7 Eylül 2017 Perşembe

13 Reasons Why Kaset Yorumu ve Replikler



Herkese Merhabalar,

  Bugün 13 Reasons Why defterini kapamaya geldim. Hatırlarsanız yarım kalmış bir yorumum vardı, onu tamamlayacağım.  Yazımın ilk partı genel dizi yorumumdan oluşuyordu. Şimdi ise Hannah'ın kasetlerde bahsettiği kişileri, yaptıklarını yorumlayacağım. Hatta Hannah'ı bile. Şimdiden uyarmalıyım ki yazım bol bol spoiler içermektedir. Eğer diziyi izlemediyseniz okumayın. Sonra spoiler yedim diye ağlamanızı istemem.

  Dizinin 1.sezonu hakkında spoilersız  genel yorumum için şuraya tıklayın.

  Edit: Dizinin 2.sezonunun yorumu için şuraya tıklayın


  Kalan sağlar bizimdir, diyerek başlıyorum o zaman.


  Öncelikle 13 Reasons Why'daki kaset sıralaması şu şekilde: (Kaynak:Pinterest)



Kısaca kim ne yaptı?

13 Reasons Why'ın Enleri
En sevdiğim karakter: Clay
En nefret ettiğim karakter: Bryce
İzlemesi en zor sahne: Hannah'ın bileklerini kestiği intihar sahnesi


Şu sahnede içim acıdı

En iyi Hannah sahnesi:  Clay'e “ Neden bunu daha önce söylemedin” sahnesi



En iyi Clay sahnesi: Yeni gelen öğrencilere okulu tanıtırken bağırarak okulu kötülemesi.

En Kritik Sahne: Justin'in Bryce'a saldırması ve suçunu yüzüne haykırması.



  Hannah'ı ben çok sevdim. Nedeni de yalnızlık içinde acı çeken kişilere karşı bir zaafımın oluşu. Amma velakin eğer bir 14. Sebep varsa o da Hannah'ın kendisiydi bence. Bir keresinde Zach ona başına gelenlerin bazılarına sen sebep oluyorsun demişti ve bence bir yerde de haklıydı.



 Mesela örnek vermek gerekirse;
  Başka insanların ne dediğini aşırı kafaya takması ve buna göre yaşaması
  Bir sürü yanlış seçim yapıp burnunun ucundaki Clay'i görememesi
  Bryce'ın partisine gitmesi ki bunu hiçbir şekilde kabul edemiyorum.
  Kendi hayatı için yeterince çabalamaması



  Bir de dizide oldukça etkin olup kasetlerde olmamasına rağmen oldukça önemli bir karakter olan kasetlerin ve Clay'in koruyucu meleği Tony var. Clay'in onunla ilgili şöyle çok güzel bir tespiti var. 


Aynen asdffjklş
  Bir arkadaşım '' Tony ne be köpek ismi gibi'' demişti, ona bayağı gülmüştüm ya neyse. Yaşıtlarına göre oldukça olgun olmasını sevsem de kimi zaman bu hali çok bilmiş gibi geldi. Çok fazla söze gerek yok aslında. Tony çok iyiydi. ADAMSIN TONY!




Ve gelelim şu meşhur kasetlere. Kemerlerinizi bağlayın millet, başlıyoruz!!!

 
Justin Foley



Justin Foley, Hannah'ın deyimiyle “sonun başlangıcı”. Üstelik listede 2 kasete sahip olan tek kişi. İlk kaset ve dokuzuncu kaset ona ait. Hannah'ı yeni başladığı okulda erkekler tarafından basit kız olarak görülmesine ilk Justin sebep oldu. Kızın gizlice uygunsuz fotoğrafını çekip erkek arkadaşlarına hava atmaya çalıştı. Ne kadar zavallıca di mi? Bu ve bunun türevi erkeklerden çok var. Tek kelimeyle iğrençler. Bir yapmadığı tüm okula yaymamasıydı. Onu da eksik olmasın (!) Bryce yaptı. Hannah'ın adı çıktı. Böyle bir şey başıma gelse o okula bir daha gidemezdim herhalde. Korkunç bir şey.



  İnsanda bir yüz kızarması olur. Bir vicdan azabı çeker. Ama nerde. Justin beyimiz anca kendini düşünür. Ya bir kere Hannah benim yüzümden bu halde demez mi insan? Belki sonlara doğru hatasını anlar dedim ama 12. Bölümde hala Hannah'a kasetler yüzünden lanet olsun falan diyordu.



  Şimdi  Justin'e üzülmedim de diyemem. Aile yapısı berbat. Annesi ilgisiz ve uyuşturu bağımlısı bir sevgilisi var. Çocuk kötü bir ortamda yaşıyor. Acıdım ona da. 


  Ama bu yaptıklarını düze çıkarmaz.  Özellikle dizinin sonlarına doğru acı çekti ama yine bencilliğinden dolayı. Hannah'a karşı hiçbir samimi vicdan azabı çekmedi bence. Sonuç olarak  pisliksin Justin Foley.  Bu arada bu oyuncuyu çok iyi seçmişler. Tam yakışıklı pislik tipi var.  9. Kasette Justin'e kaldığım yerden devam edeceğim.

Jessica Davis



  Arkadaşlıklar hayatımızı çoğu zaman etkiler ve Hannah'ın da dediği gibi oldukça karmaşıktır. Bir bakarsın çok iyi anlaşıyorsun, bir de bakmışsın ki iki yabancı olmuşsun.



  Bu kızdan nefret ettim resmen.  Resmen Hannah'ı yarı yolda bıraktı Alex'le bir olup.  Jessica , Alex'le sevgili olunca kızı dışladılar. Jessica, içten içe Alex'i Hannah'ın kapmasından korktu. Zaten üçlü arkadaş gruplarının genel sorunu da bu oluyor. Hayır benim anlamadığım Hannah şu kızı nasıl kendinden güzel görüyor. Kızım kendine gel sen okulun en güzel kızısın yani.




  Jess, saçma sapan bir listenin faturasını gidip Hannah'a kesti. Kız kendini listeye zorla mı soktu sanki? Sinirlenince de zaten hemen koz olarak Hannah'ın adı çıkmış ya onunla yarala. Gelen giden kıza “o kız” muamelesi yaptı. Ben sinir oldum burada. Bir de tokat atması yok mu Hannah'a? Acayip sinirlendim.



  Bari bir vicdan azabı çek, üzül! Bu kız senin arkadaşındı, bu kadarını çok görme.  Ölmüş kızın arkasından yalan söylüyor diyorsun. Neymiş buluşmalara gelmeyi bırakan da oymuş. Klasik Amerikan dizilerinin kendini bir şey sanan, özgüveni yüksek, popüler amigo kızı.
  Ayrıca Justin'le olan ilişkileri aşırı sağlıksız bir ilişki. Böyle şey mi olur? Ki bu konuya birazdan( 9.kasette) değineceğim.

Alex Standall



   Hannah'a göre Alex'in yaptığı o listeyle okulda kötü ünü daha da beter oldu ve iyice kolay lokma olarak görülmeye başlandı. Alex, o listeyi yapmakla bir hata yaptı, evet. Aslında bakıldığında gerçekten de diğer kasetlerin yanında çok küçük gibi dursa da her şey her şeyi etkiliyor. Kız resmen tacize uğradı bu aptal liste yüzünden. 




  Ama bence Alex, ne yaptığının, nelere sonuç vereceğinin hiç farkında olmadan yaptı bunu. Ve gerçekten çocuk öyle vicdan azabı çekti ki gerçekten üzüldüm onun için. Clay'den sonra bu olaylardan en etkilenen kişi Alex'di.



  Alex, popüler çocuklarla takılmanın okulu berbat hale getirmediğinden ve erkek arkadaşları olmasının babasını hoşnut ettiğinden bahsediyordu. Klasik bir popüler çocuklarla arkadaş olmak için kendini kabul ettirme çabasıydı onunki.  Hangi lisede bu yok ki? Popüler gruba dahil olmak için yapılan özenti hareketler. Çok gülünç bir çaba. Gerçi Alex'de bunun farkına vardı ama çok geçti. Kasetteki tayfanın toplanıp kasetler ortaya çıkmasın diye plan yaparken Alex, çat çat diye gerçekleri hepsinin yüzüne vuruyordu.




  Bu arada Alex’in polis olan babasına karşı “sir ( efendim)” diye hitap etmesi aslında bize aile içi iletişimi hakkında da ipucu veriyor.
  Alex'in kasetler yüzünden büyük bir depresyona girmesi belki de bana ilk kez Hannah'ın bu kaseti doldurmasının hata olduğunu düşündürdü. Dizinin son bölümünde vurulması ise apayrı bir muamma? İntihar mı etti yoksa Tyler mı vurdu? Eğer intihar ettiyse Hannah'da birilerinin intihar etme sebebi olmuş olacak. 2. sezonda en merak ettiğim şeylerden biri de bu mesele.


Tyler Down


  Ya bu çocuk sorunlu bence. Ne bilim hal ve hareketleri hiç normal değil. Kafayı  sapık gibi gizlice insanların fotoğrafını çekmekle bozmuş. Hannah'ın odasının penceresinde pusuda bekleyip fotoğraf çekmesi zaten ağır manyak dedirtiyor. Perde takıntısı olan bir insan olarak Hannah'a kızım şu perdeyi çeksene diye sinirlendim. Daha sonra Hannah korkudan hareket edemeyip perdeyi kapatamadığından bahsettiğindeyse saçma bulmuştum. Ta ki az önce odamın balkonunda insan silüetine benzer bir gölge gördüğümü sanana kadar. Bir an o kadar korktum ki yerimde kalakaldım. Sonra aklım başıma geldi hızlıca balkon kapısını kapattım. Demem o ki çok da yargılamamak lazım. Bazen insan farklı tepkiler verebiliyor.

  Bu çocuğun da içten içe Hannah'a karşı duyguları varmış. Üzüldüm aslında çok dışlanan ve zorbalığa uğrayan bir çocuk. Böyle biri olduğu için mi dışlanıyor yoksa dışlandığı için mi böyle bilemiyorum.  En son bölümde ifadesi alınırken kasetlerin varlığını ortaya çıkarmasıyla benden +1 puan kazandı. Ama Tyler'ın fotoğraf sapığı olduğu bir gerçek. Finalde o silahlarla ne yaptığını çok merak ediyorum. Asıl böyle sessiz gözükenlerden korkacaksın.

Courtney Crimsen



  Yine sinir bozucu bir kızla karşı karşıyayız. Sıkışınca hemen suçu başkasına at, kaç. Bu kız sana başına gelen talihsizlikleri anlatmış, seni arkadaşı olarak görmüş. Fotoğraf olayı patlayınca insanlar bundan şüphelenmesin diye Hannah'ı öne at yine. Öyle olmadığını bildiğin Justin olayını da yanına ekle ki insanlara daha inandırıcı olsun. Sonuç olarak arkadaş olarak gördüğü birinden bir kazık daha yedi Hannah. Onda da suç var. Sen niye o akşam kıza karşılık veriyorsun. Zaten fotoğrafçı her an çıkıp gelebilir. Salak mısınız siz yani? Hannah yine sineye mi çekecek derken gidip hesap sordu en azından.



  Sen eşcinselsen ve bunun duyulmasından korkuyorsan da başkasına yükü atıp kaçamazsın. En nefret ettiğim şeylerden biri birine suçu atıp ortadan sıvışmaktır. Ayrıca sürekli Hannah yalancı diye söylenip durması pes artık dedirtti. Asla hatasını kabul etmiyor ve kaçışı sürekli Hannah’a yalancı demekte buluyor.


Yürü be Ryan

Marcus Cole




  Hannah'ın yaptığı ilişki testinde bu çocuğun çıkması çok saçma. Ama asıl saçma olan şu test saçmalığından kızın sevgili bulacağına inanması zaten. Bu resmen amigo kızların masrafları karşılamak adına uydurdukları bir şey. Falım sakızından çıkan fallara inanmakla eş değer bir şey.

  Marcus kızı 1 saat beklettikten sonra ki 1 saat bekletmek nedir yani? Toplu bir mekanda tek başına oturmak, yemek yemek gerçekten benim hiç hoşlanmadığım şeylerden biridir. Sırf bu yüzden çoğu kez aç kalmışımdır. Neyse konumuz bu değil. Sonra Marcus geldi kızımızın aklını 2 güzel lafla çaldı ve sonra arka masaya oturttuğu takım arkadaşlarına hava atarak kızı taciz etmeye çalıştı. Bu nasıl bir iğrençlik? Sanki yaptığı da çok gurur duyulacak bir şeymiş gibi arkadaşlarına gösteriş yapması peki? Ayrıca söylemeyeyim dedim ama sen neyine güveniyorsun oğlum? Hannah gibiler sana bakar mı? Kız kendini o kadar yalnız hissetti ki mecbur seni denedi.



 Kasetlerde anlatılanlar da Marcus’un zerre umrunda değil. Tek derdi bu olayı kimse duymadan nasıl kapatırız? Clay'i nasıl uslu durdururuz? Bana bir şey olmasın diye her şeyi yapar . Bir de sinsi sinsi konuşması, bakması falan yok mu ekrana yumruk atma isteği uyandırıyor bende. Bilmiyorum ne zaman ekrana çıksa istemsizce afakanlar basıyor beni.

Zach Dempsey



  Dizide Clay'i saymazsak Alex'den sonra yaptığına rağmen masum olduğunu düşündüğüm 2.kişi Zach. Clay'i saymıyorum, o hiçbir şey yapmadı zaten. Kalabalıklar arasında yalnız olmak diye bir söz vardır ya hani. İşte o söz tam Zach'in durumunu anlatıyor. Okulun yıldız basketbolcusu, popüler bir çocuk gibi dursa da kendi içinde mutlu değil.



  Hannah'a karşı duygularında da samimiydi. Ama Hannah resmen çocuğu yanlış anladı. Sen ki Marcus'a bile şans vermiş bir kızsın. Yani durdu durdu bu çocuğa patladı, sinirini ondan çıkardı. Çocuk vicdan azabı çekti bir de kasetler yüzünden.


Zach kendini ifade edemedi burada. Öyle demek istemediğine inanıyorum.


  Ve yaptığı da açıkçası bir insanı intihara sürükleyecek kadar ciddi bir durum değil. Neymiş iltifat kesesindeki kağıtlarını alıyormuş? Madem öyle sen de erken davran ondan önce al iltifatlarını. Ve Zach'e bir mektup yazmıştı ruhsal dünyasının kötü olduğuna dair. O mektubu yırtıp attı sanmış. Meğerse Zach hiç atmamış saklamış onu. Bunu öğrenince yıkıldım zaten.




 Bu kasetteki olaylar bence Hannah'ın yanlış anlamasından kaynaklanıyordu. Zach sütten çıkma ak kaşık olmayabilir ama özünde gerçekten iyi bir çocuk. Tabi Hannah öldükten sonra birkaç bencilliğini saymazsak.



Ek olarak şu diyaloğa çok gülmüştüm:



Ryan Shaver




  Herkesin bir özeli vardır ve kimsenin başkasının özelini izin almadan paylaşmaya hakkı yoktur. Ryan, Hannah'ın şiirini izin almadan paylaştı ve insanlar Hannah'ın el yazısından tanıyıp onunla dalga geçtiler. Düşünsenize sizin özel düşüncelerinize başkaları gülüyor, dalga konusu yapıyor. İnsan kendini çok kötü hisseder.



  Ryan çok bencil ve ikiyüzlü bir karakterdi. Dergisi prim yapsın diye yapmadığı şey yok ki buna insanların özellerini yayınlamak da dahil. Ama sorsan entel bir amaç uğruna yapmıştır. Şöyle cool olmaya çalışan ama özünde olmayan insanlara sinir oluyorum.



  Ama en azından bu çocuk diğerleri gibi Bryce'ı kendi için bile olsa korumaktan yana değil. Ayrıca yaptığı şeyin en azından arkasında duruyor. Ben bunu bunu yaptım diyor açık yüreklilikle. Bu da bir şeydir en azından.




Justin Foley




  Kasetler tamda bu noktadan sonra  ağırlaşmaya başladı. Aslında bu kasette Hannah kendini de suçluyor Justin'le birlikte. Ve kasette bahsi geçen olay alenen bir suç.
  Hannah tam saçlarını kestirdi, sıkı çalışmaya karar verdi, radikal kararlar aldı diye sevinirken Jessica'nın partisi her şeyi mahvetti.  Bu partiye gelme sebebi ise Clay'in teklifi ve onunla yeni bir başlangıç yapma düşüncesiydi. Gitmemesi bundan daha iyiymiş resmen ama insan bilemiyor işte. Kız yeni bir başlangıç için gitti ama sona daha da yaklaştı.

  Parti boyunca Jessica ve Justin  topluluk içinde sergiledikleri ilkel hayvanlara özgü hareketleriyle midemi bulandırmaya devam ederken Justin geceyi yaptığı iğrençlikle taçlandırdı. Resmen Bryce'a kız arkadaşını gönülsüzce de olsa sundu. Zavallım Hannah içerde basireti bağlandı korkudan bir şey yapamadı. Zaten çok vicdan azabı çekti. Yargılamak istemiyorum. Evet bir şey yapmalıydı ama o anki psikolojik durumu elini kolunu bağladı. Asıl suç Justin' de.  Adam seni kapıdan kovduysa bacadan gir. Git arkadaşlarına yay. Ne bilim bir şey yap. Hadi yapamadın, Jessica'ya yalan söyleme. Aklı sıra Jess hatırlamazsa olay kapanır, ilişkileri de bozulmaz.

  Bryce zaten tecavüzcü pisliğin teki, ona hiçbir lafım yok. Peki Jessica'nın içten içe Hannah'ın doğruyu söylediğini bildiği halde ve doğruyu kendi de hissettiği halde Justin'e inanmayı seçmesine ne demeli? Ve hala Justin'le bir ilişki içinde olması? Ben bu durumu aşırı sağlıksız olarak görüyordum. Neyse ki Jessica, Justin'i bir şekilde sabrını taşırarak söylettirdi gerçeği de ayrıldılar.


  Justin, Jessica’ya kendini açıklamaya çalışırken Bryce’ın ona yaptığı iyiliklerden bahsediyordu. İşte okul kıyafetlerimi aldı, annemi kefaretle hapisten çıkardı, basket ayakkabım yoktu da hediyeymiş gibi verdi falan. Ya ayakkabısı batsın onun. Ayakkabıyla karşılaştırılacak bir durum mu bu? Durumun olmayabilir, ailen ilgisiz olabilir, her şey olabilir ama her böyle olan senin gibi yapsa ohoooo dünyanın çivisi çıkar. Acı çekmeyi hak ettin Justin, üzgünüm dude.

Sheri Kurtz


  Bir gecede üç felakete yol açan partinin 2.hikayesi Sheri'yle alakalıydı. Bu kızın da özünde iyi bir kız olduğunu düşünüyorum. Ama şöyle etrafta sürekli iyilik meleği gibi dolaşan tiplerin de mutlaka yaptığı bir hata oluyor. Kimse dört dörtlük değil. Aslında bu kız yaptığı şeyin böyle bir sonucu olacağını bilse yapmazdı. Kız arabayla kaza yaptı, babası kızacak diye polise haber vermeden olay yerinden ayrıldı. Tabelayı düşürdüğü için de başka bir kazaya sebebiyet verdi. Ve Clay'in arkadaşı Jeff öldü. Benim anlamadığım Hannah'ın bu olayı kişiselleştirmesiydi. Kendisi Sheri'yi uyardı. Sheri bunu yolda bırakıp gitmesine rağmen bir telefon bulup tabela devrildi diye yetkilileri bile aradı.  Burada kesinlikle suçsuzsun. Sen bir şey yapmadın ki neden üstüne alınıyorsun?

  Hayatın işleyişine ve düzenine sinir oldu orası ayrı tabi. Ve Jeff'in ailesi oğulları alkol aldı diye öldü sanırken gidip gerçeği söyleyemedi. Ancak bu yüzden intihar edecek biri varsa o anca Sheri olabilirdi. Çünkü asıl hata ondaydı. Dediğim gibi Sheri aslında iyi bir kız ama hata yaptı. Vicdanını biraz olsun düzeltmek için kazada yaralanan adamın evine gidip ona yardım etti. Hatta en sonda 911’i arayarak sebep olduğu kazayı anlattı.

  Sadece Clay'le yakınlaşması hiç hoşuma gitmedi orası ayrı. Çünkü; Clay, Hannah'dan başkasından hoşlanamaz gibi düşünmek istiyorum. Ha birde gelen giden şu kıza mümkünse bir daha görüşmeyelim diyor ya acayip irite oluyorum. Siz kimsiniz de Hannah sizinle görüşmeyecekmiş? Kendi hatanızın faturasını kıza keser gibi, bu nedir ya? Gelen giden bir darbe daha vuruyor kıza.

Clay Jensen




  Clay'in hiçbir suçu yok. Zaten Hannah'da kasette bunu belirtiyor. Clay, lisedekilere göre daha duyarlı, iyi, nazik birisiydi. Çevresindekilerin yaptığı kötü şeyleri yapmadığı için de ezik olarak damgalanıyor. Clay zaten içine kapanık, utangaç bir kişiliğe sahip olduğu için Hannah'a hislerini söyleyemedi.  Hannah'ın kötü ünü, başına gelen olaylar Clay'in suskun kalmasına sebep olan bir başka etkendi.



    Aslında o an söylese her şey farklı olabilirdi ama Clay bunu nerden bilsin? Bazen git demek kal demek anlamına gelir. Birine git derken aslında kalmanı ve beni ikna etmeni istiyorum demek istersin. Ama karşında kişi genellikle gider. Bu hep böyledir malesef.
  Bu bölümde eğer Clay kalsa ve Hannah'a hislerini açsa, onu değerli gördüğünü söylese neler olabileceğini de göstermişlerdi. Böyle bir seçenek yolunu göstermeleri açıkçası çok iyi düşünülmüştü. Olabilecekken olamamış şeyler adına insan üzülmeden edemiyor. Clay ve Hannah arasında bir şeyler daha başlamadan bitmiş oldu. Clay'in kaseti dinledikten sonraki üzüntüsü de ayrı bir üzdü izleyenleri.



  Ah be Helmet... Kasetleri dinleyip de senin gibi yürekli çıkan, öfkelenen, duygusal açıdan bu kadar etkilenen yoktu. Sen iyi birisin. Ama n'olur 2.sezon Skye ‘a aşık olayım falan deme. Aranızda hiç güzel bir sinerji yok. Please Helmet...





Bryce Walker




  Hannah'ı ruhunu parçalayan kişi hiç şüphesiz ki Bryce'dı. Şöyle de düşünülebilir: Hannah bir uçurumun kenarında düşecek gibi duruyor. Ve sonra Bryce gelip öldürücü tekmeyi vuruyor. En nefret ettiğim insan buydu dizide. Herif tecavüzcü pisliğin teki. Zenginliğine güveniyor. İnsanlara iyilik yapıp kölesi haline getirmeye çalışıyor (Örn: Justin) Ayrıca fena derecede yüzsüz ve pişkin. Birinin kız arkadaşına tecavüz etmişsin. Sen nasıl çıkıp da Jessica ve Justin'in yüzüne bakabiliyorsun? İstediği her şeye sahip olabileceğini sanıyor. Kızlara karşı bakış açısı aşırı hastalıklı. Ya bir insanın hiç mi iyi bir yönü olmaz? Yok bulamıyorum. 2. Sezonda umarım hapse girer. Ortalıkta pis sırıtışıyla gezişi sinirimi bozuyor.



  Justin, en sonunda dayanamayıp buna “ Sen Jessica'ya tecavüz ettin.”  diye ona bağırıp çağırdıktan sonra bile ertesi gün Justin'i arayıp “Dostum sorun ne anlamadım.” demesi ne kadar yüzsüz bir insan olduğunun kanıtı niteliğindeydi.

 Bir avuç insanın yapamadığını Clay yaptı. Tek başına plan kurup Bryce'a hesap sordu. O sahnede Bryce'ın söyledikleri gerçekten kan dondurucuydu. Neyseki Clay ses kaydı aldı. Sen görürsün gününü 2. sezon pis Bryce.


Mr. Porter


  Öncelikle bu adamın sürekli aynı aşırı sakin konuşma şekli beni çileden çıkarıyordu. Ne bu mıymıntılık? Üff bu adam konuşurken izlemek sinir bozucuydu cidden.

 Diyorum ya adamın konuşma şekli bile vurdumduymazdı. Haliyle Hannah'a karşı da yardımcı olamadı. Tabi burada Hannah'a sormak lazım : Okulun rehber öğretmenine gelene kadar bir psikoloğa, psikiyatra gitsene? Rehber hocaları ne anlar böyle şeylerden? Biraz da ölmek için bahane olarak kullandı bu adamı. Biri daha tekme atsın da iyice ümidi kesim havasındaydı. Hatta bunu ben değil. Kitabın yazarı Jay Asher bile diyor.



  Mr. Porter' a gelince kız isim veremedi diye “Madem o kişiyle yüzleşemiyorsun hayatına devam etmelisin.” demesi çok sinir bozucuydu. Belli ki kız anlatamıyor derdini. İçinde bulunduğu ruh hali sağlıksız, mantıklı karar veremiyor. Anlasana işte. Öğrencilere yardımcı olmayacaksan ne diye rehberlikçi oldun?



  Bana buraya kadar katlandığınız için teşekkürler. Yine uzun bir yazı oldu.  Bir işimi daha hallettim ya üstümden bir yük kalktı. Dizi yorumu yazmak çok zoruma gidiyor zaten. Şunu mu yazsam, bunu yazmasam arkamdan ağlar falan gibisinden böyle uzun bir yazı ortaya çıktı.  Aylardır yazarım diye ertelediğim bir yazının daha sonuna geldik. 2. Sezonu taze taze yazarım inşallah. Kendinize iyi bakın.
  Sevgilerimle...
Beni İnstagram'da da takip etmek isterseniz şuraya tıklayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder