15 Nisan 2020 Çarşamba

Fahrenheit 451- Ray Bradbury | Kitap Yorumu


  Sürekli adını duyduğum, bir yerlerde gördüğüm Fahrenheit 451'i nihayet okudum. Şu sıralar bilimkurguların günümüzü tahmin edebilme yeteneğine hayran kaldığım için bu sefer bu kitaba karşı koyamadım. Fahrenheit 451, itfaiyecilerin yangını söndürmek yerine artık kitapları yaktığı bir distopya. Sistem eleştirisinden çok toplum eleştirisi içeriyor. Ray Bradbury'nin 1950'li yıllarda insanların televizyona kendilerini kaptırmasından esinlenerek yazdığı bir kitap günümüze ışık tutuyor. Evet kitapları yakmıyoruz belki ama TV izleyerek ve sosyal medyada zaman geçirerek harcadığımız zaman düşünüldüğünde kitap okumaya ayrılan zaman çok az. Belki bu da bir çeşit kitap yakma şeklidir ne dersiniz? Ben kitabın bahsettiği distopik dünyayı çok ilginç bularak okudum. Duvarları kaplayan dev ekranlar, insanların artık TV programlarındaki kişileri ailesi gibi görmesi, kablosuz kulaklıklar, çocuklarından kurtulmak için onları türlü okullara yollayan ebeveynler gibi günümüzü tahmin eden satırlar insanı düşünmeye sevk ediyor. Ancak yazarın bu distopyayı bize anlatışı okurken zihnimi yordu. Kafamda canlandırmakta çok güçlük çektiğim, yazarın neden bahsettiğini anlamadığım için döne döne okuduğum satırlar oldu. Yani bir odaklanma problemi yaşadığım doğru. Zaten yazar sonsözünde “Zihnimdeki şeyleri üzerlerinde düşünmeye zamanım olmadan yazıya dökebilmek için hızlı yazmaya hep inanmışımdır.” şeklinde bu durumdan bir şekilde bahsediyor. Sonuç olarak okunmaya değer etkili bir distopya ama anlatım dilinin akıcı olduğunu söyleyemeyeceğim.

7 yorum:

  1. Bu kitabı ben de çok yerde görüyorum. :D İçeriğinin distopya olduğunu hiç bilmiyordum. Akıcı olmaması üzdü. :( Yorum için teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) En azından benim açımdan akıcı değildi.

      Sil
  2. Hakkını vererek okusanız da üç yıl içinde silikleşmesi normal bence.:)
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Yan tarafta İçimdeki Müzik'i okuduğunu görüyorum. Çok severim o kitabı. Şubat ayında okumuştum ama bloğuma henüz yorumunu yazamadım. Umarım sen de benim kadar seversin. Keyifli okumalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben İçimdeki Müzik'i çok önceden okumuştum. Yanda kaldı öyle değiştirmeye üşendiğim için :)

      Sil
  4. Benimde sürekli görüp çok merak ettiğim bir kitaptı, geçen ay okudum ben. Konusu ve verdiği mesajlar ne kadar kuvvetliyse yazının akıcılığı da o denli zayıftı. Dediğiniz gibi okumakta çok zorlandım, dönüp tekrar tekrar okumam gerekti.

    YanıtlaSil