26 Ağustos 2015 Çarşamba

Gözlerindeki Canavar - J.M.Darhower || Kitap Yorumu


''Yakışıklı prensini bulduğu sanan ama düşündüğü kahramanın o olmadığını fark eden herkes... Bu kitap sizin için...'' ithafıyla başlayan yine güzel bir kitapla karşınızdayım.
  Baştan anlaşalım. Bu kitaptan saf aşk, iyi ve romantik bir adam, mutluluk, çiçek,böcek beklemeyin çünkü bulamazsınız. Kitap Karissa'nın ağzından anlatılıyor olsa da başrolde karanlık bir adam var: IGNAZIO VİTALE. Namı diğer NAZ...
   En başından beri Naz'da bir gizem var. Ne olduğunu anlamaya çalışırken dedim ki bazen yahu bu adamın derdi ne? Seviyor mu gerçekten yoksa bir şeylerin peşinde mi? Neden girdiği her ortamda bu kadar saygı duyuluyor? Neden zehirlenebileceğini düşünüyor?Tam olarak ne iş yapıyor? Bla bla bla...

Bu oyunu bütün gece oynayabiliriz  Karissa. Ama bunların hiçbir anlamı yok. En sevdiğim renk siyah, en sevdiğim yemek biftek ve eğer bir  film seçmem gerekirse On İki Kızgın Adam olacaktır. Bunların hiçbiri sana kim olduğum hakkında bir fikir vermez.

   Ignazio Vitale'i anlatmak istiyorum sizlere. Adam aşırı yakışıklı ve karizma. Çoğu kitapta olduğu gibi. Bu kadar mı peki? Çok düzenli, çok zengin, kontrolü elinde tutmayı seven, başarılı,saygın, korkusuz, cesur, özgüvenli...Mükemmelliğin vücut bulmuş hali diyebiliriz ama farkındaysanız kusursuz demedim. Güzel mavi gözlerinde bazen bir canavar beliriyor. Karanlık bir yönü var. Karissa bunun farkında adamdan uzak durmak istese de başaramıyor. Sanki aksi mümkünmüş gibi :)) Naz'da uzak dur benden dese de kızımız adama kapılıyor bir kere.


  Seni uyarıyorum. Ben iyi bir adam değilim, Karissa ve asla da olmayacağım. Sakın beni düzeltebileceğini ya da bir gün değişeceğimi düşünme. Öyle bir şey olmayacak. Şunu anlamak zorundasın. Eğer bu iş daha ileri giderse, eğer kalmamı istersen bir gün çıkıp gitmene izin vermeyeceğim.

 Karissa' ya gelirsek... 18 yaşında üniversite öğrencisi. Ignazio ile aralarında tam 20 yaş olsa da bu aslında kurgunun sağlam bir raya oturması için gerekliydi. Ben de istemezdim aralarında bu kadar büyük bir yaş farkı olmasını ama yazarın kurgusu için olması gereken de bunu gerektiriyor. O yüzden bunu kafaya takmayın. Zaten Naz 38 yaşında nolcak, adam kendine bakıyor sonuçta. :)  En yakın arkadaşı Melody ile yurtta kalıyorlar. Aşırı evhamlı bir annesi var ve kadın sürekli şehir değiştiriyor. 
  Karissa normal bir kızdı yani ki bunu kendi de farkında. Bazen adamın pahalı hediyelerini kabul etmesini kınadım şahsen. Felsefe hocası Santino kıza kafayı takmış durumda. Santino gibi bir felsefe hocam vardı bu yüzden Karissa' nın adamdan ne çektiğini çok iyi anlıyorum. Felsefe hocasıyla arasındaki diyaloglar beni bayağı güldürdü. 

  Arkasını dönerken telaşla '' Yapma.'' dedim.''Gitme. Ben sadece bilmiyorum.''
   ''Neyi bilmiyorsun?''
   ''Neden?''
   ''Ne neden?''
   ''Neden ben?''
   Kısa bir an dikkatle bana baktı.''Neden sen olmayasın?'' dedi.


  Sonlara doğru kitaptaki gizem çözülüyor ve her şeyin nedenini anlıyorsunuz. Açıkçası ben kafamda farklı bir final kurmuştum ama böylesi çok daha gerçekçi oldu ve final beni tatmin etti. 2.kitabı da çıkacak ve dırı dırım Ignazio Vitale' in ağzından okuyacağız bu sefer.
  Genel olarak beğendiğim bir kitaptı. Çünkü genelde kötü adamları aşk değiştirir ve tabiri caizse kadının ağzına bakar, aşk böceği olurlardı ama Ignazio çok sağlam bir karakter olunca aşk için kendinden taviz vermedi. Ve bunu da takdir ettim açıkcası.


 Ve bakışları benden tarafa dönüp de yüzeydeki karanlığı gördüğümde bu adamın canavarlarla takıldığını hatırladım. Hatta bir tanesi onun içinde olabilirdi.

 Sen küçük bir bez bebeksin değil mi? Oradan oraya savrulmak istiyorsun. Çünkü biliyorsun... Biliyorsun ki...En sevdiğim oyuncağım sensin'
 'Onun biricik oyuncağıydım bunu biliyordum ve beni ne kadar sürede kırabileceğini görmek üzereydi. Ama bunu yapmasına izin vermeyecektim. Veremezdim.

 Bazen Karissa'ya  kontrolü hep adama bırakıyor diye sinir oluyordum ki bir ara çok zekice bir manevra yaptı. Keşke devamını getirebilseydi ya neyse. Bu kadarını yapması bile iyi. En başından beri çizgisinden hiç çıkmadı Vitale. Kitaptan çok  Ignazio Vitale karakterini beğendim ki okursanız ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.



               Bakınız kitap ayraçları da çok güzel. Çok hoşuma gitti benim.


  Kitabı genel anlamda sevdim. Bulduğum eksik yönleri de tabiki var ama bende kalsın. 5 üzerinden 4,5 veriyorum kitaba. Yine de öneririm kitabı.
 Kısa bir süre sonra dünyanın bir zamanlar nasıl olduğunu hatırlamakta güçlük çekersiniz. Onun yerine çevrenizdeki dünyaya odaklanmışsınızdır.
  Vaatlerle dolu bir dünyaya
  Heyecan dolu bir dünyaya
  Naz dolu bir dünyaya  
  Dünyayı başka türlü algılayamıyordum.

1 yorum:

  1. Aşık olunca kendinden taviz vermeyen kitap karakteri mi? Iste tam da aradığım adam!!!

    YanıtlaSil