilik yapıp kölesi haline getirmeye
çalışıyor (Örn: Justin) Ayrıca fena derecede yüzsüz ve pişkin. Birinin kız
arkadaşına tecavüz etmişsin. Sen nasıl çıkıp da Jessica ve Justin'in yüzüne
bakabiliyorsun? İstediği her şeye sahip olabileceğini sanıyor. Kızlara karşı
bakış açısı aşırı hastalıklı. Ya bir insanın hiç mi iyi bir yönü olmaz? Yok
bulamıyorum. 2. Sezonda umarım hapse girer. Ortalıkta pis sırıtışıyla gezişi
sinirimi bozuyor.
Justin, en sonunda
dayanamayıp buna “ Sen Jessica'ya tecavüz ettin.” diye ona bağırıp çağırdıktan sonra bile
ertesi gün Justin'i arayıp “Dostum sorun ne anlamadım.” demesi ne kadar yüzsüz
bir insan olduğunun kanıtı niteliğindeydi.
Bir avuç insanın
yapamadığını Clay yaptı. Tek başına plan kurup Bryce'a hesap sordu. O sahnede
Bryce'ın söyledikleri gerçekten kan dondurucuydu. Neyseki Clay ses kaydı aldı.
Sen görürsün gününü 2. sezon pis Bryce.
Öncelikle bu adamın sürekli aynı aşırı sakin konuşma şekli
beni çileden çıkarıyordu. Ne bu mıymıntılık? Üff bu adam konuşurken izlemek sinir
bozucuydu cidden.
Diyorum ya adamın
konuşma şekli bile vurdumduymazdı. Haliyle Hannah'a karşı da yardımcı olamadı.
Tabi burada Hannah'a sormak lazım : Okulun rehber öğretmenine gelene kadar bir
psikoloğa, psikiyatra gitsene? Rehber hocaları ne anlar böyle şeylerden? Biraz
da ölmek için bahane olarak kullandı bu adamı. Biri daha tekme atsın da iyice
ümidi kesim havasındaydı. Hatta bunu ben değil. Kitabın yazarı Jay Asher bile
diyor.
Mr. Porter' a
gelince kız isim veremedi diye “Madem o kişiyle yüzleşemiyorsun hayatına devam
etmelisin.” demesi çok sinir bozucuydu. Belli ki kız anlatamıyor derdini.
İçinde bulunduğu ruh hali sağlıksız, mantıklı karar veremiyor. Anlasana işte. Öğrencilere
yardımcı olmayacaksan ne diye rehberlikçi oldun?
Bana buraya kadar
katlandığınız için teşekkürler. Yine uzun bir yazı oldu. Bir işimi daha hallettim ya üstümden bir yük
kalktı. Dizi yorumu yazmak çok zoruma gidiyor zaten. Şunu mu yazsam, bunu
yazmasam arkamdan ağlar falan gibisinden böyle uzun bir yazı ortaya çıktı. Aylardır yazarım diye ertelediğim bir yazının
daha sonuna geldik. 2. Sezonu taze taze yazarım inşallah. Kendinize iyi bakın.
Sevgilerimle...
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder