1 Aralık 2017 Cuma

Geçmişin Kırıkları- Brittainy C. Cherry | Kitap Yorumu


 İçinde ruhu yaralı  olup da iyileşme sürecini konu alan kitapları severim. Geçmişin Kırıkları bu yüzden okuma listemdeydi. Evet, kitaptan bir beklentim de vardı. İyi bir Goodreads puanına ve yorumlara sahip olduğu için, üstelik okuması en hoşuma giden klişelerden birini konu aldığı için. Ve kitabı nihayet bitirdim. Hem olumlu hem olumsuz bir sürü karmaşık düşünceye sahibim. Ama kitap benim için “eh işte” sınıfında kaldı.
Kabuslarınla rüyalarının arasında kalan o yer var ya?
Hani yarınların hiç gelmediği, dünün artık acıtmadığı o yer. Kalp atışlarının benimkilerle uyumlu olduğu o yer. Zamanın olmadığı ve nefes almanın kolay olduğu o yer.
İşte seninle orada yaşamak istiyorum.



  Öncelikle olumlu taraflarını ele alayım. Kitabın kuş tüyü gibi kendine özgü bir imgesinin olması hoşuma gitti. Kitaplarda bu tür metaforların kullanılması çok hoşuma gidiyor. Yazı dili güzel, akıcı. İçimde kitaplarda altı çizilmeye değer satırlar bulmaya çalışan yönümü de tatmin etti. Gözlerimi doldurmayı başarabildi en azından. Sonlara doğru işin ucuna biraz heyecan katılması da güzeldi. Ama.... işte aması var.

Daha çok zamanım olduğunu düşündüm ama bazen yarın asla gelmez ve sadece dünün hatıralarıyla baş başa kalır insan.


 Kitaptaki en büyük eksik Elizabeth ve Tristian'ın acılarının yanlış işlenmesiydi. Hani bu ikisi de eşlerini ki Tristian ek olarak çocuğunu kaybetmişti ya hani ikisi de darmadağın durumdaydı ya yıkılmışlardı hani. O zaman birbirini kullanmak nedir?  Yani ben de mi sorun var anlayamıyorum. Ben demiyorum ki hayatlarında yeni bir sayfa açmasınlar. Ancak yazar böyle bir konuyu yazmadan önce eşlerini kaybeden insanları bir gözlemlemiş mi? Ya da çocuğunu kaybeden bir ebeveyni gözlemlemiş mi? Buradan çok güzel bir aşk hikayesi doğabilecekken böyle bir yönteme ne gerek var ey yazar? Aslında yazarı da anlıyorum ben. Bir keresinde dizi izlerken sevgilisi ölmüş bir karakter çok sevdiği sevgilisini ve çocuğunun ölümünü saklayan kıza aşık olurken – evet Meryem dizisi- arkadaşıma daha dün ağlıyordu ne çabuk unuttu dediğimde bana izleyici kitlesinin bir an önce ikilinin arasında aşk beklediğini senaristin de reytingler için seyircinin istediğini ona verdiğini söylemişti. Evet aslında tüm problem bu. Geçmişin Kırıkları'nda da bu. Mesela kitapta en sevdiğim karakter Elizabeth, kız sürekli birilerinde yatıda kalıyor. Amaç ne? İkilimiz başa başa kalsın. O kadar sırıtıyor ki bu durum. Ama ben hep beni sıkmadan da olsa süreci mantıklı ve yavaşça işleyen o kitabı bekliyor olacağım. Bulduğumda size de söylerim.Ve evet ben bir mazoşiştim ve acıyı tarif ederken devleşen kitaplara bayılıyorum. 
  Hoşçakalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder